Turgay Beşyıldız
Paşa,Onbaşı çıkarsa !..
araftar cezası !.. biten Trabzonspor, karma seyircisinin önüne çıktığı 3 hafta sonrasında 6-7 tane net gol pozisyonunu paşa paşa harcarken, az kalsın yine haftayı
tek puanla kapatacaktı.
7.dakikada rakip ceza alanı dışında hatırı sayılır uzak bir yerden, serbest atışı şık bir vuruşla çatala takıp, bordo mavilileri 1-0 öne geçiren Olcan, bu dakika da gol oldu,geri kalan 83 dakikada ise sahada yok oldu. Bir ara 55.dakikada 2.golü atması içten bile değildi,o ara göründü gerçi onu unutmayalım.
Bu golden bir dakika Sonra ve 45 ve de 62.dakikalarda Halil Altıntop’un kaçırdığı öyle net gol pozisyonları vardı ki atamadı. Hele 45.dakikada rakip kalenin gol çizgisi üzerinden bel hizasındaki topa kafasını dokundursa gol olacak, adam gereksiz yere sağ ayağını kaldırıp içiyle topa vurmaya çalışınca ,ıskaladı, taraftar çıldırdı. İnanın rahmetli babaannem bile o golü atardı.
*
Geçtiğimiz hafta Mersin İdmanyurdu önünde tribünlerin büyük bir bölümünü dolduran bayan ve çocuklardan sonra , bu karşılaşmada o kadar taraftarı bile sağlayamayan ve tribünlerin bir bölümünü boş bırakan kitleye, bir şey demeye hakkımız var mı ? Onu da bilmiyorum.
Kasımpaşa takımının henüz teknik direktörü olmayınca, saha da, okyanusta kaptanı olmayan yük gemisi gibiydi.
Hele ilk yarıda öyle bir kötü Kasımpaşa ki sormayın,yine maça gol hariç kötü başlayan Trabzonspor önünde, rütbesi sökülüp onbaşı yapılmayı hak eder gibiydi.
Lig sıralamasında 2.iken hocanı kovarsan, işte bu hallere düşersin.
Seyir zevki ve temposu olmayan bir ilk yarı izledik. Olcan’ın jeneriklere girecek golü hariç. İlk yarıya uzatmalarda 2 dakika veren ama bu dakika dolmadan maçı ev sahibinin bir atağı anında kesip bitiren orta hakem Hüseyin Göçek’e, ayrıca ne demeli bilmem ?
Ardından stadyumda devre arasında çalan, anlamsız yabancı müziklere de bir anlam veren varsa beri gelsin.
*
Trabzonspor takımında hastalıktan çıkıp toparlanamayan Serkan ile formsuzluğu devam eden Henrique maç kadrosunda yoktular. Özellikle Henrique için bence tam isabetli karar. Ferhat ,Aykut ve Ulusal takımlarına çağrılmalarına rağmen Marek Cech ve Vittek’in olmadığı maç kadrosunda, ayrıca sakat olan Tolga,Giray,Colman ve Soner ise takımlarını yalnız bırakmak zorunda kalanlardı..
Bu arada Ulusal takım demişken, A milli takım kadrosuna Trabzonspor’dan bir tek dahi oyuncu çağırmayan Abdullah Avcı’ya, Kaleci Onur için, kör mü oldun be adam desek, yanlış olmaz sanırım.
Karşılaşmanın ikinci 45 dakikasında ceza alını içerisi benden sorulur diyen Onur’un güven vermesi, önündeki takımı da biraz olsun toparlarken,oyunu sonradan giren Volkan,Barış ve janko’yu ele alırsak,özellikle Janko’nun yavaş yavaş takıma uyum göstermesinin ardından, bu oyuncudan beklentimin çok olduğunu bilmenizi isterim. Bence bu oyuncu, bu takımda üzerine olumlu oynanırsa, önümüzdeki haftalarda çok işler yapacak.
*
Sağ bek de genç oyuncu Zeki Yumlu, Serkan ağabeyini aratmadı diyebiliriz ama bu oyuncunun acilen kilo vermesi ve çabukluk ve sürat kazanması lazım. Çünkü çalımı yedin mi geri döneceksin,dönemezsen işin zorlaşır arkadaş.
Kasımpaşa’nın tek hatırı sayılır pozisyonunu 66.dakikada hatırlıyorum. Djalma takımının mumla yakaladığı tek pozisyonu da atamayınca kaderine razı oldu.
Hüseyin Göçek’e gelince, bence gününde değildi. Hele oyunun 73.dakikasında kendisi ve top yerde iken meşin yuvarlağı eliyle kesen Kasımpaşalı İlhan’ın pozisyonuna çift vuruş verdikten sonra, bu oyuncuya kart göstermemesinin sebebini halen daha düşünüyorum.
*
Her şeye rağmen, A milli takımımızın Dünya kupası grup eleme maçları için verilecek olan araya, 3 puan ve moral ile giren Trabzonspor,haftayı hatırı sayılır ve mutlu kapattı.
Ligde ilk 6 hafta kök söktüren Kasımpaşa’nın paşalığı da, demek ki Trabzon’a kadardı.
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.