Sonunda Prag şehri için söylenen hüzünlü şehir moduna girdik. Bunu anlamak için Uzunsokak’ta biraz yürümek yeterli. Hüznün nedeni belli…
Düzenli okuyucularım bilirler, Trabzon’un kalkınması ve gelişmesi için fikir üretiyor, temennileri sizlerle paylaşıyorum. Diğer taraftan bu önemli siteyi sadece Trabzonspor’u takip etmek için kullanan okuyucular, kazara yazıma denk gelirse, kızıyorlar yazdıklarıma, “her şeyden önce şampiyonluk, şampiyonluk gelirse bu dediklerinizin hepsi olur” diyorlar.
Şampiyonluk öyle yada böyle gitti. Şehir tepkili, gergin ve üzgün.
Trabzon’da Olimpiyat yapacakmışız; seçimler yaklaşmış; Trabzon’u güneyden kuşatacak Kanuni bulvarının ilk adımı atılmış; yüzlerce insana istihdam sağlanacağını varsaydığımız çağrı merkezlerinin kurulması ile ilgili önemli sayılabilecek gelişmeler var;
I ıh...
Her şey rafa kaldırıldı, şehrin cani sıkkın.
Ancak hayat devam ediyor, biz de gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz.
Trabzon- Erzincan demiryolu
Trabzon’da iktidar adayı bir siyasi partide siyasetçi olsaydım şunu vaat ederdim:
“Mademki siz Tren yolunu bu kadar istiyorsunuz, ben de söz veriyorum, “Trabzon – Erzincan demiryolunu yapacağım” der; başkaca da bir şey demezdim…
Trabzon’da demiryolu platformunun (!) bütün üyeleri Başbakanın ziyaretinden bir gün önce (30 Mayıs 2011 / pazartesi) Trabzon Ticaret ve Sanayi Odasında bir araya geldiler. Kamuoyuna “Trabzon Demiryolu istiyor” içerikli basın açıklamasını, TTSO Yönetim Kurulu Başkanı Suat Hacısalihoğlu okudu. Amaç; Başbakan’nın dikkatini Trabzonluların demiryolu talebine çekmek.
Trabzonlu STK’ların ve Meslek Odalarının seslendirdiği demiryolu talebi için şöyle dendi açıklamada:
Trabzon, tarihi İpekyolunun adı en çok bilinen liman şehirlerinden biridir. Bir liman şehrinin demiryolu talebi kadar anlaşılabilir başka bir şey olamaz. Bu şehir ticareti ve lojistiği de hak ediyor. Trabzon lojistik sektörünün olmazsa olmazı demiryolunu istiyor. Sektörün arzu edilen büyüklükte ekonomik hareketi başlatması için kara, hava ve deniz taşımacılığının, tren yolu kombine edilmesi kaçınılmazdır.
Nereye bağlanmak istiyoruz?
Trabzon Erzincan mı, Hopa – Batum mu? Her ikisinin de önemli avantajları var. Devlet de çok istiyor ama en erken tarih 2023 diyor. Ne dersiniz STK’ların tren yolunu çok istemesi, bunun için neredeyse hergün sesini yükseltmesi, sadece paramız yok ile açıklanabilir mi?
Trabzon’a kimler geliyor?
FORUM, Varlıbaş ve Cevahir alışveriş merkezleri; Zorlu, Novotel ve Sümela, Fettahoğlu’ndan sonra Arapların yapacağı 5 yıldızlı oteli de sayarsak, bunlar öncü yatırımlar olarak Trabzon’da yerlerini aldılar, alıyorlar.
Şimdi Turizm sektörünün önemli aktörlerinden, RİXOS otelleri ile;
Toptancı olarak hizmet sektörünün devlerinden biri METRO Gurup geliyor.
Biz görsek de görmesek de otellerde doluluk oranı 2010 yılı için %65 olarak ifade ediliyor. Herkesin ortak kanısı, yatak kapasitesi ve kongre merkezi anlamında daha almamız gereken çok uzun bir yolumuz var. Bu açıdan RİXOS Otel Gurubun yatırım için Trabzon’a gelmesi olumludur.
Gelelim METRO’ya…
Metro vergi mükellefi olan herkese satış yapıyor. Dünyanın pek çok ülkesinde bu işi yapan bir toptancı. Metro Gurubunun yapacağı yatırım Trabzon’da bakkal esnafını olduğu kadar dağıtıcı firmaları da tehdit edecektir.
Her iki gurup da Trabzon’da yatırım için pek çok arazi sahibi ile görüşmeler yapmaktalar.
Her iki gurubun önce öncüleri, ardından mimarları, sonra da hukukçuları, yatırımcı ve arsa sahipleri ile görüşüyorlar. Henüz bir mutabakat sağladıkları, istedikleri yerde ve büyüklükte arazi buldukları söylenemez.
Toparlanmamız lazım
Trabzon’da gündem böyle, ama bunların hiçbiri şehre çöken hüznü dağıtmaya yetmiyor. Giden şampiyonluğun ardından her sohbet, sinirli ve hüzünlü bir şekilde Trabzonspor ile başlıyor. Hepimiz üzgünüz, ancak normal karşılamakla birlikte uyarı görevimizi de sürdüreceğiz.
Avrupa Gençlik Olimpiyatına 50 gün kadar bir zaman kaldı. Sporcu kafileleri, yöneticileri, aileler, izleyiciler derken yaklaşık onbin konuk ağırlayacak bir şehir havasını henüz yaratamadık. Kentte ne seçim atmosferi bir heyecan yarattı ne de Olimpiyatlar. Bu kasvetli havanın dağılması için biran önce, tüm şehir olarak toparlanmamız lazım.
