İki takım da çalkantılı bir hafta geçirdi.

     İkisinin de galibiyete ihtiyacı vardı.

     İkisinin de süper lig tarihinde birbirlerine üstünlükleri yoktu.

     Anlayacağınız 71.randevuda her iki takımda gülmek istiyordu. 16 kez puanları paylaşmışlardı. Birbirlerini de 27 kez sahadan mağlup göndermişlerdi.

     Hafta içerisinde selin izlerini silen Trabzon, Beşiktaş önünde

alacağı galibiyetle, ligde aldığı kötü mağlubiyetlerin izini de silmek istiyordu.

     Kaleci Rüştü"yü, Holoskoyu, Nihat"ı ve Tello gibi oyuncularını evde bırakan Beşiktaş ve Yattara"sı olmayan Trabzonspor, oyunun tamamında, tartışmasız rakibine oranla çok daha fazla pozisyona girdiyse de,bu ilk 45 dakikada skor tabelasını değiştiremedi.

                                                   *

     Rakip alanda hücumda yetersiz kalan siyah beyazlı forvete,ikinci yarı Uğur İnceman"ın yerine Yusuf"u alarak başlayan Denizli"nin bu kararı yerindeydi.

     Zaten ardından da hemen ikinci yarının başında, gününde olmayan Colman, rakibine topu kaptırınca, Ernst, uzak mesafeden akıllı ve yumuşak bir vuruşla, Beşiktaş"ı çok kötü gününde 1-0 öne geçirdi.

     Oyunun ilk 55 dakikası bittiğinde özellikle şunu tespit ettim. Yan hakemler Cem Satman ve Alper Ulusoy"un inanılmaz bayrak hatalarına itiraz bile etmeyen Trabzonspor un bu on biri adına gerçekten utandım.

     Karşılarına, sezonun en kötü 11"iyle çıkan Beşiktaş takımının rezil futbolunu yalnız bırakmayıp, eşlik eden bordo mavililer de,Selçuk ve Gabric"in yerine,Engin ve Alanzinho değişimini yapınca oyun hareketlendi.

                                                   *

      Trabzon kulübesindeki teknik adamlar bir türlü hareketlenmedi onu anlayamadım. Çakıldılar kaldılar yedek kulübesinin içine arkadaş yaaa.Çıksanıza şu çizgiye kardeşim.    

      Beşiktaş"ın gol haricinde tek net atağı inanın, 78.dakikada Bobo"nun altı pastan kaçırdığı net gol pozisyonuydu.Bir de son dakikada ofsayt tan Bobo"nun attığı 2.gol,Beşiktaş"da başka “tık da ” yoktu.

     Trabzonspor rakibine oranla maç boyunca üstün olmasına ve daha çok gol pozisyonuna girmesine rağmen,son vuruşlarındaki şansızlık,becerisizlik ve eksiklik beklenen golü,maalesef bir türlü gerçekleştiremedi.

     Ama daha karşılaşma bitmeden kendi oyuncusuna en fazla lazım ve destek olacağı  bir zamanda “ yuhh “ çeken bir zihniyete ne demeli acaba ? Bırakın maç bitsin bari, tepki gösterecekseniz ondan sonra gösterin ya.

      Karşılaşma bitmeden daha kendi futbolcunuzu sahada bitirmek, demoralize etmek tribünde tezahürat yapmadan,90 dakika boyunca kabak çekirdeği yemek kadar basit mi ?

      Haklı iken haksız duruma niye düşüyorsunuz beyler ?

      Oyunda mücadele dürüstlüğünü ortaya koyan Tayfun ve iki-üç oyuncunun yanı sıra,sahaya girdikten sonra yüreğini ortaya koyan Engin ve Alanzinho"yu da kutluyorum Broos amca !...

                                                      *   

      Trabzonspor kulübü umurlarında bile olmayan, bazı yabancı futbolcularına sesleniyorum. Ne oldu hafta içerisinde aldığınız taksitleri biraz eksik aldınız diye,bu mu dokundu midenize ?

      Kuddusi Müftüoğlu na gelince, ya kusura bakmayın ama ben bu adamı yıllardır hiç sevemedim.

      Kuddusi efendi ile bakın bir arşivinize bakalım bir tane önemli maç almış mıyız.“ yok”

      Gerçi gol attık da kuddusi vermedi mi ? diye de söyleyebilirsiniz.

      Beşiktaş"ın hafta içindeki 3-0 "lık Wolsburg mağlubiyeti de,bizi çok yanılttı sanırım. 

      Karşılaşma sonunda ilk kez bağırılan “ yönetim istifa” seslerini de,bordo mavili yönetim kurulunun değerlendirip,özellikle kendileri ve futbolcu kadrosu üzerinde bazı radikal kararlar alacağını sanıyorum.

      Yönetim kurulunda, her önünü gelen,her konuda açıklama yapmasın artık.