Hafta içerisinde maçın saatini çok tartıştık, TFF'nin yeni eyyamına şahit olduk. Ancak, Karabük'teki zemini gördükten sonra hayretler içersinde kaldım. TFF'nin görevlerinden birisi de sporcu sağlığını korumak olmalı. UEFA yetkilileri her sezon öncesi turnuvalarda maç oynanacak stadyumlarda incelemelerde bulunuyor. Bizde ise bu uygulama ve denetimler sadece kâğıt üzerinde. Yazıktır, günahtır.
***
Trabzonspor'un her iki uçtaki isimleri olan Tolga Zengin ve Vittek'i maç öncesi kadro tahminlerinde kimse beklemiyordu. Vittek tercihinden anladığımız önde bir mendirek, arkasında teknik açıdan daha etkin Volkan, Soner ve Olcan üçlüsü. Vittek o kadar çok ağır ki, değil ön bölgede top tutup takımı rahatlatmak ayakta durmakta zorlanıyor.
***
Trabzonspor orta sahası oyunu kontrol etmekte zorlanmakla kalmadı adeta yokları oynadı. Tamam Colman yok, ancak bu kadar mı savruk olunur. Oyunun kırılma noktası Vittek'in dışarıya alınmasıydı. 1-0 gibi riskli bir skorla öndesin. Volkan ve Olcan'ı önde bırakarak kap kaçı düşünüyorsun. Ancak rakibinde tüm hatları ile baskı kurmasına izin veriyorsun. Zaten Trabzonspor orta sahası yokları oynuyor.
***
Tolga Zengin'in hatasından beraberlik golü gelince akla Paulo Henriuqe geliyor. 1-0'ı yeterli görmek acemiliktir, amatörlüktür. Demeyin ki, daha ilk hafta. Tamam ilk hafta, oyuncular hazır değil. Ancak futbolun yıllardır değişmeyen gerçeği ortadayken bahanelere sığınmak gereksiz. Beyler, Trabzonspor iddiasız olamaz. Kadrosu geçen yıla göre farklı olmasa da yeterli değildir. Ligde alınacak sonuçlara göre de kadrosunu şekillendirme lüksüne sahip değildir. Trabzonspor'un plan ve programı olmalı. Olmadığını da gördük. Bu mantıkla Çarşamba da zor görünüyor. Kimse kusura bakmasın.
