Mutlu Dervişoğlu
Geçmiş olsun
İlk olarak bacağında kırık olduğu iletilen Trabzonspor’un genç yıldızı Abdülkadir Ömür’e geçmiş olsun dileklerimi iletmek ve daha güçlü döneceğine inandığımı belirtmek istiyorum.
Antalya maçından istediği sonucu alamayan Trabzonspor maça alışılmış düzeninde çıktı. Rakip Konyaspor ise büyük takımlar dışında istenilen seviyeye çıkamadı. Ama büyük maçlardaki performansı ile dikkat edilmesi gereken bir takımdı. Şuan ligde orta sıralarda bulunmalarını Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray galibiyetlerine borçlular. Onlar da müsabakaya topa sahipken 4-2-3-1 top Trabzonspor’dayken 2. Bölge 4-4-2 savunmasıyla başladı.
Trabzonspor maça beklenin aksine çok tutuk başladı. Sanki Newton dönemi motivasyonsuzluk var gibiydi. Bunun karşılığı ilk dakikalarda kalesinde 2 pozisyon verdi. Aslında Konyaspor’da maça aynı durgunlukla başlamıştı ve bu pozisyonlar onların becerisi değil Trabzonspor’un konsantrasyon eksikliğinden kaynaklandı. Dakikalar 21 gösterdiğinde Trabzonspor alışılmış kısa pas trafiği sonucu Abdülkadir Ömür’ün harika pasıyla savunma arkasında buluşan Serkan’ın asistiyle 1-0 öne geçti. Golün ardından sahada sergilenen oyunda çok değişiklik olmadı ne Trazonspor tempo artırdı ne Konyaspor deplasman oyunu anlayışını değiştirdi. Trabzonspor yine topa hakim oldu ama pozisyona girmek için çok arayış içinde değildi. Bunu da zaten ilk yarı istatistiklerinden de anlıyoruz. Trabzonspor ilk yarıyı 304 pas, 3 şut,1 kaçan net pozisyon ve 0 orta ile tamamladı.
2. devre beklenen hamleler Konyaspor’dan geldi, merkez oyuncuyu kenara alıp öne yeni transferini aldı ve biraz daha Trabzonspor’u önde karşılamaya çalıştı. Bu anlayış Trabzonspor’a ve etkili ayaklarına (Abdulkadir Parmak, Ekuban ve Wakaeme)orta sahada geniş alanlar yakalama fırsatı verdi. Bu geçişlerin birinde Trazonspor yeni transferi Flavio’nun ayağından farkı ikiye çıkardı. Bu bölümde kalesinde cılız bir iki pozisyon yaşadıysa da çok zorlanmadı. Göztepe maçında yaptığı etkili dönüşle Ekuban’a golü attıran Djaniny, bu kez yaptığı dönüşlü kontrol sonucu Ekuban’ın pasıyla takımına 3.golü kazandırdı. Bu noktada bir gerçek tekrar gözler önüne serildi. Trabzonspor ne zaman çabuk dikine oynarsa izlemesi keyifli bir takım oluyor. Tabi bu anlayışın rakibe geniş alan bırakma gibi dezavantajları da olabiliyor. Ama bu maç için Trabzonspor neredeyse rakibine hiç geniş alan bırakmadı. Hoş Konyaspor’un da bu alanları kullanabilecek durumu yoktu. 72. ve 77. Dakikalarda gelen oyuncu değişikliklerinin, 4 gün sonra oynanacak olan G.birliği maçına oyuncuları, ekonomik kullanma düşüncesiyle yapıldığını düşünüyorum. Yoksa gol atmış ve rakibin oyundan düştüğü bir müsabakada beklentide olduğunuz forveti olabildiğince sahaya tutarsınız. Bundaki amaç forvetin daha fazla gol bulma şansı tanıyarak kendine olan güvenini pekiştirmeye çalışmaktır. Oyunun son bölümünde gerek değişiklikler kaynaklı, gerek oyuncuların oyun şımarıklığı nedeniyle rakip etkili görünse de Trabzonspor için sorun olmaktan çok uzaktı. Ama yine bir taç pozisyonu sonrası kalesinde golü gördü.
Trabzonspor İstanbul takımlarının mağlup olduğu Konyaspor’a takılmadı. Bu galibiyetle birçok sorun yaşayarak başladığı fikstürün ilk bölümüne moralli girecek. Maçın genelinde Abdulkadir Parmak, Edgar Le ve özellikle 2. Devre Ekuban’ı beğendiğimi belirtmek isterim. Sezgileriyle her maç ciddi pas arası rakamları yakalayan Serkan’ı yaptığı güzel asistten dolayı tebrik etmek gerek. Ayrıca 1v1 savunmada hamle zamanlaması üzerine extra çalışması gerektiğini belirtmek isterim. Berat da görev aldığı kısa sürede takıma kadro anlamında derinlik katacağının sinyallerini verdi.
Avcı dönemi, oyun anlamında kenar orta sayısının düşük olduğunu görüyoruz. Özellikle katı savunma yapan takımlara karşı en etkili silahlardan biri olan kenar uygulamalara ayrı önem verilmeli diye düşünüyorum.