PORTEKİZ’E HAYIRLI BİR YOLCULUK VAR!
Trabzonspor Slovenya kampının ilk hazırlık maçını, dün ilk kamp yaptığı bölge de ,Kranj’da oynadı.
NK Triglav Kranj, Süper Lig kategorisindeki Slovenya Prva 1.Liginde yer alan 10 takımdan biri. Stadyumları da küçük, şehirleri de küçük, bence takımları da.
Yaklaşık 100 kadar da, yakın ülkelerden gelen gurbetçi taraftarlar, bu maçı seyrettiler. Kamp yeri yer zaten İtalya ile Avusturya’ya sınırına bayağı yakın. Hırvatistan biraz daha uzak.
Karşılaşmanın ilk on biri genelde Ünal hocanın daha fazla görmek istediği Trabzonlu genç oyunculardan kuruluydu. Dileriz bu takıma bir an önce adapte olurlar. Gördüğüm her geçen gün kendilerine olan öz güvenlerinin artması. Özellikle Cafer Tosun, eğer kendini bozmasa Yusuf ve Abdülkadir Ömür’den sonra takımın 3. Genç yıldız adayı.
Karşılaşmanın 34.dakikasında Muhammet Beşir’in akıllı pasını yine iyi sinyaller veren Alihan, sıfır çizginse indi ve kesti. Rodallega harika bir röveşata ile golü yazdı. Bir grup kadar olan Sloven taraftarlarda bu gole şapka çıkardı ve alkışladı.
Bu gol aynı zamanda ilk yarınında skoruydu.
İkinci yarıda içerisinde Cafer, Rodallega, Muhammet, Alihan ve Yüksel yerlerini Murat Cem, Onazi, Ramil ve Ahmet Hakan’a bıraktı. Kulübede oturan kaleci Bahadır, Novak, Yusuf ve Kucka’nın oyuna girmesine ise gerek duyulmadı.
Bu devrenin 70.dakikasında da penaltıdan İbanez 2-0 olarak skoru belirledi.
Tabi ki bunlar hazırlık maçı ve skorun bana göre ne olursa olsun, hiç önemi yok. Ama gençlerde ışığı gördüm.
Özellikle alt yapıdan gelen ve son anda direkten dönüp, Trabzonspor’da kalan ve doğru bir iş yapan Cafer Tosun, geçtiğimiz sezonu Altınordu’da kiralık geçiren Abdülkadir Parmak, Samsun’da kiralık geçiren Muhammet, kaleci Uğurcan, 1461 Trabzon’dan gelen Yüksel ve Alihan, ayrıca Hüseyin her geçen gün takıma daha iyi adapte oluyor ve özgüvenleri artıyor. Sadece Ahmet Hakan’ı dakika olarak çok fazla seyredemedim. Bu gençler içinde Trabzonspor içinde iyi bir gelişme diyebilirim. Özgüvenin kazanılması çok önemli.
Hazırlık maçında haliyle tribünde olanlarda vardı. Sosa, Onur, Esteban, Batuhan, Castillo, Furkan.
Abdülkadir Ömür U19 milli takım kampında, Burak’da tedavisi için İstanbul’a gitmişti.
Bordo mavililer maç sonrası toplu halde, aynı saha içerisinde 15 dakika kadar jog şeklinde düz koşu yaparak günü tamamladı.
Dünkü bu ilk hazırlık maçı saat: 15.00’de bitti. Takım otobüsüyle 16.00 civarlarında Kranjska Gora da oldu ve toplu halde otelde Dünya kupası finalini izledi. Bu arada son 24 saat beraber olduğumuz Almanya Karlsruhe’ye bağlı bir köyden, Trabzonspor kampına ve ilk hazırlık maçına gelen gurbetçi taraftar arkadaşlar, Trabzon Derecik’den Cabbar Yılmaz, Soner Yılmaz, Yıldızlı’dan Ersin Ergül, ve Konyalı Halil İbrahim Koşar kardeşimize ait, içi ev gibi döşenmiş karavanla 50 km’lik dönüş seyahatini gerçekleştirmemiz, hoş sohbetlere vesile oldu.
Bordo mavililer bu sabah otele yakın dere kenarındaki zemini nefis, Alplerin sıra dağları manzaralı sahada bu sabah ve akşam olmak üzere günü çift idmanla geçirecek.
*****
Evet burada dediğim gibi yeşil olmayan yer yok. Her tarafı inanın yemyeşil görüyorsun. Avrupa’nın yüzölçümüne göre en yeşil ülkesi Slovenya.
Gora kasabasında dikkatimi çekti. Gün gün turist kafileleri gelmesine rağmen ne bir tane polise, ne bir tane jandarmaya , ne bir güvenlik görevlisine, ne bir temizlik işçisine ( Zaten yerlerde tek bir çöp tanesi göremezsiniz) nede biraz da espri yapalım, zabıtaya ve gece bekçisine rastlamadık inanır mısınız. Kasaba Allah’a emanet. Sıfır sorun.
