Trabzonspor maça iki haftadır oynadığı 4-2-3-1 dizilişi ile başladı. Trabzonspor kendi sahasında olmasına rağmen oyun anlayışında bir değişikliğe gitmedi. Yine bloklar arasını kısaltarak öncelikle rakibe pozisyon vermemeyi sabırlı oyunu ile rakibinin yapacağı hatalardan faydalanmayı ve pozisyon üretmeyi amaçlayan bir görüntü verdi.
Trabzonspor da orta saha oyuncularının sadece savunmayı düşünmesi öne hiç destek vermemeleri Trabzonspor un rakip sahada çoğalmasını engelledi. Hücum oyuncularının geçen hafta olduğu gibi rakibi tehdit edecek girişimde bulunmamaları Trabzonspor un ilk yarıda çok etkisiz bir oyun oynamaya itti. Abdülkadir ve Bilal gibi kısa kanat oyucularına uzun toplar atılması çok yanlıştı. Afobe’nin çok formsuz oluşu Sivas spor gibi kötü bir takımı Trabzonspor karşısında maça ortak etti. İlk yarıda Trabzonspor için tek olumlu hareket Ekuba’nın kendi sahasında aldığı topla topu karşı kaleye taşıyarak yarattığı pozisyonda atmış olduğu harika goldü.
Trabzonspor ikinci yarıya da aynı düşünce ile başladı. Takım boyunu kısaltıp bloklar arasında boşluk bırakmadan savunma yaparak sabırlı oyununa devam etti. Ama bu oyunun avantaj sağlarken bir anda dezavantaja döneceğini hesaplayamadı. Çünkü hem iki tane bekini hem savunma önünde oynayan iki tane orta saha oyuncusunu hücuma çıkartmayarak oyundaki bütün kaderini Ekuba’nın ellerine bıraktı. Trabzonspor hem ilk yarıda hem de ikinci yarıda net pozisyon üretemeden maçı bitirdi. Maçta Ekuban , Edgarli ve Hugo dışında sahada iyi performans gösteren kimse yoktu.
Abdullah Avcı bu oyun anlayışı ile devre arasına kadar toplayabileceği kadar puan toplayıp devre arasında yönetimden en az beş tane transfer isteyecektir. Trabzonspor’un oynamış olduğu oyundan ve göstermiş olduğu performanstan kimsenin memnun olduğunu düşünüyorum. Bunun da tek nedeni takımdan birinci sınıf oyuncuların gönderilip yerlerine ikinci sınıf oyuncuların takıma alınmasıdır. Trabzonspor’u bu sene en çok etkileyecek olan şey sezon başında kadro mühendisliğinin çok kötü yapılmış olmasıdır.
