Arif Çetin

Arif Çetin

Aferin çocuklar

Trabzonspor için Fenerbahçe maçları her zaman farklı anlamlar taşır. Bunu 2010-2011 yada 1995-1996 yıllarında yaşananlarla sınırlayamazsınız. Hafta içerisinde ilk 35 dakikada Lazio gibi bir rakip karşısında 3 gol bulan bordo mavililerde Zokora'nın partneri merak konusuydu. Perşembe akşamı Colman'ın sakatlanarak oyundan çıkmasıyla forma şansı bulan Aykut Akgün, o gecenin günah keçisi ilan edilmişti.

Cuma günü, Ünal Karaman ve Asbaşkan'ın istifası ise stresi arttıran diğer etkenlerdi. İşte bu atmosferde başlayan bir maç oldu.

F.Bahçe maçı öncesinde Abdulkadir mi yoksa Aykut Akgün mü diye düşünürken, Mustafa Akçay  her ikisini de düşünmedi. Zokora'yı tek bırakıp arkasında ve  önünde iki ayrı dörtlü oluşturdu. Adrian ise çoğunlukla Zokora'nın yardımcısı rolüne soyundu.

Olcan'ın savunmanın solundaki yerini Aykut Demir'e devredip, orta sahada görev yapması, yine aynı şekilde Aykut Demir'in boşalttığı alana Giray Kaçar hamleleri doğruydu. Çünkü 4-3-3 oynayan rakipte Sow ve Kuyt'un kenarlarda oynamasına rağmen, içeriye kat ederek yüksek toplarda skor üretmelerine önlem almak zorundasınız. Olcan'ın boy olarak Kuyt ile hava toplarında mücadele şansı yok. Savunmadaki tercihlerden dolayı Mustafa Akçay'ı tebrik edelim.

 Orta sahanın kenar gölgelerinde oynayan Olcan ve Yusuf'un savunmaya yardımlarını da unutayalım.

Oyunun genelinde hücumu düşünen bir Trabzonspor olmadı. Üç gün öncesi yoğun bir doksan dakika geçiren takımın kontrollü oyunu tercih etmesinden daha mantıklı başka bir şeyde olamaz. Birbirleriyle yardımlaşan, alan daraltmaya yönelik bir oyun anlayışıyla sahada oldular. Deplasmanda alınan bir puan önemlidir. Skor olarak birbirlerine üstünlük sağlayan olmasa da Trabzonspor gecenin kazananıdır.

Trabzonspor'da şut atmayı seven ve bu konuda başarılı olan oyuncular var. Yusuf, Adrian, Maluoda ve Henrique. Geride kalan haftalara baktığımızda uzaktan şutlarla ve kaleciden dönen toplarla goller kazandılar. Bu maçta da Yusuf'un şut girişimi yürekleri ağza getirdi. Şut alışkanlığı devam etmeli.

Gelelim maç sonuna…

Her futbolcunu maç sonunda hatta gol attıktan sonra da formasında bulunan armayı öpmesinden normal başka bir şey olamaz. Onur Kıvrak'ta maç sonunda orta sahaya gelerek kendisine koro halinde küfreden Fenerbahçe taraftarına dönüp Trabzonspor armasını öpmüştür. Yedek kulübesinden saha içerisine maç sonunda ne amaçla geldiği malûm olan Selçuk tarafından tepki konulan, daha sonra Bekir ve kaleci Volkan ile tartışan ONUR, Trabzonspor'un canıdır, canânıdır.

 Fenerbahçe taraftarının saha dışında Trabzonsporlu yöneticilere attıkları bira şişeleri ve ettikleri küfürler ise, Türk futbolunun geldiği en acı noktadır. Trabzonspor taraftarı sakin olmalı ve adalete sonuna kadar güvenmelidir. Bordo mavili taraftarlara ulusal televizyon ve gazetelerden amiyane tabirle gaz verenlere ise bir çift sözümüz var.

 Bu çığırtkanlık yüzünden insanlar futboldan nefret ediyor, tribünlere seyirci gelmiyor.  Yeter artık!

YAZIYA YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.