İki yıl olmak üzere sanırım,Yeni Şafak gazetesinde bir yazı çıkmıştı.

Bizim devre sayılır, Mehmet Şeker imzalı ve kaynaklı.

Benden yaklaşık iki yaş büyüktür Mehmet.

Yazını başlığı aynen şöyleydi “ Genel Kurmay’ın vetolu gazetecileri “

Bende o sıralar Star gazetesinde Spor yazarlığı yapıyorum, Serdar Bali ile birlikte,Trabzon kanadını yazıyoruz,hafta içi,hafta sonu.

Ben de şahsen tanıdığım bu kişinin, söz konusu yazısını gazetede ve internet sitelerinde görünce,kafamdan aşağıya bir kova buzlu su dökülmüş gibi oldum.Bazı arkadaşlarımızda oldular ya.

Bu şeker kardeş çıkmış,şekere sanırım biraz biber katmış yada acı şeker vermişler ona.

                                         *

Söz konusu yazısın da ,bu isimler demiş,Genel Kurmay’ın adam yerine koymadığı ,yani basın toplantılarına çağırmadığı, akredite yapmadığı bazı

gazetelerin yazarları demiş,alta da döşemiş…

Yeni Şafak gazetesinden şunlar, bunlar, şunlar.

Zaman gazetesinden şunlar, bunlar, şunlar.

Vakit gazetesinden şunlar, bunlar, şunlar

Bugün gazetesinden şunlar,bunlar, şunlar

( Ayda milyarlarca zarar ettiği söylenen Taraf gazetesi de,o sıralar daha yayında değil )

ve Star gazetesinden de bunlar ;

“Mehmet Altan, Ahmet Kekeç, Mustafa Karaalioğlu, Murat Birsel, Hasan Kaçan,A. Rasim Küçükusta, Ardan Zentürk, Berat Özipek, Eser Karakaş, Faruk Beşer, Hadi Özışık, Mahir Kaynak, Mustafa Erdoğan, Nasuhi Güngör, Necef Uğurlu, Resul Kurt, Şamil Tayyar, Belma Toprak, Halit Tunç, Sami Selçuk, Salih Neftçi, Mehdi Tanaman, Nuh Yılmaz, Saadet Oruç, Elif Ural, Ayşe Düzkan, Gülay Erdemli, Hüseyin Emiroğlu, Hüseyin Özalp, Ekrem Okutan, Aziz Üstel, Mustafa Akyol, Oğuz Karamuk, Mustafa Hoş, Eftal Orhan, Serdar Akbıyık, Halime S. Kahveci, Ozanser Uğurlu, Ali Sami Alkış, Eren C. Hattatoğlu, Erdem Yeşilada, Sedef Ecer, Aydan Üstkanat, Ahter Kutadgu, Ziya Şengül, Güven Taner, Hakan Ünsal, Serdar Bali, Turgay Beşyıldız,Cengiz Tümer, Kemal Dinçer, Yiğiter Uluğ…”

                                         *

Ben O sıralar Star gazetesi spor servisinin sözleşmeli bir çalışanıyım.

Haliyle bu arkadaşımıza cevap yazamadık ,kalem oynatamadık.Bu yazının yayınlanmasının ardından,aradan bir yıl geçtikten sonra,ekonomik nedenlerle gazete yönetimi, bizimde içinde bulunduğumuz bir grup personel ve sözleşmeli yazarla yollarını ayırdı…Tabi kambersiz düğün olur mu ? Aralarında ben de vardım.

Bunlar Bab-ı ali de normal olan şeyler artık.

STAR camiasından yıllar sonra ikinci kez ayrılmış olduk.Yine de her şey için Star gazetesine teşekkürler diyoruz.

Evet, ben üstte bahsettiğim bu yazıya,yani Mehmet Şeker kardeşe bir cevap yazayım derken,yoğun tempomuz bu yazıyı cevabı,bize gel zaman, git zaman unutturdu.

Bir kaç gün önce,sitelerde sörf yaparken,aman Allah’ım aynı yazıya rastlamaz mıyım arşivlerde.

Hemen aklıma geldi..” Ya ben bu yazıya halen bir cevap yazamadım” dedim,kendi kendime ve geçtim gördüğünüz gibi direksiyonun başına.

                                          *

Ya Mehmet emice, senin Genel Kurmay ya da TSK ile bir problemin varsa bilemem ama benim yok. Hatta sayayım sana Star gazetesinde o dönem yine yazanlardan, Serdar Bali, Ziya Şengül,Güven Taner,Kemal Dinçer,NTV den bir dönem çalışma arkadaşım Yiğiter Ulu ve Cemal Alkan yönetiminde Kanal D’nin spor servisinde ve ismini koyduğu Televole de bir dönem çalıştığımız,dostumuz Ali Sami Alkış.

Bu isimlerin Genel Kurmay Başkanlığının akreditasyon konusundaki prosedürü ile hiç bir olumsuz işi olmaz tanıdığım kadarıyla.Bu isimlerin bazıları İstanbul’da, bazıları bizim gibi Trabzon’da görevli,İstanbul’da çalışan sizlerin tabiriyle taşra’da yani,sizin göbeğiniz Paris’de kesildi ya !...

