Turgay Beşyıldız

Turgay Beşyıldız

Beşyıldız İran'dan bildiriyor (2. gün)

Yazarımız

Turgay BEŞYILDIZ

İRAN’dan bildiriyor.

22.06.2010

2.gün

 

Doğu Azerbaycan bölgesi içerisinde yer alan Tabriz kentinde,2.günün sabahına “Merhaba” derken etrafta bize benzeyen Azeri Türkleriyle dil konusunda anlaşmamız pek sıkıntılı olmadı.

 

Bir şeye daha dikkat ettim çevremde göbekli bir insana rastlamadım dersem yeridir.Sonradan işin rengini biraz çözdüm sanki,yemekleri bizimkilere çok benziyor ama önemli bir fark var,yağsız.Sanki burada yemeklere yağ katmak yasaklanmış,salatalarda bile yağ yok.yağlı yemeyen insanda göbek-möbek mi olur ? öyle değil mi ?

 

Dün gece saat 23.00 sularında insanları aileleriyle yeşil parklarda çadır kurmuş yada çimenlere halı sermiş üzerlerinde çay muhabbetei ve piknik yaparken gördüm, havada üstelik sıcak değil serindi.

 

Bizde o saatte çimende piknik yapsan delidir derler sanırım.

Üstelik bayanlarının tümü yasa gereği kapalı tarzda giymelerine rağmen, üst başlarını bile kapatırken kendilerine yakıştırmışlar, buda fırsat olsa daha sosyal ve daha da kültürlü olduklarını gösterecekler..

 

Eğer sıkıntı saçsa, Eeee..kardeşim burada bayanlarının saçlarının yarısı dışarıda, ne oldu peki ? Hiç bir şey…

 

Şunu gördüm,bence İran’lı bayanlar için, bugün yasak kalksın bu ülkede bayanların yüzdü 90’ı asla saçını ,başını kapatmaz. Anlayacağınız   biz deki kapanma çeşidinin  sanırım dünya da eşi benzeri yoktur.

 

İş yerlerinde otellerde,orda- burada yıllar önce ölen ve İran Riyalinin üzerinde fotoğrafı da olan Humeyni ile  dini lider Ayetollah Seyid Ali Khamenei fotoğrafları ve resimlerini gördüm ve sordum “ Cumhurbaşkanı  Mahmut Ahmadinejad’ın resmi,fotoğrafı niye yok” diye. Resmi olanların İran’ın rehberleri olduğunu ifade ettiler.Bazıları ise Ahmadinejad ‘ın kendi resimlerinin sağa- sola koyulmamasını istediğini söyledi.

 

Bu arada da bizi kafileye geç kaldığımız bir yere götüren taksiye bindiğimizde taksicinin de anlaşılır derecede Türkçe konuştuğunu gördük.Lakabının Ulu ,adının ise  Muhammed Nejad olduğunu söyledi.Türk televizyon dizilerine hasta olduğunu,Trabzonspor’u takip ettiğini özellikle burada herkesin Türk televizyonlarını seyrettiğini izah etti.Aşk-ı Memnu,Yaprak dökümü,Ezel,Sakarya-Fırat ve Hanımın çiftliği,Türk Malı, en çok seyredilen dizilermiş.

 

Muhammed ,sohbet esnasında bir şey daha söyledi kelimeleri uzatarak konuştukları için “ Tabrizzzz,Baküüü,Ankaraaaa ,ayrılmayan gardaştırrrr.Biz biriiiiiiiiizzzz,Biz bütünüzzzzz ” dedi.Neredeyse 20-25 dakikalık  bir taksi yolculuğundan sonra bizden para almakta istemedi.Sonra zorla verdik.Taksi ücreti ne kadar tuttu biliyor musunuz ? Sadece 5 dolar. Yani sudan ucuz.

Avrupa da akar yakıtı  en kazık fiyattan kullanan ülkenin Türkiye olduğunu bir kez daha şahit oldum.

Evet,dönelim bizim kafileye bu arada,buranın saatiyle 08.00 TSİ ile 06.30 da Tabriz Ticaret Odasına hareket ettik.Buradaki toplantının ardından da ,Tabriz Belediye Başkanını ziyarete gittik.

 

   Urumiye,Tabriz den daha güzel ve relaks bir şehir…

 

    Tabriz Ticaret ve Maden Odasında yapılan sabah toplantısı ve ikili görüşmelerin

ardından,Oda  Başkanı Rahim Sadegiyan ile iki ülkenin ve şehrin ticari sıkıntıları  masaya yatırıldı.

 

   Ardından Tabriz Belediye Başkanı  Ali Rıza Novin’i de ziyaret eden kafile,

daha sonra Ticaret ve Maden odasının öğle yemeğinde bir araya geldi.

Yemekten sonra Tabriz’in çok sakin sokaklarından  birinde,bahçe içerisinde

yer alan Türkiye Başkonsolosluğunu da ziyaret eden TTSO kafilesi ve

Trabzon Belediye Başkanı Orhan Gümrükçüoğlu burada Tabriz Başkonsolosu

Bilgin Atala ile bölge hakkında  ve ticari yapısında  bilgi edindiler.

