Levent Ustabaşı
KTÜ’ye FETÖ operasyonu yapan ekip neden dağıtıldı?
Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde harbiden at izi it izine karışmış durumda. Daha önce değindiğim bazı konular vardı.
Bunlardan biri Trabzon’un ve KTÜ Yönetiminin o malum örgütün elinde olduğunu, Trabzon’da bürokrat atamalarına kadar sızmaya çalıştıklarını dile getirmiştim. Daha da ilerisi KTÜ’yü kenti yönetim mekanizması olarak seçtiklerini belirtmiştim. Bu iddiaları kafamdan uydurmadım, gördüklerim ve yaşadıklarımdan dolayı bunları yazdım. Hatta Trabzon’da bazı (!) iş adamlarına baskı yapıldığı ve bu baskılarının emrinin KTÜ’de FETÖ’ya bağlı kişilerden verildiğini ifade etmiştim.
Geldiğimiz noktada emniyetin kusurları olduğunu da görüyorum. Operasyonlar belirli bir yönden yapılırken at izini it izine karıştırdıklarını düşünüyor, hatta şüphe ediyorum. Konuyla alakalı onlarca mail, mektup veya kod isimle mesajlar aldım. İçlerinden bir tanesininden paylaşacağım.
Rahatlıkla paylaşıyorum çünkü köşe yazılarımın altına alenen de yorum yapıyorlar.
***
“Levent bey asıl FETÖcular muhbir oldu dışarda dolanıyorlar. Suçsuzlar ise çıktılar. Emniyet önce 50 kişilik liste yaptı. Listeye onlardan olmayan 5 kişi yazdılar. Bu kişiler onlardan değildi. Bildikleri birşey de yoktu. Ama onları öyle bir sıkıştırdılar ki korktular. Kızdıkları sevmedikleri yada şüphe duydukları için isim verdiler. Bir sürü isim. Bunlardan sadece bir tanesi ‘bilmiyorum’ dedi. Bunun gibi şeyler oldu. Azılı bir kaç FETÖcu dışardayken suçsuzlar da içeride..”
Yukarıdaki ifadelere inanmak istemiyorum.
İl Emniyet Müdürlüğünün böyle bariz hatalar yapacağına inanmıyorum, inanmak istemiyorum. Lakin öyle şeyler oluyorki..
Mesela son aldığım bilgiye göre KTÜ’ye FETÖ operasyonu yapan emniyet mensuplarının çoğu dağıtılmış..
Ya işte..
Bende böyle ‘hoppalaaaa’ diyerek kalıyorum!
Neden dağıtıldılar?
Bahsedilen, iddia edilen konular mı etkili oldu?
Kusurlu mu bulundular?
Yada gerçekten işlerini yaptılar ama birileri rahatsız mı oldu?
Bu sorular cevap bekliyor.
***
Enteresan bir bilgi daha vereyim; KTÜ Yazı İşleri personeli T. B. de önce gözaltına alındı, geçtiğimiz hafta ise tutuklandı.
Duyumlarıma göre FETÖ örgütüne ait o evlerden birinde eğitim gördüğü dönemlerde kalıyormuş.
Onlardan değilmiş..
Ama diğer o evde kalan 4 arkadaşı alındığı için onu da almışlar!
Diğerleri adını verince, onu da almışlar.
Belkide bilmediğimiz birşey vardır. Yoksa sadece onların evinde kaldığı için alınmamıştır diye düşünüyorum. Düşünmek istiyorum.
***
Karadeniz Teknik Üniversitesi’ne baktığımda ortaya koyduğum tespit şu; muhafazakar olanlarla olmayanlar arasında çekişme var. Belkide bu çekişmeden doğan yanılgılar emniyetin sağlıklı soruşturma yürütmesini kısmende olsa sekteye uğratmış olabilir. Daha savcılık dosyasını hazırlamadı.
