“Enerji üretimi şart…”
“Su akar Türk bakar…”
Dediler..
Eyvallah dedik!
Geldiler bir iki derken 3-5 tane birden HESleri kondurdular derelerin üstüne…
ÇED-MED hikaye..
Paçavradan raporları peşinden getirdiler!
Şimdi Yeşil Yol çıktı.
“Yaylaları turizme kazandıracağız” diyorlar.
HESleri gördükten sonra ‘aman birşey kazandırmayın’ diyesi geliyor insanın!
Yeşil yolun özeti şu;
Samsun'dan başlayarak Ordu, Giresun, Gümüşhane, Bayburt, Trabzon, Rize ve Artvin'in yaylaları ve turizm merkezlerini yüksek rakımda birbirine bağlayan yaklaşık 2 bin 600 kilometre uzunluğunda turizm yolu olarak düşünülüyor. 7 metre genişliğinde gidiş-geliş olarak planlanan yolun zemini taş parke olacak. Bu yolla birlikte 40 noktada oteller, restoranlar ve kaynak tesislerinden oluşan turizm merkezleri oluşturulacak.
İki yıldır süren ve 90 milyon lira harcanan yol çalışmasının 2018 yılında tamamlanması planlanıyor.
Peki çekinceler neler?
İşte başlıcaları;
* Yeraltı zenginlikleri iştah kabartacak daha fazla tahribatın önünü açacak.
* Yapılan yolların sağladığı imkanlar imar çirkefliğini doğuracak
* Yüksek irtifalarda kendini yenilemesi çok zor olan doğal örtü ve yüzlerce endemik türün yaşam alanları tehlikeye girecek. Bu canlıların bölgedeki eksikliği, kelebek etkisiyle başka canlıların da bölgeyi terk etmesine yol açarak bölgenin cazibesini kaybetmesine neden olacak.
* Dünya Doğayı Koruma Vakfı tarafından koruma altına alınması gereken 200 ekolojik bölge arasında gösterilen Çamlıhemşin Fırtına Vadisi’nde yer alan Kavrun Yaylası’nı da içine alan bölgede inşaa edilecek 2 bin 600 kilometrelik yolun yaratacağı etki ve zararı ölçülebilmiş..
Doğal sabıkası HESle dolu olan iktidarın ‘Yeşil Yolu’ karanlığa mı çıkacak?
Karadenizli bu endişeleri taşımakta haksız mı?
Önce siz şunu yapın;
Yaylalardaki kaçak yapılaşmayı durdurun!
Asıl mesele işte bu…