 

   Daha sonra bir müddet serbest kaldık,Tabriz'in Kapalı çarşısını gezelim derken,

nam-ı diğer Nihat Usta ( Aydın) kapalı çarşıda kafileyi kaybetmesine  rağmen,kısa bir stres den sonra buluşma yerine döndü.Taksi tarifeleri de ucuz yakıt nedeniyle uygun olunca problem olmaz Tabriz’de.

 

   Bu arada ben, Taka gazetesinden Zeki Sancak ile Tabriz sokaklarına kendimizi

bıraktık.Bizi Zeki'nin Trabzon'dan bir arkadaşının Tabriz de yaşayan iki erkek arkadaşı buldu.İkisi de Trabzon'a ve TÜrkiye'ye defalarca gelmiş, biri Ankara'da

bir Üniversiteden mezun, diğeri de kısmetse bu yıl Trabzon ya da

Ankara'da yüksek okul eğitimi almak istiyor.İsimlerini her hangi bir nedenle

başları ağırmasın diye yazmıyorum.Bir kaç saat bizimle oldular Tabriz in bazı

yerlerinde oturduk çay, kahve içtik.

 

   Özellikle eski adı Şah gölü, yeni adıyla Elin gölü Tabriz'in sanırım

devamlı esen En serin rüzgarlı yeri. O parkta da bazı gençlerle tanıştık oturduk biraz sohbet ettik.onlar bize Türkiye'yi biz onlara İranı sorduk,gördük ki stresli  ve karamsarlar.

 

   Özellikle kızlı,erkekli akraba değillerse çok rahat gezip tozamıyor

 ve oturamıyorlarmış. O parktaki genç grubu dinlemeye devam ediyorum.

parmaklara oje sürmek,bayanların güneş gözlüğü takması serbest ama gözlüğü başlarına takması ayrıca bayanının saçı çok açıksa ,eşarbın bir bölümünden yarısı görünüyorsa değişik miktarlarda tümen olarak cezası varmış.

 

   Tabi bunlar pek uygulanmıyor.Bayanlar artık kanunları biraz relaks duruma

çevirmiş gibi.Anlayacağınız böyle yasak ve uygulamalar biraz daha rahat hale dönüşmüş.Dar pantol giymek,saçları sarıya boyamak gibi sıkıntılarda yaşamadılar değil hani.Gençlerin kendi aralarında ev içerisinde bir parti yapıp eğlenmeside yasak.ihbar halinde polis basıyor diyorlar.

 

   Mesela Solaryum cihazları yasaklanmış,özellikle bayanların bu cihazlarda

Vücutlarını yakarak esmerleşmeleri ve güzel görünmeleri nedeniyle erkeği taciz

 ediyor şeklindeki bir mantaliteye dayandırılarak,solaryum merkezleri hep kepenk kapatmış.

 

   İran'da Doğu Azerbaycan Bölgesinde normal bir işci memur maaşı 400 dolar

civarında, yani 550 TL dolaylarında.Ev kiraları 200 ile 500 tümen arasında

değişiyor. İşsizlik Türkiye’de ki gibi.Türkiye'de ve İran'da iktidar değiştikten

sonra işsizlerin sayısı artmış.Tabriz'de de öyle.

   İkindi saatlerinde Türkiye Tabriz Baş konsolosluğu önünden hareket ettik…

1.5 saatlik bir kara yolculuğu esnasında Urumiye gölünün bazı yerlerinin toprakla dolduğunu ve kuruduğunu gördük.

 

   50 km batı tarafında Van’ın Başkale ilçesinin olduğunu öğrendik.

   Ayrıca gölün etrafından dolaşıp yolu uzatmamak için gölün tam ortasında karşıya kestirme yol yapmışlarki sormayın. Otobüsümüz gölün ortasından Urumiye’ye ulaştı.

 

   Geceyi geçireceğimiz Batı Azerbaycan Bölgesindeki Urumiye kentine geldik. Saatler burada 19.30 civarlarını gösterirken, Urumiye Ticaret odasının yolunu tuttuk,ayağımızın tozuyla…

 

    Kafilemizin tamamı ve Urumiye TSO Başkanı Hasan Entezari  ve T.C Urumiye Baş konsolosu Karadenizli Erdoğan Odabaş’ın da yer  aldığı toplantıda,

Başkonsolos Odabaş “ İran’la olan ticari ilişkilerimizi en üst seviyeye taşımak istiyoruz.Özellikle Bölgemiz Batı Azerbaycan,bu yüzden bu konuda çok önemli yer.” Dedi.

 

    Urumiye Ticaret odasından ayrıldıktan sonra,bize bir şehir turu attırdılar ve ardından saat 22.00 gibi 4 yıldızlı şehrin işlek caddelerinden birinde bulunan park otele yerleştik.

 

   Gerçektin yorgun bir gündü,yarın ola hayır ola dedik .Urumiye Belediye Başkanı İbrahim Baziyan’ın kaldığımız otelde verdiği yemekten sonra ,yorgunluk atmak ve çay içebilecek güzel bir yer aradık.Ardından da otele döndük.

 

 

Devam edecek 

 

 

YAZIYA YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.