Lige iyi bir başlangıç yapmıştı Trabzonspor. Konsantrasyonu üst seviyede oyuncu kadrosu ve teknik ekip haddini bilerek oynayarak deplasmanda Beşiktaş'a gelip geldi.
Ardından Avni Aker'de haddini bilmedi, Akhisar'dan son dakika karambolünden beraberliği kurtardı.
Kayseri'de yine aynı yanlışı yaptı. Çekirge ikinci kez sıçradı.
Doğru oyun kurgusu ile Galatasaray'a karşı neredeyse muhteşem oynadı ama bu kez şans yanında değildi.
Osmanlıspor karşısında ise kral tüm çıplaklığı ile ortaya çıktı.
Şota Hoca Trabzonspor'u ortadan ikiye bölmüş. Bir yanda Cavanda, Mustafa Yumlu, Douglas, Alper, Mbia, diğer yanda ise Ekici, Yusuf, Marin, Erkan ve Cardozo...
Kayseri maçında Mbia'nın yalnızlığı ile birlikte Okay'ın eksikliği hissedilmiş ve sonrasındaki Galatasaray maçında çift ön liberolu oyun kurgusu başarı sağlamış iken, şapkadan tavşan çıkarmanın anlamı yok.
Akhisar gibi Osmanlı gibi rakipler her zaman Trabzonspor'u zorlar. On kişi kalsalar da zorlar.
Sahada Ekici, Yusuf, Marin, Erkan ve Cardozo gibi hücum ağırlığı yüksek çok sayıda oyuncu ile yer almanın kazanmak için yetmeyeceğini Şota'nın bilmesi lazım.
Kısacası Okay yok ise, mutlaka ama mutlaka Medjani yada Aytaç sahada olmalıydı. Trabzonspor bu kurgunun gerekliliğini geride bırakılan üç haftada göremedi ise de yapacak bir şey olmamalı.
Orta sahayı ele geçiren Osmanlıspor hızlı ataklarla Douglas ile Yumlu'nun arasında sürekli pozisyon buldu. Ekici ile Marin'in aynı bölgede yer alması Mbia'yı yalnız bıraktığı gibi hücum varyasyonlarına katkıdan daha çok kargaşa yarattı. Orta sahadan gerekli destek sağlanmadığı sürece, Cardozo yada N'doye'den hangisinin oynadığının hiçbir anlamı yok.
Henüz sezonun başı sayılır. Şota Arvalazde'nin Trabzonspor'u haddini bilerek oynatmalı. Haddini bilerek oynamayan Trabzonspor'un elindeki çıtkırıldım oyuncularla her takıma mağlup olma ihtimali yüksek olacaktır.
İster Avni Aker'de, isterse deplasmanda....