Haftayı Salih Dursun’un, hakem Deniz ateş Bitnel’ e gösterdiği kırmızı kartla geçiren Bordo Mavili camia, Osmanlıspor maçında tribünlerden vereceği tepki her nedense istenilen ayarda olmadı.

Başlama düdüğüyle 30 sn yerinden kıpırdamayan Trabzonspor takımının ilk 11’i futboldaki 

adaletsizliğe tepkisi bence çok yumuşak oldu.

Başkan Muharrem Usta’nın maç öncesi mikrofonla tüm tribünlere yaptığı önemli ve yerindeki kısa konuşma tribünlerin gazını zaten aldı.

Belki de Trabzonspor ceza almayacağı nadir haftalardan birini geçirdi.

Federasyon temsilcileri, ceza veremedik diye üzülmüşlerdir!..

*

Misafir takım tribünleri, hariç, stadyumun % 95’lik bölümü nerdeyse doluydu. Bu atmosferde karşılaşmaya başlayan 5 cezalı ve 4 sakat , toplam 9 eksikli Trabzonspor, sanki rakip sahada oynar gibiydi.

22 bin civarında taraftarını arkasına alan sahadaki 11, gurbet ellerde gibiydi.

İlk 45 dakika da tek bir dahi gol pozisyonu olmayan Trabzonspor’u, Osmanlı’nın top yapıp oyunu istediği gibi yönlendirmesini seyrettik.

Avrupa kupalarında en başarılı günleri onunla geçiren Trabzonspor’un, Osmanlı’daki  Trabzonlu teknik adamı Mustafa Akçay dersine iyi çalışmış. Osmanlının Leventleri oynadı!.. Trabzon’un motivasyonunu  ve gücünü kaybetmiş çocukları mücadele etmeye çalıştı.

 İki golün kahramanı Rusescu’nun yanı sıra , Osmanlının siyahi oyuncuları   Delarge, N’Diaye , Lawal ve Aminu özellikle oyunu istedikleri zaman forse eden 5 ‘li oldu.

41.dakikada kaleci Onur ve Mustafa Yumlu, topu uzaklaştırmayı birbirlerine bırakınca, Osmanlının ilk tokadı geldi. İlk devreyi ev sahibi 1-0 yenik kapattı.

*

İkinci yarının başında Fatih’in yetine oyuna giren Yusuf’un kestiği topla, Sefa’nın buluşması dengeyi getirdiyse de , Bosingwa’nın affedilmez  hatasını, Delarge değerlendirdi ve  Rusescu’ya galibiyet golünü atmak kaldı.

Onur, Erkan, Akakpo ve Sefa’nın bu 90 dakikadaki gayretleri son 15 dakikada sahada adeta yürüyen Bordo mavili takımın beraberlik golünü kazanmasına yetmedi.

Buna istinaden sakatlıktan yeni çıkan Okay’ ın yanı sıra Muhammed Demir ve oyuna sonradan giren Muhammet Beşir ‘in tüm ikili mücadeleleri neredeyse kaybettiklerini üzülerek gördüm. Ayakta duracak halleri yoktu.  Bosingwa , Musa, Fatih’de onlara ayak uydurunca orta sahayı rakibe kaptırdılar.

Konuk ekip  ev sahibinden daha fazla tehlikeli pozisyonlar bulurken, orta hakem Özgür Yankaya iyi bir maç yönetti.

Akılda kalır çok tehlikeli kaçan net bir atağı dahi  olmayan TFF ve MHK yaralısı Trabzonspor, budandığı her Galatasaray maçından sonra maalesef puanlar kaybediyor .

Defans bloğunu zaman zaman neredeyse 6 kişi ile tutan ve sahada oyunun bazı bölümlerinde 6-2-2 görüntüsü veren Ankara ekibini kutlamak lazım.

Kazanma arzusunu çok göremediğimiz ya da hissedemediğimiz Trabzon takımı bence, tribünlere gelen 22 bin civarındaki taraftarına bir özür borçlu. Bu arada aralarında  kendi futbolcusuna ‘’yuh’’ çekenleri ayırıyor ve de ayıplıyorum.

*

Bu takım ne kadar eksik olursa olsun. Soyunma odasında gerekli motivasyonu, konsantreyi, gerekli gazı almazsa, sahada çayda çıra oynar gibi eli ayağına dolanır.

Benim bildiğim bu tür zayıf 11’ lerle sahaya çıkılırken , soyunma odasında  bu 11’e, o gücü verecek vatan, millet, sakarya edebiyatı yapılır!.. ve sahaya sürülür.

Takım sahaya çıktığında sanki bir yılgınlık, bir yorgunluk, bir karamsarlık fotoğrafı vardı.

Konsantre olma grafiği negatif görüntüyü net  verdi.

Bu tür eksik takımlarla maç başlamadan soyunma odasında alınır.

Yani soyunma odasındaki hava ve konuşmalar çok önemlidir .

Haftaya bu takıma cezası biten Özer, birde sakatlığı geçme ihtimali olan Aytaç eklenir ama Üzülerek belirtmek isterim ki,  bu ruh haliyle Trabzonspor takımı dolu Konya tribünleri önünde,  çok zor puan alır.

Yanılan ben olayım.