Sonunda içerisinden kuş mu, tavşan mı çıkacağı belli olmayan bir garip sezonun ikinci yarısı nihayet başladı. Nihayet diyorum, çünkü her an her saat ne olacağı belli olmuyor. TFF derse ki, maçlar sabaha karsı üçte başlayacak, onu bile yadırgamayacağız. Anadolu'da bir deyim vardır. " ....., ne yapsa yeridir" seklinde aynen öyle.

***

Maça dönersek, kadrodaki isim ve mevki değişiklikleri gözümüze çarpıyor. Zokora'nın partneri bu defa Aykut Akgün. Aykut'tan söz açılmışken, bu gencin daha fazla süre alması taraftarıyım. Hücum hattında ise en uçta Halil var. Bu doğru bir yaklaşım. Halil fiziki yeterlilik itibariyle Umut Bulut'a en yakın isim. Halil'in önde başlaması, öncelikle Burak, Adrian ve Volkan üçlüsünü, sonrasında takimi rahatlatacaktır. Çünkü Trabzonspor önde top tutamıyor. Takımın üçüncü bölgede çoğalması için bu gerekli. Diyebilirsiniz ki Halil yeterli mi? Hayır. Ama mevcutların içerisinde Paulo Henriuqe ile birlikte en uygun olanı.

***

İlk yarı güzel bir organizasyonla 1-0 biterken, bu skorun riskli olduğunu tribündeki ve ekranları başındaki tüm bordo mavili gönüller dillendiriyordu. Manisaspor bize ters bir takım. Avni Aker'de galibiyetimiz yok. Derken diğer sakıncalı piyade Murat Erdoğan sahaya dâhil oldu. "Murat'ın enfes pası, Isıac ve gol" cümlesi sizlere de yabancı değildir. Aynen öyle. Yenilen golde araya Simpson girdi, üçlü yaptılar, ardından aynı ikili sahneye çıkıyordu ki Tolga Zengin erken uyandı.

***

Murat Erdoğan'ın oyuna dâhil olması dengeleri tamamen alt üst etti.

Hücumu daha çok düşünen Manisaspor gafil avlandı. Colman usta işi bir pas ile tam da Burak Yılmaz'ın istediği topu önüne bıraktı. Bu sezonun skorstari ise görevini yaptı. Neticede garipliklerle dolu ligin ikinci yarısına galibiyetle başlandı.

***

Olcan Adın'ın takıma katılması daha da keyifli olacak. En önemlisi de kulübede skora katkı yapacak birçok silah bulundurulabilmesi.

Trabzonspor ikinci yarının 7-8 maçını kolay atlatırsa onu açık olur.

Fikstür de buna müsait. Ama futbolumuzda deprem ya da farklı bir şey olursa diyeceğimiz yok. Çünkü Türk futbolu için önümüzdeki haftalar çok ama çok önemli. Zemin de bir o kadar kaypak. Her an her şey olabilir. Ligler dahi iptal edilebilir. Bunu neye dayanarak söylüyorum. O şu anlık bizde saklı kalsın. Zamanın hem bizleri hem de hak edeni haklı çıkarması dileğiyle...