Levent Ustabaşı
Trabzon’da NATO üssü nasıl kaldırıldı?
Yine ‘NATO’ ismi güncel hayatımıza girdi.
Türkiye Rus uçağını düşürmesinin ardından her iki saatte bir ‘NATO’ başlıklı haberler duymaya başladık.
Peki Trabzon’da ‘NATO’ ilk ne zaman konuşulmaya başlandı?
Son dönemde buradan ülkelerine dönen Alman askeriyle değil.
Cevabı şu;
1958-59 yıllarında Boztepe’de NATO üssü kurulduğunda..
O dönemi en iyi anlatan Trabzonlu yazar Ömer Şen.
1998 yılında basılan ‘Trabzon tarihi’ adlı kitabında NATO’nun Trabzon’da kurulması, o günlerde bundan Trabzonluların nasıl etkilendiğine kadar; hepsine biraz biraz yer vermiş…
O yılların kent yaşantısını da çözebiliriz.
Çünkü olduğu gibi sunmuş okurlarına.
Çünkü o kırılır bu bükülür dememiş…
Çünkü sahici anlatmış.
Fazla kalabalık yapmadan;
bakın o dönemler Ömer Şen’ın araştırmalarına göre neler yaşanmış;
BOZTEPE YOLU ÜSLE BİRLİKTE YAPILDI
“Türkiye’nin 1953’de NATO kanadına katılmasından sonra, ülkenin çeşitli stratejik noktalarında üsler kurulmuştu. Bu üslerden biri de Trabzon-Boztepe’de idi. 1959’da meydandan Boztepe’ye uzanan yolun yapımı hızla gerçekleştirilirken NATO üssü de kurulmuş oluyordu.
Bu üste İtalyan, Amerikan, Fransız asıllı personel görev yaparken; alt hizmet birimlerinde de Türk personel istihdam edilmişti. Üst düzey personel, şehirden ev kiralayarak kalırken; diğer askeri personel de üste ikamet etmek zorundaydı.
SERVİSLERİ TÜRK SÜRÜCÜLER KULLANIYOR
Yabancı personelin toplam sayısı 200 civarında iken, 200 kadar Türk personel de yemekhane, tamirhane v.s. birimlerinde görev yapıyordu. Ancak her birimin başında NATO personeli bulunuyordu. Üsse giriş-çıkış yapan servis araçları Türk sürücüler tarafından kullanılıyordu. Servis araçları gerek Türk gerekse yabancı personelin taşınmasında kullanılıyordu.
HALK İNGİLİZCE ÖĞRENME YARIŞINA GİRDİ
Hafta sonu iznini kullanmak isteyen yabancı personel şehir halkıyla bütünleşmek için özellikle sivil ve takım elbiseli giyinmeye özen gösteriyorlardı.
Trabzon’un gençleri, yabancılarla diyalog kurabilmek için İngilizce öğrenme yarışındaydılar.
MAÇKA VADİSİ’NDE GEYİK AVI
Askerler gerek ferdi gerekse gruplar halinde şehri gezerlerken bazıları havaalanı yönüne giderek oradaki lokantalarda mangal safası yaparlardı.
Subaylar Sümela Manastırı’na servis otobüsleriyle giderler, çevrede geyik avlarlar, anacak geyiklerin sadece başlarını keserek üslerine dönerlerdi.
Subayların yiyecekleri özel olarak hazırlanır, gümüş jelatinin içinde korunurdu.
YOL ÜZERİNDE KURBAĞA TOPLAMA
NATO askerlerinin, Trabzon halkına karşı olumlu ve yardım sever tutumları kolayca benimsenmelerini sağladı. Nitekim, bir Türk doktorun kaza geçiren kız çocuğunu İstanbul’a gönderebilmek için bütün imkanlarını seferber ederek uçak kaldırmaları ilginçtir. Ayrıca; Maçka yolu üzerinde evi yanan bir köylüye yardım ederek yeniden ev inşa etmeleri de yardımlaşmanın güzel bir örneğiydi.
