Haber61

Haber61

Extra prim asla, bu hafta mutlaka

Fenerbahçe'nin sayın başkanı Aziz Yıldırım hakem kapısının önünde dakikalarca beklemiş ve hakem Keyfinin Kahyası'na,
padon Halis Özkahya'ya ''Hoca hoca,belirlediğin süreden fazla oynattın,farkında mısın?''deyivermiş.
Sayın Başkan İki sezon önce Denizli'de oynatılan 16 dakika uzatmayı unuttu diyelim.
Peki daha geçen haftaki Kayseri maçını ne çabuk unuttu!Son on yılda ama öyle ama böyle,ama tafaftar gücüyle
ama devlet gücüyle ama para gücüyle ama başka güçlerle, her bakımdan çok güçlü bir kulüp yapısı oluşturup,
çok güçlü bir takım kadrosu kuran Aziz Yıldırım'ın,10 yıla sığdırdığı bu büyüklüğü saniyelerle uğraşıp küçültmesine
anlam veremedim doğrusu.
 
Çünkü biz Büyük Kulübümüz Trabzonspor'u yıllardır küçük hesaplar yaparak nasıl küçülttüğümüzü kahrolarak görüyoruz.
Çekememezlikler,kendi değerlerimizi bilememek,ve küçük düşünceler önce camiadaki küçükleri sonra da Anadolu'daki küçük rakipleri büyüttü.Ve şu kritik yeniden yapılanma döneminde bile susarak büyüyeceğimize konuşarak küçülmeye devam ediyoruz.
Bakarmısınız Onursal başkan aynı röportajda hem flörtlerinden hem Trabzonsor'dan bahsedebiliyor.
İşte size en sıcak örnek,bir kez daha bir varoş örneği vererek ele güne rezil olduk. Yazık çok yazık.
Neyse ki Trabzonspor'un gerçek sahibi gerçek onursal üyeleri olan taraftarlar Haber61.nette yinelenen habere gereken hassasiyeti
gösterip gereken cevabı vermiş kendisine.
 
İlk paragrafta hakemden söz etmişken tekrar edelim onlar gerçekten keyiflerinin kahyası.
Kitaptaki kuralları formadaki renge,şehire,başkana,siyasilere göre uygulayan bağımsız bir grup.
Faal hakemken başka,yorumcuyken başka konuşan,yani topaç gibi dönen bir camianın mensupları.
Metin Tokat ve Cem Papilla'nın hakemlerle ilgili yorumlarını okudukça da Şahan'ın nasıl gişe rekorları kırdığına şaşırıyorum doğrusu.
Asıl mizah bunların yazılarında saklı.1996 ve 2004 de yönettikleri Trabzonspor-Fenerbahçe müsabakalarında verdikleri kararlar ve sonrasındaki demeçleri ile şimdiki yorumları karşılaştırılınca ezenler için komedi ezilen bizler için Kara mizah yapmaya devam ediyorlar.
Bu hakemler kendilerine talimat verdiği ileri sürülen Ulusoy federasyonundaki aynı hakemler olduğuna göre bunlar gerçekten keyfinin kahyası. 
 
Yeni Federasyon Başkanı Hasan Doğan'dan bahsedilirken ''Son Federasyon seçimlerini kazanan Doğan'' falan diye başlıyor haberler.
Tek aday olarak girilen seçimlerde ''Kazandı'' ibaresi nasıl kullanılır halen daha anlamış değilim.
Karşında bir rakip yoksa,ya da yıldırılıp ya da payelendirilip,ya da korkutulup seçimlerden çekilmesi sağlanmışsa bu seçimin sonunda kazanma yoktur,atanma vardır.
Yeni Federasyon başkanı da bal gibi Ankara'dan atanmıştır.
Yani Trabzon'daki Gürcistan Milli maçından sonra Trabzon şehrini hainlikle suçlayan,
Trabzonspor'u Şükrü Saracoğlu'nda Cem Sultan'a bıçaklatan  Bıçakcı ferderasyonunun asbaşkanı,
başta Fenerbahçe,Galatasaray,ve bugün canları yandğı için bağırmakta olan Beşiktaş, Bıçakcının Kayserispor'u ve Fenerbahçenin sözünden çıkmayan centilmenler timi Sivasspor ve maalesef biz ve diğerleri tarafından atanmıştır.
Özerk futbolun başına atamayla gelen bir federasyondan da ne beklenir ,takdir sizlerin.
 