Lakin içeride 5 ayı geçmiş hapiste suçsuz olduğu halde yatanlar var. Onların suçsuzluğu mahkemecede ispatlanacak. Tamam da ya hapiste geçirdiği süre! Adalet hızlı ve sağlıklı ilerlemesi için çaba gösterilmelidir.
Yukarda bahsettiğim gibi..
***
Bazı isimler bu yapılanmanın değirmenine göstere göstere su taşıdılar.
Konuyla alakalı KTÜ Rektörü Prof Dr Süleyman Baykal ne yapıyor?
Eski yardımcısı Yusuf Şevki Hakyemez’in etkisi soruşturmalara ne derece oldu?
Bu iki soru önemli.
Hakyemez’in etkisi çok oldu.
Baykal ise arka planda kaldı.
Benimde yanıldığım bir konu var.
Baykal’ın gözaltına alınıp sonra salınanları görevine iade ettiğini biliyordum. Böyle değilmiş. Onları YÖK görevlerine iade etmiş! Dosyaları açıldığında mahkeme suçlu bulduğunda cezalarını çekecekler. Yada suçsuz bulunup görevlerine devam edecekler.
Şimdilik bu kadar.
Kısa kısa sorguladıklarım;
* Biri çıkıp, ‘Operasyonlar sulandırılıp asıl suçlular serbest bırakılıyor” derse hiç de ‘hadi canım’ sende demem..
* Biri çıkıp, ‘Emniyetin üstüne gidiyorlar, işlerini yaptıkları halde adamları oraya buraya dağıttılar’ derse, ‘Emniyet üstüne gidilecek kurum mu?’ diye sorarım.
* ‘Trabzon’da bunlar oluyorsa düşün başkentte İstanbul’da neler oluyor?’ diye soran olursa, ‘Haklısın, beni de şaşırtan vakalar gördüm’ diye cevap veririm.
* ‘Trabzon Valisi ve Emniyet Müdürü her soruya cevap vermelidir’ derse, ‘hay hay bu kadar bilgi kirliliğine bende karşıyım’ diyerek destek veririm.
Bunlardan biri Trabzon’un ve KTÜ Yönetiminin o malum örgütün elinde olduğunu, Trabzon’da bürokrat atamalarına kadar sızmaya çalıştıklarını dile getirmiştim. Daha da ilerisi KTÜ’yü kenti yönetim mekanizması olarak seçtiklerini belirtmiştim. Bu iddiaları kafamdan uydurmadım, gördüklerim ve yaşadıklarımdan dolayı bunları yazdım. Hatta Trabzon’da bazı (!) iş adamlarına baskı yapıldığı ve bu baskılarının emrinin KTÜ’de FETÖ’ya bağlı kişilerden verildiğini ifade etmiştim.
Geldiğimiz noktada emniyetin kusurları olduğunu da görüyorum. Operasyonlar belirli bir yönden yapılırken at izini it izine karıştırdıklarını düşünüyor, hatta şüphe ediyorum. Konuyla alakalı onlarca mail, mektup veya kod isimle mesajlar aldım. İçlerinden bir tanesininden paylaşacağım.
Rahatlıkla paylaşıyorum çünkü köşe yazılarımın altına alenen de yorum yapıyorlar.
***
“Levent bey asıl FETÖcular muhbir oldu dışarda dolanıyorlar. Suçsuzlar ise çıktılar. Emniyet önce 50 kişilik liste yaptı. Listeye onlardan olmayan 5 kişi yazdılar. Bu kişiler onlardan değildi. Bildikleri birşey de yoktu. Ama onları öyle bir sıkıştırdılar ki korktular. Kızdıkları sevmedikleri yada şüphe duydukları için isim verdiler. Bir sürü isim. Bunlardan sadece bir tanesi ‘bilmiyorum’ dedi. Bunun gibi şeyler oldu. Azılı bir kaç FETÖcu dışardayken suçsuzlar da içeride..”
