Trabzon-Gaziantep maçı ve karşılıklı atılan sekiz gol…

Her birinin hikayesini anlatsam yazı uzun ve gidişi roman olur.

Özetlemeye kalkarsam, önce hafta içine dönmem lazım.

Nasıl derseniz? Trabzon ve Beşiktaş Perşembe günü UEFA maçı oynadı. Galatasaray salı günü Şampiyonlar Ligi.

Hafta sonuna geldiğimizde, Galatasaray bile bugün Trabzonspor’dan sonra oynarken, Beşiktaş her zaman ki gibi pazartesi gecesi oynayacak.

Ya TFF, her Avrupa karşılaşmalarının haftasından sonra, en az dinlenen takım niye hep Trabzonspor oluyor da, diğer takımlar olmuyor.

Bu ülkede galibiyeti mağlubiyetinden, Avrupa da  daha çok olan tek takım kim ? Trabzonspor

Bu ülkeye en fazla puanı kazandıran ve Süper Lig şampiyonunun direk Şampiyonlar Ligine katılmasını sağlayan takım kim ? Trabzonspor.

O zaman zorunuz ne  kardeşim. Diğerleri Türkiye’nin de,  Trabzonspor Kenya’nın takımı mı ?

                                     *

İtalya ile İspanya’nın bir sezon sonra iptal ettiği Passolig’i bu lige soktunuz, bütün tribünlerin yarsı boşaldı.

Lige isim koydunuz.  ‘’Süleyman Seba Sezonu’’ diye, Şampiyon daha 7.hafta oynanırken belli mi oldu ? Beşiktaş mı ?

O zaman kafadan açıklayın da spor kamuoyu, spor severler ve kulüplerin 17 tanesi Figüran durumuna düşmesin.

Bu maçı anlatmak tan ,yazmaktan çok, buna değinmek de lazım değil mi ? Çünkü ; Balık baştan kokar.

                     *

Trabzonspor 2 maçı üstü üste almış ve yorgun olabilir ama bu sahadaki konsantrasyonunu nasıl bozar ve rehavet fotoğrafını nasıl sağlar ?

Bu kadar kolay gol yiyen bir takımı, son maçında 2-0 galip gelmesine karşı son yazımızda eleştirdik diye, bizi de eleştirenler oldu. Olabilir ama her ne yazıyorsak hataların asgariye indirilmesi içindir.

4 gol yiyor da tekrar toparlanıp, yani hemen karşı reaksiyon gösterip 4 gol atıyorsan, demek ki boş takım değilsin .

Hatalar var mı ? var. Hata olacak mı ? Olacak. O zaman Bordo mavili taraftarlar da tepkiye önce sağ duyulu yanaşmalı. Tribüne imkanı olup ta gelmeyenleri değil de , bu yağmura rağmen stadyumdaki yerini alan 6 bin civarındaki kişiyi rencide etmeye kimsenin hakkı yok.

İyi bir takım yaratmak istiyorsak,  takımın gidiş hattını değerlendireceksin.

Var olmak, yok olmaya yüz tutmaktan başlar. Yere düştükten sonra, ayağa kalkmak istiyorsan bu senin elinde. Sana verilen formayı giydikten sonra, sahada  elin belinde dolaşacaksan, yanımıza gelir oturursun !..

                                                                              *

Golleri ve bireysel hataları yazmaya kalkarsak bu 90 dakikada dedim ya, destan yazarız ama çözüm bireysel hataları ve isimleri ön plana çıkarmaktan çok, takım olabilmek ruhunu anlatabilmektir.

Size bu akşam Zeki niye yine sol bek oynatıldı?  Mustafa Yumlu haftalardır oynamamasına rağmen, iyi olması beklenirken niye bu kadar isteksiz ve çok kötü başladı? Sefa yine niye tatile sefaya çıkmış gibiydi? Özer bu sezonki ilk resmi maçına çok iyi döndü.  Kaleci Fatih kalesinden çıkmaması gerekirken, sıkıntılı pozisyonda niye  kalesini terk etti ve 4 .golü yedi. Belkalem boyu beline kadar gelen adama, Muhammed’e ilk golde nasıl kafayı vurdurttu? Kenarda oynayan Serdar niye bir orta bile atamadı. Soner niye kayıptı ? diyerek, cümleleri açıp detaylı yazabiliriz ama şimdi ne yeri, ne zamanı…

Cüneyt Çakır, niye maça konsantre olamadı. Pozisyonları hep 30 metreden takip etti diyerek de yazarız da yazarız, doğrudur.

Ama başta da belirttim ya, konu takımdaki herkersin aynı ipten tutan ekip olabilmesi için, hatalarını asgariye indirmesidir. Vahid hoca da başta olmak üzere, herkes şapkasını önüne alıp düşünecek .

Yanlışları ve eksikleri bir an önce ve daha hızlı nasıl asgariye indiririz diye.

Yoksa teknik anlamda o gitsin, bu gelsin le, bu işler gördük ki artık çözülmüyor.

                                                                        *

Baksana, Akhisar pusuyu kurmuş bile, hafta sonu Tarzan’ın Manisa’sında seni ormanına bekliyor.

Sen kaplansan, kaplanlar ormanda yalnız gezer.

Yeter ki pusulanı kaybetme!..

Trabzon, Lösemili çocuklar için hastaneyi, toplu taşımacılık için hafif raylı sistemi acilen bekliyor.