Turgay Beşyıldız
Arzu, kazanmak olursa!..
Güneybatı yönünden esen rüzgar, lodosu da arkasına alarak maça hızlı başlayıp, oyunu Galatasaray sahasına forse eden ilk Trabzonspor oldu.
Bilirsiniz lodos genelde kış aylarında eser. Sıcakların yükselmesine de neden olur. Gerçi cuma gününe kadar Trabzon soğuk ve yağmurlu geçecek, ondan sonrası ise geldi yaz.
Hatta insanların lodosta sinirli olduğuna dair bir şehir efsanesi de vardır.
Acaba iki takımda ondan mı asabi başladı ve asabi bitirdi karşılaşmaya bilmem!..
*
Bordo mavililer ayrıca öyle istekli ve arzulu başladı ki karşılaşmaya, galibiyetten maç öncesi umutsuzdum. Sahadaki şevki görünce Trabzon herhalde Galatasaray’ı yine yenecek dedim.
Öyle de oldu. Kendime mahcup olmadım!..
Oyunun 15.dakikasında Mehmet Ekici’nin serbest atışına ceza alanı içerisinde kaleci gibi plonjon yapan Selçuk toplu elle kesmesine rağmen, Ali Palabıyık’ın penaltı vermemesi lodos’un şehir efsanesini yarattı.
Yerden ayağa ve hızlı oynayan ev sahibi yine Mehmet’le rakip alana indi. Trabzon takımının bugünkü en kötü gününde olan tek oyuncusu Cardozo pozisyonu yine tamamlayamayınca, Özer’in golü tamamlaması lodoslu geceye kıble oldu. Havayı yumuşattı.
Galatasaraylı Hamit’in sakatlanıp oyundan çıkması konuk ekibe Allah’ın bir lütfü oldu, yerine oyuna giren solak Emre, maçında gidiş seyrini değiştirdi.
İlk yarı tamamlanırken attığı bazukanın hızını ona doğru esen lodos da kesemeyince, top üst direkte patladı. İşte dedim oyunun döndüğü an, kırılma noktalarından biri yani.
*
Tribünlerde olan gerçek Trabzonspor taraftarlarının takımlarına tam destek vermesi ve
"Terörist değil, Trabzonluyuz’’ sloganı da lodostan aşağı kalmadı yani.
Ardından gelen "Vali istifa" sesleri de yankılanarak, rüzgarla beraber denizin üzerine doğru çimleri yalayarak indi, gitti.
İlk yarıda rüzgarı da arkasına alan Trabzonspor, devreyi galip kapattı ama İkinci yarı aynı rüzgar Galatasaray’ı önüne kattı, rakip kaleye sırtladı indi.
Özellikle Emre’nin sağ taraftan sol ayağıyla her defasında, bak ben geliyorum, bak ben geliyorum, önlem alın yoksa geliyorum demesine, Ersun hoca seyre dalıp önlem almakta gecikince, aynı Emre ceza alanı içerisinde önünde bulduğu topu ağlara gönderdi.
*
Karşılaşmanın bitimine 25 dakika kala, skoru eşit giren her iki takımdan Trabzonspor’da özellikle Cardozo rezil oynadı. Bir gün önce ki son idmanda, adeta adam yiyen Cardozo evcil bir kedi gibiydi.
Özellikle Trabzon takımında başta kaleci Hakan olmak üzere, orta sahanın çok istekli olması Erkan Zengin’i de uyandırdı. Son 5 dakikaya girildiğinde Erkan’ın soldan getirip kestiği topa, Cardozo’nun yerine oyuna yeni giren Yatabare tam vuramayınca, iyi ki de vuramadı meşin yuvarlak Galatasaray’ın belalısının önüne düştü Medjani’ye, oda gerekeni yaptı 3 puan getiren gole imzasını çaktı.
Galatasaray’ın oyuna sonradan giren Pandev ve Olcan’ı, özellikle de Emre’si etkili olurken, Trabzon’da sonradan oyuna dahil olan Yatabare ve aylar sonra sakatlıktan çıkan Yusuf pek etkili olamadı ama
Aykut Demir, yine ben bu takım da her zaman banko oynarım dedirtti.
*
Trabzonspor arzuluydu, istekliydi ve önemli bir haftada hak ettiği değerli bir 3 puanı alkışlarla aldı.
Maçın uzatmasındaki son dakikada, Mehmet Ekici’nin düşürülmesiyle başlayan tartışmaya kaleci Muslera kalesinden kızarak koşup geldi. Ona Chedjou’nun fiziki olarak destek vermesine göz yuman ve es geçen Palabıyık, kavgayı ayırmak adına daha önceden oyundan çıkmış olduğu için, yedek kulübesinden sahaya koşarak gelen Özer Hurmacı’ya kırmızı kart göstermesi de bir o kadar ağırdı.
Aynı amaçla sahaya giren ve kavgayı ayırmaya koşan Galatasaraylı oyunculara, o zaman neden kart göstermedin diye soralar adama değil mi Ali dayı?
Trabzon, Lösemili çocuklar için hastaneyi, toplu taşımacılık için hafif raylı sistemi acilen bekliyor.