İzin kullanan bazı askerler ise havaalanı yolundaki bataklık, yerlerde kurbağa yakalama işiyle uğraşırlar, yakaladıkları kurbağaları kutuya koyarak üsse geri dönerlerdi.
TÜRKÇE KELİMELER İLE ÇOCUKLARLA DİYALOG
Meydandaki Fatih Parkı’ndaki üsse doğru yaya olarak çıkan askerler ile mahallenin çocukları arasında güzel bir diyalog yaşanır, çocuklar askerlerden çok sayıda ciklet alarak isteklerine ulaşırlardı. Yabancı askerlerin şehirle ilişki kurmalarına Türk personel yardımcı olurken bazı askerler de Türkçe kelimeler kullanarak sempatik davranırlardı.
HİZMETÇİ KADINLAR
Üs için gerekli sebze ve meyve Trabzon toptancılar halinden sağlanırdı. Üst düzey personelden yalnız olanları genellikle otellerde, aileleri olanlar ise kiralık evlerde otururlardı. Ailelerin hizmetini görmek üzere Dere Mahallesi’nden bazı kadınlar hizmetçi olarak görev alırlardı.
Hatta bu kadınlardan bazıları hırsızlık yapmakta, dolayısıyla haklarında şikayet vuku bulmakta ve gerekirse evleri aranmaktaydı.
Türk personelin bütün gıda ihtiyacı ve gereksinimleri üs tarafından karşılanıyordu. Üsteki personel 1 günde 3 vardiye yapıyordu. Türk personeli taşıyan servis araçları hırsızlık olaylarını önlemek için aranırdı. Adı hırsızlık olayına karışan ve suçu ispat edilen Türk personel tereddütsüz işten çıkarıldı. Üs için gerekli yedek parçalarla yakıt da şehirdeki istasyonlardan karşılanırdı. Üste, Türk personelin anlaşmasını sağlamak için tercümanlar görev yaparlardı. Trabzon’da bulunan Türk askeri garnizon komutanlarının üsse giriş çıkışı yasaktı. Radar bölümüne üst düzey personel dışında kimse giremezdi.
CONİLER VE DAĞ BAŞINI DUMAN ALMIŞ MARŞI
Boztepe’deki üsse yaya olarak giden NATO askerlerinin genel ismi çocukların ağzında ‘Coni’ idi. Piknik için Boztepe’ye çıkan ailelerin çocukları üsteki askerlerinin dikkatini için ‘dağ başını duman almış’ marşını söylemleri ilginç bir tezattı. Çocukların haykırışlarına askerlerin anlamsız bakışları da ilginçti. Üstteki personelden bazıları, Trabzonlu kadınlarla evlilik yaptılar, ancak bu evlilikler çok az sayıda olmakla birlikte bir kısmı sonuçsuz kalmıştı.
NATO üssündeki askerlerin bütün ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik donanım sağlanmıştı. Koğuş, yemekhane, hamam, kilise ve sinema salonu olarak kullanılan eğitim salonu bunlardan bazılarıydı.
İLK FM RADYO ÜSTE KURULDU
Aİlelere ait ‘sinek’ adı verilen bir basın yanı sıra sinema salonunun (eğitim salonu) bulunması askerlerin eğlenceyle deşarjlarını sağlamaya yönelikti. Trabzon’da FM bandında yayın yapan ilk radyo da NATO üssündeydi. Üssü kendine özgü bir orkestrası olup bu orkestra zaman zaman lise ve üniversite orkestralarıyla ortak konserler veriyordu. Ayrıca çok özel düğünlere de katılıyorlardı.
Üssün kendi elektrik ihtiyacını karşılamak için jeneratör kullanılıyordu. Boztepe Mahallesi’nin halkı jeneratörü görmemekle birlikte gürültüsüyle varlığını hissedebiliyordu.
