Bir Eylül akşamı

Trabzon"da hafif serin bir hava, gökyüzünde yıldız yok. Tam Bıldırcın avı zamanı.

Bıldırcın meraklıların gözü bir sahada, bir gökyüzünde, içlerinden sanırım ayam açmasa da, lüküz ile kaplamayı alıp, maçtan sonra bıldırcına gitsek diyorlardı.

Trabzonspor, Antalyaspor"u konuk ediyor.

Kale arkalarında 2-3 grup takımına destek veriyor. Avni Aker"in maraton tribününde oturanlar ise maça değil, sanki Atapark"da ki Trabzon Devlet Tiyatrosuna ait, sezonun ilk oyunun gelmiş ve perde demişler.

Tabi kale arkasındaki özellikle Faroz ve Çılgınlar grubu sazı eli alınca, bu uyuyan maraton tribününü kısa bir süreliğine de olsa, akıllarının kaldığı iftar masasından ayağa kaldırdı. dakikalar 23"ü gösterirken…

Koskoca tribünde o ana kadar çıt yoktu. Görseniz inanmazsınız.

Dış müdahaleyle bozulmaya yüz tutmuş sahanın çim zemininin ise, kendini stadyum müdürü Faik Karagüzel ile toparlamaya çalıştığını gördük.

Farklı deplasman galibiyetinden evine dönen Trabzonspor un, her zaman olduğu gibi, kendi evinde maça bir başlaması var. İnsanı futboldan nefret ettiren cinsten.

İlk 45 dakika Bordo Mavililer, ısrarla eleştirilerimizden sonra artık kendine nihayet gelmeye başlayan Colman"la beraber, Gabric ve  Umut takviyeli bir şeyler yapmaya çalıştıysa da, maraton tribünündeki çoğunluğun niye ısrarla suskun kaldığını anlayamadım.

Antalyaspor, özellikle orta sahada sert oynamayı Ertuğrul ve defans  bloğunda Kerim ve Orhan Ak ile tercih edince, tadı olmayan bir ilk yarıya maalesef şahit olduk.

İlk yarı bitti derken, uzatmanın son saniyelerinde Selçuk"un rakip defans arkasına attığı topa, fuleli sprint yapan Umut, diyagonal pozisyonda, kurtlar vadisinin Polat"ı ile değil de, kaleci Polat ile karşı karşıya kalınca, üzerinden bu sefer dikkatli ve rölantili aşırarak,ilk yarının tek sürpriz golünü gerçekleştirdi.

Bordo maviye gönül verenlerde, devre arasında en azından keyifli bir bardak çay içerek, cigarasını tüttürdü.

                                               *

İkinci yarıya istekli ve arzulu başlayan Trabzonspor,bu sefer taraftarlarını da arkasına aldı. Hatta maraton tribününün çoğunluğu bile tiyatroya ara verip, maça döndü.Tam destek vermeye başladı.

Böylede olunca Gabric"in ara pasında topu önünde bulan Colman, 2.gole,yine Gabric "in ara pasına koşan Gökhan, 3.gole imza attılar.

Bir kez daha anladım ki, Avni Aker"de taraftar takımı ateşlemiyor, takım oynayınca taraftar havaya giriyor. Desenize ki; Karadenizli olduğumuz daha nasıl belli olacak.

Bu arada orta hakem Koray Gençerler, bir kaç hata dışında fazla göze batmadı diyebiliriz.

Küçük bir dalgınlıkla Antalya"dan yenilen gol, skoru etkilemeyip 3 puana da dokunmayınca, bu galibiyet bayram şekeri gibi oldu.

Maç bitimindeki kolbastıyı da bayağı özlemiştik hani.

Anlayacağınız, arifeyi bu gece gördük de, Bayramı?