Trabzon Hazır Olmalı
Biliyorsunuz ülkemizde müthiş bir alışveriş merkezi modası yaygınlaştı.
Öncelikle büyük kentlerde başlayan ve giderek Anadolu"nun her yanına yayılan alışveriş merkezleri büyük bir değişim ile büyük bir tehlikeyi de beraberinde getirmekte.
Elbette alışveriş merkezleri olmalı. Ancak keşif yapmanın anlamı yok. Alışveriş merkezleri rekabette büyük bir avantaj demektir.
Alışveriş merkezleri hükümetçe de üstü kapalı desteklenmekte. Zira hükümet bu yolla kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına aldığını düşünmektedir. Oysa durum bu denli basit değildir.
Bakınız alışveriş merkezlerinde toplam ikiyüz firma faaliyet göstermektedir. Bu ikiyüz firma Ankara"da, İstanbul"da, İzmir"de vs. hep aynı markalar ve firmalardır. Bunların arasına girmek neredeyse imkânsızdır. Doğal olarak bu firmalar diğer firmalara oranla büyük bir rekabet avantajı elde ederler. Yine cazibe merkezi olan bu yerler, sürekli kamuoyu ilgisini üstlerine çekerek, kent esnafı, tacirinin rekabet şansını son derece zorlaştırırlar.
Daha birçok olumsuzluk saymak mümkündür.
Ancak bütün bu olumsuzlukları bilen gelişmiş ülkeler, bu konuda önceden her türlü tedbiri alarak piyasayı düzenlemektedirler. Örneğin, sabah 10:00 dan önce ve akşam 16:00 dan sonra buraların kapalı olması, bu merkezlerin kentin dışında ve aynı bölgede olması, bir markanın en fazla 10 alışveriş merkezinde faaliyet gösterebilmesi, alışveriş merkezindeki işyerlerinin en az yüzde kırkının yerel firmalardan oluşması gibi
Oysa Türkiye" de durum hiç de iç açıcı değildir. Türkiye"nin neresine giderseniz gidin aynı firmalar, aynı markalar, sabahın köründen gecenin geç saatine kadar açık. Sonrası kent esnafı, taciri perişan, ardı ardına yaşanan iflaslar.
Hipermarketler açıldığında bakkallar, kasaplar, şarküteriler, manavlar teker teker batmıştı. Şimdi sıra her türlü esnaf ve tacirde.
Trabzon kısa süre sonra bu vahim fotoğrafla tanışmış olacak ancak çok geç olmadan bugünden önlem alınmalı. Belediyenin uzun sokaktaki uygulaması yaygınlaştırılmalı. Kandıracılar Caddesinin üzeri modern ve estetik mimari dizaynlarla kapatılmalı, Maraş Caddesinden dolmuş ilkelliğini uzaklaştırıp hafif raylı sisteme veya metrobüslere hızla geçilmeli. Hatta mümkünse metrobüsler bir süreliğine ücretsiz olmalı.
Sahil dolgu sahasında köfteci dükkânı gibi çağdışı uygulamalara son verilip sosyal ve kültürel cazibe merkezleri oluşturulmalı. Belediye, Ticaret Odası, Esnaf Birlikleri kısacası elini taşın altına koyması gereken herkes mazeret üretmeyi bir kenara bırakmalı.
Aksi halde kısa süre sonra çok eyvahlar, vah vahlar dinleriz.