Kariyerinde en üst seviyede kupa başarısı olmayan Avcı’nın müsabakaya ayrı önem vereceğini düşünüyordum. Ayrıca Trabzonspor da çıktığı tüm müsabakaları kazanma hedefinde olan bir takımdır. Hele bu bir final müsabakasıysa Trabzonspor finalleri sever ve tek maç performansı genelde başarılı olur.
Birbirine çok benzeyen istatistiklere sahip iki takımın gecikmiş final müsabakasına verdikleri önem sahaya sürülen ilk 11 tercihleriyle de belli oldu. Her iki takımda sakat oyuncular hariç eldeki oyunculardan tam kadro ile sahaya çıktı. Trabzonspor özelinde Abdullah hoca geçen haftaki maç kadrosundan vazgeçmeyerek bundan sonrası için kadro tercihlerinde de istikrardan yana tavır alacağını belli ediyor. Ama ben yine de Beşiktaş maçı için Flavio, Baker değişikliği beklediğimi buraya not olarak bırakayım. Başakşehir ise bu hafta takıma yeni katılımını sağladığı 2 oyuncuyu da sahaya sürerek son yıllardaki kadro profilini değiştirme hamlelerinin devam edeceğinin sinyallerini verdi.
Müsabaka beklenildiği gibi kontrollü başladı. Burada şunu da belirtmek isterim 2 takımda ilk 20 dakika pas bağlantısı kurmakta çok zorlandılar ve fazla derecede pas hatası yaptılar. Bunda takımların kompakt savunma anlayışı, alan daraltma etkisi yanında oyuncuların pas alışveriş becerilerindeki eksikliklerin de payı vardı. Bu ilk 20 dakikalık bölümde Trabzonspor’un daha aktif olduğu atılan şut sayısına da (4)yansıdı. 20. dakikadan itibaren Trabzonspor’un biraz daha üstünlük kurduğunu söyleyebiliriz. Özellikle sağ taraftan etkili olmaya başladıysa da sadece 15 dakika sürdü. Daha sonra tempo yeniden düştü. Böyle bir maç için rakip ceza sahasında topla buluşma sayısının Trabzonspor adına 7 ve XG gol beklentisinin 0.33, Başakşehir adına ise 6 ve XG gol beklentisinin 0.14 olduğunu belirtmek isterim. Bu rakamlarda ilk yarıdaki oyunun ne kadar kısır olduğunu kanıtlar nitelikte idi.
Son haftalarda soyunma odasından daha motive olmuş şekilde sahaya dönen Trabzonspor bu defa golle geldi. Serkan’ın yaptığı kenar orta sırasında rakip savunmanın top karşılamadaki hatası, son haftaların takıma katkı yapan oyuncusu Djaniny tarafından cezalandırıldı. Başakşehir adına bu senenin iyi gitmediğini ve takımda sorunlar olduğunu VAR incelemesi sırasındaki oyuncunun değişikliğe verdiği reaksiyondan görebiliyoruz. Burada VAR’ın müsabakada verdiği Başakşehir ve vermediği Trabzonspor penaltılarında doğru tespitlerde bulunduğunu belirtmek isterim. 1-0’lık skora Crivelli’yi oyuna alıp formasyonu 4-4-2’ye döndürerek hamle yapmak isteyen Okan hoca, penaltı golüne rağmen hamlesinden vazgeçmedi. Bu değişiklikten sonra orta sahayı biraz daha hızlı geçen Trabzonspor ne yazık ki ceza sahası içinde çok da etkili olamadı. Burada en büyük sorunlardan biri orta saha oyuncularının hücum oyuncularına yeterince destek verememesiydi. Rakibin eksik kalması ile Abdullah hoca Yusuf hamlesi yaparak sanırım maçın uzatmalara gitmesini istemedi. Hem artan kar yağışı hem de hafta sonu oynanacak sezonun karar maçlarından birine (Beşiktaş) daha diri çıkmak adına olumlu hamle olarak değerlendiriyorum. Rakibin korner atışı sonrası, son haftalarda çok verimli olmaya başlayan Djaniny ve Ekuban işbirliği yine meyvesini verdi. Ardından çıkan olayları tasvip etmek mümkün değil. Ve bu olaylarda hakemin fazla toleranslı olduğunu düşünüyorum.
Trabzonspor adına Edgar Le’nin iyi oyunu ve sakarlıkları devam ediyor. Müsabakada çok ön plana çıkan oyuncu olmamasına rağmen her iki gole katkısı olan Djaniny’nin takıma gitgide ısındığını görüyoruz. Ama Marlon ve sonradan oyuna giren Baker’ın performanslarının hala beklentilerin gerisinde olduğunu düşünüyorum.
Yazımın başında da belirttiğim gibi Trabzonspor yine bir final maçından kupa ile ayrıldı. Abdullah hocayı da ilk kupasından dolayı tebrik ediyorum. Geldiği günden beri takıma çok katkıları olan Abdullah hocaya, Trabzonspor takımı da ilk kupasını kazandırarak teşekkür etmiş oldu. Bu işbirliği sezon sonu daha büyük bir mutlulukla pekişir mi? Bunu söylemek hala çok zor. Önündeki ilk ve en büyük engel Beşiktaş maçı!
