Oyunun başında  yine değişik bir 11’le sahada Trabzonspor.

 

Son Varşova maçının ilk 11’ine bakarsak arada kalite farkı var gibi. 

 

Niye böyle yine  bir 11 bilmiyorum ? 

 

Cardozo, Yusuf, Musa ve Soner kulübede.

 

Karşısında tek puanı olan ama dişini göstermek isteyen bir rakip var, üstelik hocası da tanıdık, seni  iyi tanıyan biri.

 

Bayramın 2. günü, tribünde gurbetçi gençlerden bir pankrat ‘’ Biz bayram harçlıklarıyla deplasman yapan gençleriz''

 

Her iki takımda da 7 önemli  eksik var.  Dr.Necmettin Şeyhoğlu  Stadyumunun % 70’i yine boş. 

 

Passolig sistemi Türk futbolunun dibine dinamiti koymak üzere. 

 

Bir grup Karabük, yaklaşık 500 kadar da bordo mavili taraftar,  takımlarını desteklemek için gelmişler inadına, sağ olsunlar.

 

                               *

 

Ligde son 11 maçtır deplasman da mağlup olmayan Karadeniz ekibi vardı çim zeminin üzerinde.

 

Karabük stadyumu yeni  ama basın tribündeki monitörler çalışmıyor,internet  ağı kaplumbağa gibi.. 

 

Karabük kentin de maç kimsenin umurunda değil gibi ama ilk 20 dakika da Trabzonspor  2 farkla mağlup ve bu goller ise neredeyse  tüm Trabzon’un  umurunda.

 

6.dk’da Traore ve 16.dk’da Zeki,  kendi kalesine…

 

Onur, Deniz, Avraam, Mustafa Yumlu, Aykut , Kevın  ve Özer’i olmayan bir Trabzonspor. Bu bir bahane mi değil. 

 

Ev sahibinde de Erkan, Viola, Waterman, Emre, Akpala, Yiğit İncedemir ve İbrahim Serdar yok.

 

                                     *

 

İlk yarıda şaşkın ördek gibi bir Trabzon takımı ve attığı gollere bile inanmayan bir Karabük ekibi.

 

Bir takımda sakat  veya cezalı olabilir ama bu senin iskeletini artık belli etmende fazla sıkıntı yaratmaması  lazım, değil mi Vahid hoca ?

 

 Oyunun ikinci perdesinde  moral olarak çökmüş olan Zeki,  rolünü Soner’e bıraktı.

 

Fatih Öztürk, süper ligde  belki  ilk 90 dakikası olduğundan,  kalede asla güven vermedi.

 

Serdar Gürler’in de , bu takımda bir varlık gösterebileceğine inanan var mı sizce ? 

 

Trabzonspor’un böyle bir 11 çıkaracağını tahmin etmediğimden, yenileceği de aklımın ucunda yoktu ama sahadaki 11’i görünce kolum, kanadım düştü.

 

                                    *

 

Bir takım böyle durumlarda zorlanabilir elbette ama fırtınaya kapılan kaptanların ustalık payı fırtınayı aşmasıyla orantılıdır, eğer sahanın ortasında bir oyun kurucu usta bir kaptanın,bir ağabeyin yoksa.

 

Topa basan adamın az ise Soner’i oynatmalısın, onu oynatarak kazanabilirsin.

 

Waris-Cardozo,  İshak-Yusuf değişikliğinden sonra,  son 20 dakikada oyuna biraz denge geldi.

 

70 dakika orta atamayan Trabzonspor,  Yusuf’la ortayı gördü.

 

Kötü bir Karabük takımı ve onu bu mantalitede  yalnız bırakmayan başta bugünkü Serdar,İshak, Sefa, Mustafa Akbaş, Waris, Yatabare ve Trabzon takımı.

 

                                   *

 

90.dakikada  Traore ‘nin 2. takımının 3.golünde skor  net belli oldu.

 

Anlayacağınız, bu bayram gününde hiç bir çocuk bayrama "oldu bitti " gözüyle bakmaz. Bayramın bitmesini istemez.

 

Yalnız biz bu 90 dakika bitmeden, hem maçın , hem bayramın bir an önce bitmesini istedik.

 

Hiç bir perde de alkışsız kapanmaz.

 

Bugün alkışı sahadaki iki takım dan çok, bu bayram gününde  uzaklardan gelip takımını yalnız bırakmayan bordo mavili taraftarlar hak etti.

 

Neyse ki  lige ara verildi. Sanıyorum bu takımda,  her an her şey olabilir.