Ankara’daki Genel Kurmay’ın yapacağı her hangi bir basın toplantısına her halde  Trabzon’dan biz çağrılacak değiliz , değil mi Mehmet emice,çünkü yazdığın isimler arasında yer alanlardan, üstte benim yazdığım bu isimler olduğu gibi spor servisi ekibi.

                                          *

…ve devam etmiş şekerim.

Söz konusu gazetelerdeki gibi ;Star gazetesindeki yazar isimlerinden bahsederek,bu isimler Genel Kurmay’ın adam yerine koymadığı basın toplantılarına çağırmadığı söz konusu gazetelerin yazarları,devamı da var demiş TV’ler den, RD’lar dan muhabir isimleri de eklemiş.

Birde bize kıyak yapmış !... bu şekerim…

Şöyle yazmış sonuna,Genel Kurmay’ın söz konusu bu akreditasyon kararıyla kafa yapmış yani  “ Hepsi kendini adam sanarak dolaşıyorlar ortalıkta.Ama belli ki değiller, aksi halde Genel Kurmay Başkanlığının basın toplantılarına çağırırlardı.Genel kurmay dan daha mı iyi bilecekler “

Bak sen bak !... Hesapta bizi Genel Kurmay’a,Genel Kurmay’ı da bize kötülemeye çalışıyor . Hesap o hesap !...

                                            *

Adam almış söz konusu gazetelerdeki tüm yazar kadrosunu internet sayfalarından,yazmış yazısını, kopyala ,yapıştırmış yapmış içine yazının, aklı sıra  gazeteci isimleri çok görülsün ,okuyucuyu kandırayım,etkileyeyim yapacak.

Yaaa...Mehmet emice bizim ismimizi, bize fikrimizi sordun damı yazdın.Bu kara listeye !...

Senin TSK ve Genel Kurmay ile bir rahatsızlığın varsa, o senin ve senin gibi düşünenlerin sorunu,yanınıza yandaş mı arıyorsunuz ? Bize ve bana müsaade o zaman.

Benim Cevahir oğlu Osman ( Beşyıldız ) yani büyükbabam ile dedem Sofuoğlu Mustafa (Aktepe) ikisi de gazi,Biri istiklal harbinden, diğeri 1915 rus harbinden,ben bu gazilerin torunuyum.İstersen Genel Kurmay seni binaya alırsa , gir arşive bak görürsün adlarını.

Kalkmışsın yazılmaması gerekenler gibi, bizim adımızı da yazmışsın ne hikmetse ?

                                             *

Bak şeker kardeşim,şahsımın Trabzon’dan çocukluk arkadaşı,futbol takımı arkadaşı ve sınıf arkadaşı şu anda TSK da  10 tane Yarbay-Albay arkadaşı var.

Üstelik geçtiğimiz aylarda Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ Trabzon’a gelip de, limandaki TCG Oruç Reis firkateyninde ki,güvenlik nedeniyle aniden karar aldığı sabah kahvaltılı basın toplantısına,yine Trabzon’da görevli Trabzonlu bir Albay tarafından gece defalarca aranıp davet edilmek istenmeme rağmen,dışarıda olmam ve cep telefonumun bataryası bitmiş halde olduğu için bendenize ulaşılamadı.

Benim de haliyle haberim olmadı ve ertesi gün toplantı sonrası bu durumu öğrendiğimde, bu toplantıya katılamadığım için çok üzülmüştüm.

Demek ki  yas-sakkk, bize değilmiş Gemlik’li şekerim.

Neredeyse bizim gibi, 30 yıllık gazeteci olmuşsun ama isimleri,vatanımızın en önemli kurumlarıyla karşı karşıya getirmenin yanlış olduğunu düşünememişsin.

Sakın şimdi bana demagoji yapma “ Onlar bu adı geçen gazetelerin çalışanlarını akreditasyon konusunda yasaklayınca, o gazetelerin tüm yazarları da,otomatikman akreditasyon yasağı içerisine girmiştir “  deme.

Bu yüzden ben, ismimi kullanmanı asla tasvip etmedim,etmezdim de,rahatsız oldum.

Benim ve sanırım üstte adını yazdığım 5-6 arkadaşımın da, ne TSK ile Ne de Genel Kurmay Başkanlığı makamıyla ne de binasıyla hiç bir sıkıntısı yoktur

Asla da olmaz ve olamaz.

                                             *

Biz değil miydik,Van’da,Sorgun’da,Tatvan’da,Hamidiye’de,Erzincan’da,kışlada, sabahın kuşluk vaktinde ayağımızdaki postallarla aynı tempoyla koşarken,bölüğü koştururken

“ HER TÜRK ASKER DOĞAR ” diye, hep bir ağızdan bağıran,her zaman da bağıracak olan,ne çabuk unuttun,unuttun mu yoksa Şeker’im.

-----------------------------------------------------------------------------Trabzon ,lösemili çocuklara hastane, şehir içi toplu taşımacılık ve şehirler arası tren yolu için, acil karar bekliyor.

-----------------------------------------------------------------------------