Recep Ergenç
KTÜ yanlış tercihe zorlanıyor
KTÜ’nün Kuruluş Yasa önerisinde “…Trabzon’un sosyal ve ekonomik kalkınmasından sorumludur” deniyor kısaca.
Hal böyleyken beklentiler en alt düzeydedir ve eleştiriler derinlikten yoksundur:
KTÜ’nün şehirle ilişkilerinin zayıflığı,
İhale kaybedenler,
Adamını işe sokamayan, kadro sorunu yaşayan, ataması yapılmayan idari ya da akademik kadrolardan da zaman zaman cılız eleştirilerini duyarız.
Alan razı satan razı durumu...
KTÜ bilgi üretmeden Trabzon’da sosyal ve ekonomik kalkınma olmaz
Trabzon’un çok ciddi ekonomik değeri olan endemik bitki türlerine sahip olduğu;
Bu değerli bitkilerin yıllardır doğadan toplanarak İhraç edildiği,
İhraç edilen bu bitkilerin sağlık ve ilaç, gıda sanayisi, tarım ve hayvancılık sektörlerinde,
Etken maddeleri çıkarılarak ürüne dönüştürdüğü, kullanıldığı bilinmektedir.
Toplama yerine bu değerli bitkilerin artık üretilmesi gerektiği,
İhraç edilen endemik türlerin sahip olduğu etken maddelerin KTÜ’de kurulacak laboratuvarda çıkarılması,
Çıkarılacak etken maddelerin “yüksek katma değerli ürünlere dönüştürülmesi” başta kozmetik, ilaç sanayi gibi yatırımlar çekeceği ve bu çalışmaların slikon vadisinin kurulmasına yol açacağı;
Kamu, Özel ve Sivil Sektörün konu üzerinde uzlaştıklarını duyduğumda nerdeyse zil takıp oynayacaktım.
Paralar geldi
KTÜ’ye bakanlıktan on milyon, beş de Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı’ndan, onbeş milyon para geldi. Bu miktarın kırk – elli milyona ulaşacağı belirtildi.
KTÜ’nün,
“Sağlık ve ilaç, gıda sanayisi, tarım ve hayvancılık, endüstriyel/ kimyasal ürünler vb. “ sektörlere ham madde sağlayacak ve “biyoteknoloji” ya da “bitki laboratuvarı” kurmasını beklenirken
KTÜ’de genel “merkezi” bir laboratuvar kurulma hazırlıkları olduğunu öğrendik(!)
KTÜ yanlış tercihe bakanlık zorluyor(muş)
KTÜ,
Yüksek katma değer elde etmenin temelinin (%85’inin) bilgi (insan) olduğunu kesin biliyordur.
KTÜ, rekabet gücünün odağında yer alan konunun inovasyon (yenilik) olduğunu da elbette biliyordur.
KTÜ, 2023 hedefinin 500milyar dolar ihracat olduğunu,
Bu ihracatın yüksek katma değerli ürünlerle yapılması gerektiğinin kesin farkındadır.
Aksi takdirde taa Amerika’ya kadar gidilip, yüksek katma değer üreten “biyoteknoloji, silikon vadileri” incelenir miydi.
İnceleme sonuçları kamuoyuna çok büyük heyecanla anlatılir mıydı…
KTÜ içinde kurulacak kurulacak biyoteknoloji üssünün duyurusu yapılır mıydı…
Silikon vadisi hayal oldu
KTÜ çok istemesine ragmen (Rektör Hocanın deyimi ile)
Biyoteknolojii laboratuvarını bırakın, kurulacak merkezi laboratuvar içinde bile yer alması şüpheli.
Kim engelliyor?
KTÜ “biyoteknoloji laboraturı kurarak” Trabzon ve DOKA Bölgesinin kalkınmasında yüksek katma değerli ürünler üretmesine,
KTÜ sesini dünyaya duyuracak bir çalışmaya imza atmak için hazır olduğunu söylüyor.
Kalkınma Bakanlığı “hayır” diyor.
Bakanlık memurları,
Toprak büyüklüğünün, makine ve fabrikaların artık zenginlik yaratmaya yetmediğini bilmiyor mu?
Modern toplumlarda hayat problem çözmekten ibarettir.
İİhracatımız 150 milyar dolar, yaklaşık 250 milyar dolar ithalatımız var.
Cari açık 90 milyar dolar.
Bu sürdürülemezdir. Yani sonunda çakılacağız.
Çıkışımız yüksek katma değerli ürünlerin ihracatımız içindeki (%02) olan payını (%75)'lere- hatta daha da yukarılara çıkarmaktır.
Parayı veren Bakanlık KTÜ’ye genel (merkezi) laboratuvar kurduruyor.
Bu şehrin akillerini, KTÜ’yü, hem de siyasetçilerini, henüz dönülmez noktaya gelmemiş bu yanlış tercihten dönülmesi için göreve davet ediyorum.
Geleceği beklemek yerine tasarlamak, kurgulamak zorundayız. KTÜ’nün kurucu ruhunun da bunu istediği 1955 tarihli KTÜ kuruluş Yasa öneresinde mevcuttur.
Kalın sağlıcakla.
Saygılarımla