ÜSSE KİLİSE KURULDU
Üsteki çamurlu zemin askerler tarafından düzeltilerek beyzbol, golf, voleybol ve basketbol gibi sporlar yapılırdı. Sportif karşılaşmalar için Samsun’a servis araçlarıyla gidilirdi.
Türk personel ile yabancı personel dışında eğitim faaliyetlerinin yanı sıra güven ve dostluk havası hakimdi.
Üssün bir de kilisesi bulunuyordu. Kilise papazı personel içinden belirlenmişti. Kemerkaya Mahallesi’nde bulunan İtalyan Katolig Kilisesi Papazları ayin için sık sık üsse gelirdi.
NATO üssünün malzeme mühimmat ve diğer gereksinimleri kargo uçaklarıyla Trabzon havalimanına indirilirdi. Bu malzemeler blok paketler halinde jeeplerile dodge araçlarıyla üsse aktarıldırdı.
ÜSSÜN ASKERLERİNE ÖZEL PLAJ
Türk personel bu paketlerde neler bulunduğu konusunda meraktan öte asla bir bilgiye sahip olamaladılar. Onların bildiği tek şey; konserve, palmall, salem sigaraları ve biraların yurt dışından gelişiydi.
NATO’nun yabancı personel için Değirmendere’de etrafı tel örgülerle çevrilmiş bir plaj oluşturulmuştu. Pek çok personel yaz mevsiminde aileleri ile burada yüzer, güneşlenir, poker oynar, yüzme yarışmaları yapar ve sürat motorları ve botlar ile bugünki üniversitenin sahil tesislerine ve Uzunkum’a doğru açılırlardı.
Plajda zaman zaman kazalar olmakta yaralılar üssün ambulansı ile üsteki sağlık merkezine taşınırlardı.
Kış mevsiminde bot ve sürat motorları üsse nakledilirdi.
ÇÖPLÜKTE KAVGA
İkmal yapmak üzere Trabzon havaalanına inişe geçen bir NATO uçağının kaza yapması da hafızalardadır. Uçak gövdesi üzerine iniş yapmak zorunda kalmış ve bu olay da bölgedeki ilk uçak kazası olarak tarihe geçmiştir. Tahrip olan bu uçak daha sonra Söğütlü’deki doktor evlerinin batısındaki boş bir alana nakledilmiştir.
Üssün çöpleri NATO’ya ait çöp araçları vasıtasıyla Değirmendere’de belirlenen alana boşaltılıyordu Türk çocukları bu çöplükten birşeyler bulabilmek ümidiyle bekleşirlerdi, hatta çocuklar arasında çöplüğün paylaşımsızlığından kaynaklanan kavgalar bile olurdu.
PROTESTOLAR VE SİYASİ GERGİNLİK
1969 uluslararası siyasi gerginlikten Trabzon’daki NATO üssü de payını alacaktı. Bu siyasi karmaşada, Trabzon halkının NATO’ya bakışı değişmiştir. Üssün kapanacağı söylentileri Türk personel arasında endişe yaratmış ve dostlukların bozulacağı kaygısı uyandırmıştır. Üniversite öğrencilerinin NATO personeline yönelik protestoları, üssün personel otobüslerine saldırmaları hatta Türk personel ile öğrencilerin karşı karşıya gelmeleri, siyasi gerginliğin Trabzon’daki açık bir göstergesi olmuştur.
VE NATO ÜSSÜ KAPANIR
Üssün kapanacağı kesinleşirken görevli Türk personele tazminatları ödenmiş ve işten çıkarılmışlardır. Üsteki teknik malzemelerin çoğu sökülerek uçaklarla taşınmış, eski malzemelerle bazı servis araçları kamu kurumlarına devredilmişti. Son NATO askeri personelinin ayrılmasıyla Üs Türk makamlarına teslim edilmişti.
Ve böylece Trabzon’daki NATO üssünün öyküsü de 1970’de sonuçlanmış oluyordu.”
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.