Öncelikle milletimizin mübarek Ramazan Bayramı'nı tebrik ederek başlayalım. İnşallah güzel ülkemizin birlik ve beraberliğine vesile olur.
Temmuz'un ortasında, Trabzon'un kabus gibi çöken rutubeti altında bu maçı oynamak ne kadar anlamlı bilemiyorum. Çünkü Trabzonspor açısından futbolu oluşturan etmenlerden hiç birisi hazır değildi.
Yönetim hazır değil... Hacıosmanoğlu'nun göreve geldiğinden bu yana devam eden kaotik ortam, TFF Başkanlığı seçimleri ile yeniden tavan yaptı. Önce kongre kararı alınması, sonrasında yola devam denilmesi, ardından gelen hoca değişikliği vs...
Taraftar hazır değil... 2015-2016 sezonu için tasarlanan formalar maçın önüne geçmiş durumda. Bayram için gelen yurtiçi ve yurtdışı gurbetçiler olmasa, inanan tribünler boş kalırdı.
Hoca hazır değil... Takımla birlikte olmaya başlayalı henüz 10 gün oldu. Duygusallıkla realite arasında gelip giden Şota Arvaladze'den bu kadar kısa sürede ne beklenebilir ki?
Oyuncular hazır değil... Yanal'ın gidişi sonrasında Şota ile devam edilmesi, yeni transferlerle birlikte Cardozo, Bosingwa ve Özer gibi geçen yılın yükünü çeken isimlerin kadroda olmaması sahadaki oyuncuların acemice davranmasına yol açtı.
Tüm bu şartlar altında Trabzonspor'dan çok daha iyisini beklemek hayâl olurdu. Duran top organizasyonu dışında gol atma şansı bulunmayan bordo mavililerin, Ekici'nin serbest vuruştan attığı gol dışında tek bir pozisyonu vardı. O da yardımcı hakemin yanlış kararı sonrasında iptal edilen gol pozisyonuydu.
Biliyoruz ve hak veriyoruz ki henüz sezonun ilk günleri. Bu şartlar altında oyuncuların performansı üzerine konuşmak yanlış olur. Ancak; Cardozo, Yatabare ve Deniz'in olmadığı bir kadroda merkez forvet ihtiyacı net olarak ortada. Ki bu üç oyuncunun kadroda olması durumunda bile Trabzonspor'un uzun lig maratonunda sağlam bir santrafora ihtiyacı var.
Hele bir bayramı geçirelim. Sonrasını yeniden konuşuruz.