Turgay Beşyıldız
Sivas’ta soğuk rüzgar!
Turgay BEŞYILDIZ- Sivas’tan yazdı
Rakibe göre alan daraltarak yapılan ‘Kompakt’ futbolu, ilk yarıda özellikle tercih edeceğini sandığım Trabzonspor, bunu 4 Eylül Stadyumu’nda yapamadı.
Demir Grup Sivasspor, bordo mavililerin kalesine gelirken, oyunu kendi alanında kabul eden konuk ekip, maalesef yakaladığı kontra toplarda dikine değil de, özellikle sallana sallana yana oynamayı tercih edince, Sivas defansının hızla toplanmasına zaman bıraktı ve kendi kendine fren yaptı.
Sen zirveye oynayacaksan Trabzonspor olarak, rakibini oyunun daha fazla bölümünde forse edeceksin, eğer üstünlüğünü kabul ettiremezsen senin deplasmanın da, taraftarını da, gerekirse orta hakemi de arkasına alır gelir sahana!
Oyunu forse etmek çok önemli bu yüzden, karşılaşmanın daha başında yakaladığı pozisyonla Trabzonspor’a ‘Merhaba’ diyerek takımını öne geçiren Avdijaj, ilerleyen dakikalarda daha kolayını atamaması da ilginç oldu.
Bordo mavililer 2-0’lık skoru yakalayacak iken, Oyuna ilk yarıda yedek kulübesinden giren Fernando’nun golüne’ Eyvallah’ demek zorunda kaldı.
Pereira, bu golde topla dripling ile gelen Fernando’ya yetişemezken, Uğurcan’ın arkasına sarkmakta geç kalan Hosseini ile Campi’ye ne demeli bilmem?
Hüseyin neden ilk 11 de oynamıyor. Niye kesik yedi bilmiyorum. Ben yine de Campi değil Hüseyin diyorum.
Top sende iken oyuncun de-marke olmazsa, rakip burnunun dibinde biter.
İlk yarıda, Trabzonspor kazandığı topları, ev sahibinin yarı alanına doğru kullanmak isterken, ileri uçtaki adamları, Avdijaj, Nwakaeme ve Sörloth boşta olmayınca, oyun orta koridora sıkıştı.
***
Oyunun ikinci yarısına topa daha fazla hakim görüntüsünde başlayan Trabzon takımı, buna rağmen adam adama iyi marke edilince, çok top kaptırdı yada faul yapmak zorunda kaldı.
Trabzonspor’un eski teknik adamlarından, Rıza Çalımbay’ın kırmızı beyazlı ekibi, kaptığı toplarda sahasından süratle rakip alana çıkarken, genelde onlara orta saha yada defans bloğu değil kaleci Uğurcan, yaptığı net kurtarışlarla engel oldu.
Nwakaeme’nin çok gereksiz, fuzuli top kaptırmaları kendi orta sahasını da yorarken, bordo mavililer defanslarının sağ ve sol kanatlarının kenarlarında ki dar alanında sıkıştıkları pozisyonlarda, diagonal uzun oynayarak çıkamamalarına anlam veremedim.
Sakat 6 oyuncusundan yoksun olan Trabzonspor takımı, son 10 dakikaya girildiğinde yakaladığı penaltıyı da Sörloth ile cömertçe kaçırınca, sakat 2 oyuncusu kadroda olmayan ev sahibi, topun daha fazla kendinde kalması için mücadele etti.
Bir grup taraftarını tribünde arkasına alan konuk ekip, 9 yabancı, 2 Trabzonlu oyuncusu ile başladığı bu karşılaşma da, Sivasspor’da Mert Hakan’ın direkten dönen topuna sevinmedi dersem yalan olur.
***
Bu 90 dakikada, geçen sezon topu rakibe kaptırmadan ‘’ Tiki-Taka’’ dedikleri, 25-30 pası yapan bordo mavili takımı gözüm çok ama çok aradı.
Takımla Trabzon’dan Sivas’a gelen ama karşılaşmadan önce, önemli bir konu nedeniyle maçı seyretmeden Sivas’tan İstanbul’a giden Ağaoğlu, iyi ki beceriksizliğin de, talihsizliğin de olduğu bu 90 dakikayı izlemedi.
Uzun bir aradan sonra Kamil Ahmet’in de yer aldığı kadro, bir an önce topu ayağında tutup hızlı paslaşmalara dönmezse, sıkıntı büyür. Aynen 4 Eylül stadyumunda olduğu gibi, yapanlar milyarlık stad yapmış ama her yıl aynı şey, internet çalışmıyor vesselam.
Önümüzdeki hafta kendi evinde Beşiktaş’ı misafir edecek olan Trabzonspor, ikinci yarıda yakaladığı bir kaç pozisyonu da değerlendiremeyince, kaçan penaltıya çok sıkılmıştır sanırım.
Gecenin olumlu olarak hafızamda kalan isimleri, Obi Mikel, Abdülkadir Parmak ve Uğurcan Çakır idi.
Bana göre; Bordo mavililer galibiyeti değil ama mağlubiyeti de hak etmediler.
O zaman galibiyeti değil, beraberliği garanti altına almalıydın Ünal hocam.
Süper Lig de 16 maç sonra 7 dakikalık uzatmanın sonunda gelen mağlubiyetle, haftayı puansız kapatan bordo mavili oyuncuların da, kulaklarının çekilmesi, bir an önce kendilerini toparlaması lazım.
Penaltıyı da sahaya inip ben mi atacağım Sörloth?