Yukarıdaki ifadelere inanmak istemiyorum.
İl Emniyet Müdürlüğünün böyle bariz hatalar yapacağına inanmıyorum, inanmak istemiyorum. Lakin öyle şeyler oluyorki..
Mesela son aldığım bilgiye göre KTÜ’ye FETÖ operasyonu yapan emniyet mensuplarının çoğu dağıtılmış..
Ya işte..
Bende böyle ‘hoppalaaaa’ diyerek kalıyorum!
Neden dağıtıldılar?
Bahsedilen, iddia edilen konular mı etkili oldu?
Kusurlu mu bulundular?
Yada gerçekten işlerini yaptılar ama birileri rahatsız mı oldu?
Bu sorular cevap bekliyor.
***
Enteresan bir bilgi daha vereyim; KTÜ Yazı İşleri personeli T. B. de önce gözaltına alındı, geçtiğimiz hafta ise tutuklandı.
Duyumlarıma göre FETÖ örgütüne ait o evlerden birinde eğitim gördüğü dönemlerde kalıyormuş.
Onlardan değilmiş..
Ama diğer o evde kalan 4 arkadaşı alındığı için onu da almışlar!
Diğerleri adını verince, onu da almışlar.
Belkide bilmediğimiz birşey vardır. Yoksa sadece onların evinde kaldığı için alınmamıştır diye düşünüyorum. Düşünmek istiyorum.
***
Karadeniz Teknik Üniversitesi’ne baktığımda ortaya koyduğum tespit şu; muhafazakar olanlarla olmayanlar arasında çekişme var. Belkide bu çekişmeden doğan yanılgılar emniyetin sağlıklı soruşturma yürütmesini kısmende olsa sekteye uğratmış olabilir. Daha savcılık dosyasını hazırlamadı.
Lakin içeride 5 ayı geçmiş hapiste suçsuz olduğu halde yatanlar var. Onların suçsuzluğu mahkemecede ispatlanacak. Tamam da ya hapiste geçirdiği süre! Adalet hızlı ve sağlıklı ilerlemesi için çaba gösterilmelidir.
Yukarda bahsettiğim gibi..
***
Bazı isimler bu yapılanmanın değirmenine göstere göstere su taşıdılar.
Konuyla alakalı KTÜ Rektörü Prof Dr Süleyman Baykal ne yapıyor?
Eski yardımcısı Yusuf Şevki Hakyemez’in etkisi soruşturmalara ne derece oldu?
Bu iki soru önemli.
Hakyemez’in etkisi çok oldu.
Baykal ise arka planda kaldı.
Benimde yanıldığım bir konu var.
Baykal’ın gözaltına alınıp sonra salınanları görevine iade ettiğini biliyordum. Böyle değilmiş. Onları YÖK görevlerine iade etmiş! Dosyaları açıldığında mahkeme suçlu bulduğunda cezalarını çekecekler. Yada suçsuz bulunup görevlerine devam edecekler.
Şimdilik bu kadar.
Kısa kısa sorguladıklarım;
* Biri çıkıp, ‘Operasyonlar sulandırılıp asıl suçlular serbest bırakılıyor” derse hiç de ‘hadi canım’ sende demem..
* Biri çıkıp, ‘Emniyetin üstüne gidiyorlar, işlerini yaptıkları halde adamları oraya buraya dağıttılar’ derse, ‘Emniyet üstüne gidilecek kurum mu?’ diye sorarım.
* ‘Trabzon’da bunlar oluyorsa düşün başkentte İstanbul’da neler oluyor?’ diye soran olursa, ‘Haklısın, beni de şaşırtan vakalar gördüm’ diye cevap veririm.
* ‘Trabzon Valisi ve Emniyet Müdürü her soruya cevap vermelidir’ derse, ‘hay hay bu kadar bilgi kirliliğine bende karşıyım’ diyerek destek veririm.
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.