Trabzonspor 1974 – 1975 sezonundan bu yana eski adıyla 1.Lig, yeni adıyla Süper Lig’de mücadele edip yaklaşık 40 yıldır başa güreşiyor. 5 Başbakanlık, 7 Cumhurbaşkanlığı, 1 TFF Süper Kupa, 8 Türkiye Kupası, 6’sı resmi, 1’i mahkeme tescilli olmak üzere 7 Lig şampiyonluğu mevcut.
Bu başarıların beraberinde Avrupa’da önemli başarılar elde etmiş, son olarak ta Şampiyonlar Ligi gruplarında yer almıştır. 1985-1986 sezonunda forma giyen Alman Jurgen Gröh ile başlayıp, Bucaspor’dan geçtiğimiz yıl kadroya dahil edilen Jebrin’e kadar 88 yabancı uyruklu oyuncu bordo mavili formayı giyme şerefini elde etmiştir.
Jean Marie Pfaff gibi karizmatik, Czyio gibi sessiz ama sevimli, Liçkin gibi unutulan, Şota, Yattara gibi efsane oyuncular geldi gitti. Daha niceleri de gelip gidecek.
***
Kulüpte görev yapan A.Suat ÖZYAZICI, Özkan SÜMER, Ali Kemal DENİZCİ gibi efsane isimlere Serdar BALİ ve Giray BULAK ya eklendi ya da eklenecek. Bir de izleme (!) komitesini ekleyin. Yani Trabzonspor tarihini yazan isimlerin tamamına yakını kulübün emrinde.
Bu veriler ışığında size birkaç sorum olacak?
Trabzonspor’da bunca akil adam olmasına rağmen, bu kulübün transfer politikası var mı?
Lig bitmiş, gol kralınızın aklı beş karış havada ve toz pembe hayallerle kafasını doldurmuş. (ki, Selçuk İnan TS’den ayrıldığı günden itibaren, Burak Yılmaz’ın bu takımda duracağına inanan varsa aklından şüphe ederim.) Mutfaktaki ev kadını bile pazara çıktığında dolaptaki eksiğini biliyor. Hazırlık kampının ilk dönemi bitmiş ve siz halâ tombaladan golcü arıyorsunuz. Birinci çinkoyu yaptınız ama tombala daha yok. Avrupa Kupalarında yer alacak bir takım için bu ne kadar doğru?
İstisnasız her sezon, özellikle de yabancı transferinde Başkan / Yönetim / Teknik Ekip üçgeninde neden aynı tabağa kaşık çalınmaz, yada kamuoyunda bu türde bir ayrım dillendirildiğinde üçü birden taşın altına elini sokmaz?
Huyunu suyunu bildiğiniz yerliler varken, mali olarak iki üç katına neden ısrarla yabancı diye ısrar edilir?
***
Arkadaşlar, mesele N’doye değil. Kabulümüzdür, Trabzonspor’un golcü eksiği var. Hatta sadece golcü de değil, birçok mevkii de eksiği var. Sağ bek, sol bek, stoper, orta saha, sağ dış…
Bu işin şekli şemalı hiç ama hiç doğru değil. Trabzonspor büyük kulüp. Silahı çıkarttın mı indireceksin, yaralı bırakmayacaksın. İtibarı zedelemeyeceksin. Sarı öküzü kaptırmayacaksın. Yağmasan da gürleyeceksin. Yoksa sıradan olursun. Büyük düşüneceksin ki büyük olacaksın!
