Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından geçen hafta açıklanan,Üniversitelerarası Girişimcilik ve Yenilikçilik endeksi sıralamasına göre:
KTÜ otuz birinci….
Sıralamaya 168 üniversiteden 162’sidahil edilmiş.
Sıralamada 50 Üniversitenin adı açıklandı. Diğer Üniversitelerin adları Bakanlığın web sitesindeki sıralamada görülmediği için, sıralamaya alınmadıklarını kabul edebiliriz.
Sıralamada birinciliği Sabancı Üniversitesi almış.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının sıralamayı yapan endeksi 5 boyut ve 23 göstergeden oluşuyor.
Endeksin 5 boyutu:
1-Bilimsel ve teknolojik araştırma yetkinliği,
2- Fikri mülkiyet havuzu,
3- İşbirliği ve etkileşim,
4- Girişimcilik ve yenilikçilik kültürü,
5-Ekonomik katkı ve ticarileşme, olarak belirlenmiş.
Listenin ilk onunun 5’i Devlet, 5’i de Vakıf Üniversitesi...
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün sıralamayı değerlendirdiği konuşmasında, Vakıf Üniversitelerinin piyasaya daha duyarlı olduğunu açıkladı.
Kalkınmanın olmazsa olmazı
Dünyada gelişmiş ekonomilerin başarısı“altın üçgen” örneği verilerek tanımlanır:Üçgenin köşelerinde Kamu, Özel ve Sivil Sektörler, merkezinde ise üniversitenin konuşlandırılmış olduğu görülür
Kalkınma da, bu üç sektör ile üniversite işbirliği ile açıklanıyor.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı da sıralama endeksinde bunu ölçmeye çalışmış.
Ağır iş yükü
Hocalar ders ve bürokratik ağır iş yükü altındalar. Endeks kimin umurunda… Kısaca durum budur.
Üniversiteler para basıyor
Fransa’dan patates tohumu alıyoruz: Kilogramı 2. 5 €.Bu patatesin patenti bir Fransız üniversitesinin eczacılık fakültesine ait.
Pek çok AB üniversitesine ait patenti alınmış yüzlerce üründen söz ediliyor. Üniversite- Sanayi işbirliği, hem üniversitelere hem de ülkeye sağladığı maddi katkının öneminiartık sağır sultan bile biliyor.
Bizde kaç Eczacılık Fakültesi var…
Kaç tane olduğu önemli ama daha da önemlisi: Eczacılık Fakültelerimizin bir tek patentli ürünü yok.
KTÜ’nün elde ettiği otuz birinciliğinin elbette sorgulanması gerekir:
Eksikler neler, daha iyisini nasıl yaparız?
Bunu sadece KTÜ kendi içinde değil, şehrin iş dünyası temsilcilerinin katılımı ile yapılmalıdır.
KTÜ bir Teknik Üniversitedir
Bugün pek çok ilimiz “Teknik Üniversite” kurmak için önemli ataklar yaparken, Mustafa Reşit ve arkadaşları 1955’te Trabzon’da bir Teknik Üniversite kurulmasını gerçekleştirmişlerdir.
KTÜ’nün bir Teknik Üniversite olarak yapılandırılmasını yeniden istemek kaçınılmazdır. Çünkü KTÜ Senato’sunda Sosyal Bilimlere ait temsilciler çoğunluğu ele geçirmiş durumdadır.
İlk elli içinde olmak başarıdır
Mevcut çalışmalar ile elde edilen otuz birinciliğin sağlanmasında en başta TEKNOPARK’ı saymak;emeği geçenlere teşekkür etmek lazım gelir.
İsimlerini sayabildiğim Prof. Dr. Atalay Sökmen, Prof. Dr. Münevver Sökmen, Prof. Dr. İsmail Hakkı Altaş, Prof. Dr. Hülya Kalaycıoğlu, Prof. Dr. Birdoğan Bakı ve sayamadıklarım;
İyi ki varsınız;
Sizler SAN-TEZ, TÜBİTAK, TTGV, KOSGEB’e; AR-GE ve İNOVASYON projeleri hazırlayarak, STK’larla iletişim kurarak, çalıştaylara katılarak; Prof. Dr. Ersan Bocutoğlu, Prof. Dr. Hasan Özyurt da Trabzon ile KTÜ arasındaki ilişkilerin geliştirilmesine katkı vererek gelişim için önemli kaldıraç etkisi yapıyorsunuz.
Bu ilişkilerin gelişmesinde eski Rektör İbrahim Özen ile Prof. Dr. Orhan Aydın’ı da saymak yerinde olur.
Sizlere teşekkür boynumuzun borcudur.
KTÜ’ye Kuruluş Yasası ile“Bölgenin Kalkındırılması” görevinin verildiğini hatırlatmak ve bu katkıyı otuz birincilikle değil, ilk onu hedefleyerek gerçekleştirmek zorundayız. Bunu nasıl gerçekleştireceğiz sorusu ise ayrı bir tartışmanın konusudur.
Herkese mutlu bayramlar dilerim.
Saygılarımla
NOT: Trabzon Sanayici ve İşadamları Derneğinde 15 yıldır gönüllü olarak sürdürdüğüm“Genel Sekreterlik” görevimden 16.10.2012 tarihinde ayrıldım.
Her ne kadar sürçü lisan ettikse affola.
İletişim için mail adresim: rergenc@hotmail.com