Yıllardır küçük şeylerle uğraşıp küçülüyoruz demiştik ya,halen daha Sayın Özkan Sümer'le uğraşıyoruz.
Kim Özkan Sümer;Futbolcu,Kaptan,2 Lig şampiyonluğu getiren teknik adam,Başkan,Milli Takm hocası,Milli Eğitim bakanlığı Danışman ve Koordinatörü vs.vs (Bunları herkes biliyor da bilmeyenler de olabilir diye yazma ihtiyacını hissettim.) 
Neymiş,bir yöneticimiz kapris yapıyormuş.O varsa ben yokum falan gibi.O yöneticinin kim olduğunu bilmiyorum ama
Özkan Sümer bu kulüpte 40 yıldır var,siz kaç yıldır varsınız sayın yönetici.Ya da daha önceleri neredeydiniz?
Bakın da Özkan Sümer'den önce siz gitmeyin sevgili ağabeyim,arkadaşım ya da kardeşim.
 
Biraz da karşı olduğum son yönetim kurulu ile desteklediğim yeni yönetim kurulu arasındaki benzerliklerden bahsetmek istiyorum;


Yine her gün gazetelerde birkaç yöneticinin demeçleri kafa karıştırmaya devam ediyor.
Acilen başkan dışında en fazla 2 yönetci tesbit edilip diğer yöneticilere röportaj yasağı getirilmeli.
Yine her gün gazetelerde onlarca transfer haberi çıkmakta ve oldu oluyor,bitti bitiyor derken bitmeyen transfer bombalarını
okumaktan sıkıldı bu camia.
Lütfen sessiz ve derinden gidilsin artık.Yerel basındaki arkadaşlar da Trabzonspor'un menfaatleri için iki transfer haberini de atlayıversin ,atlayıversin de fyatlar yükselmesin,başka kulüp görmesin.
Bir önceki yönetimden sevgili Faruk Kanca'yı sonuçsuz ve uçsuz bucaksız yurt dışı transfer seyahatleri nedeniyle hepimiz eleştirmiştik.
Bu yıl da hiçbir şey değişmedi,aynı filmi izlemeye devam ediyoruz,yine uzun süreli sonuçsuz yurt dışı transfer seyahatleri.
Kulüpte iki menajer var, biri ''Albayrak bu kulüp için şanstır'' demişti ya,şimdi kulübede oturuyor,diğeri kulüpte oturtuluyor.
Madem Adnan Demir'e güvendik, Yattara'yı onun sayesinde iki yıl daha bağladık bırakın Adnan bu işi pişirsin kotarsın,
Mutlaka yöneticilerin yurt dışına gitmesi gerekiyorsa lisan bilenler imza aşamasında gider,alır futbolcuyu gelir.
Yöneticinin Kamp kurma devirleri geçti. Artık bu işin prefosyonelleri var arkadaşlar.    
 
Uzun bir yazı oldu ama gündem o kadar dolu ki;
Bir de şu prim konusuna taktım. Yine Albayrak yönetimini, mahalle takımları gibi soyunma odasında prim arttırdığı için eleştirmiş,
ciddi kurumlarda bu tarz bir yaklaşımın olamayacağını ifade etmiştik.
Ancak Galatasaray müsabakasından önce okuduklarımız bizi yine şaşırttı.Yönetim Ekstra prm vaadetti.
Yani yönetim kurulu olarak  demek istiyoruz ki
''Çocuklar siz bu maçı almak için uğraşmayacaksınız,
Çünkü sizin hiçbirinizin kalbinde Trabzonspor aşkı,sevgisi yok.
Trabzonsporlu olmasanız da aldığınız paranın hakkını verecek kadar profesyonel değilsiniz.
Bu nedenle hadi size özel prim, lütfen bu maçta oynayın.''
Ne kadar acı değil mi.
Bazen de özel prim kaçınılmaz olabilir,Ne zaman mı ?
Bu hafta, evet evet bu hafta.
Komşumuz, dostumuz, kardeşimiz Rizespor'un ligde kalma ümitlerini artırmak için bu hafta Gençlerbirliği müsabakasına verilmeli ekstra prim.
Hem de geçen hafta verilenin beş katı verilmeli.
Normal şartlarda hiç ümidim yok ama Trabzonspor bir şekilde bu müsabakayı kazanmalı.
Eğer kimliksiz ve kişiliksiz bir oyunla kaybedersek,Galatasaray'a yatıyor dedikoduları bu maçın yanında solda sıfır kalır.  

YAZIYA YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.