Çünkü onları gerektirecek ortam yok. Ne bir siyasi tartışma nede bir din konusu tartışması. Ranta hiç bir şeyi kurban etmiyorlar anlayacağınız.
Herkes insan gibi kimseyi rahatsız etmeden yaşamanın derdinde. 2 milyon 100 binlik ülkede Hristiyan olanda var fazlasıyla, haliyle fazla olmasa da deist ve ateist olanlarda mevcut. Kimse kimsenin inancına da müdahale etmesi,laf söylemesi söz konusu bile değil.
Dikkatimi burada çeken, diğer komşu ülkelere nazaran bu kasabada bir kaç kilise çanının günde nerdeyse yaklaşık olarak toplam 40 kez bazen uzun bazen de kısa çalması ama kiliseye gideni hiç görmedim yada bana rastlamadı.
Slovenya ya da resmi adıyla Slovenya Cumhuriyeti Orta Avrupa'nın güneyinde yer alan bir ülke biliyorsunuz. Batısında İtalya, güneybatısında Adriyatik Denizi, güney ve doğusunda Hırvatistan, kuzeydoğusunda Macaristan ve kuzeyinde Avusturya bulunuyor. Bir zamanlar Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti'nin bir parçası olan Slovenya, Haziran 1991'de bağımsızlığını ilân edip bağımsız bir devlet olmuştu. 2004'te Avrupa Birliği'ne katıldı. Parçalanan Çekoslavakya’dan değil, Yugoslavya'dan Avrupa Birliği'ne girmiş ilk ülkedir. İkincisi Hırvatistan'dır. Slovenya Slavca'da da "Slavlar Ülkesi" anlamına geliyor.
Kranjska Gora’da tatile gelenler için neredeyse yok yok. Dağ bisikleti, koşu ve trekking parkuru, dağ kızağı ile rayda kayma, havuz, kayak merkezi, teleferik, kumarhane, bar, göl, restaurant, cafe, buz pateni, çocuk oyun parkları ve mağazalar mevcut. Kış sporlarına ev sahipliği yaban bir kasaba…
Bir ara yolum yakınlarda kapalı bir yüzme havuzuna düştü. İçerde, hocaları, veliler, hakemler , görevliler olmak üzere 10-16 yaş arası yüzün üzerinde onlarca çocuk, kalabalık bir şekilde yüzme müsabakalarına katılıyordu. Karnaval gibiydi. Yüzme sporunda zaten iddialı olduklarını söylüyorlar.
*****
Evet yine bordo mavililere dönüyoruz ve transferdeki son durumları 14. Gün ve 15 gün yazılarımda yazmıştım. bugünkü gelişmeler ise şöyle; Portekiz’in ünlü Benfica takımı Abdülkadir Ömür için, resmi teklif yapma adına, ekibini Türkiye’ye gönderdi.
Porto kulübünün yetkilileri, Başkan Ahmet Ağaoğlu ile İstanbul’da masaya oturdu. Teklifin yüksek bir rakam olduğunu duydum. Dilerim 20 milyon euro dan aşağı değildir dedim, nerdeyse aynı gibi… Verirlerse bu parayı kulüp çok büyük bir nefes alır. Yeter ki çar çur etmesinler, edeceklerini de sanmıyorum. Gerçekten bordo mavili kulüp dönem, dönem çok hasar almış.
Portekiz takımının transferde ki yetkili ismi Cesar Boavertur, beraberinde futbol danışmanı Muhsin Aydın ile gelerek Ağaoğlu ile masaya oturdu. İstanbul Nişantaşında ki bir otelde yaklaşık 3,5 saatlik bir görüşme gerçekleşmiş.
Benfica yetkilileri, ilk olarak Trabzonspor’a 8 milyon euro bonservis bedeli, 2 futbolcu ve sonraki ilk satıştan da yüzde 25 önerdi.
Bu öneri fena olmamasına rağmen, sanırım başkan Ağaoğlu’nu haklı olarak tatmin etmedi ki, bu öneride ki teklif yükseltilmiş.
Abdülkadir için, bonservis bedeli 14 milyon euro ya çıkartılmış. Kendi defans oyuncuları 29 yaşındaki Arjantin milli takım oyuncusu 1.83 boyundaki Lisandro Lopez ve 29 yaşındaki ön libero Yunan milli takım oyuncusu 1.88 boyundaki Andreas Samaris ve bir dahaki transferden de yüzde 20 pay verme teklifi geldi.
Ağaoğlu, yönetimle görüşmek için 2 gün izin isterken, Boaventura İstanbul’dan Portekiz’e geçti. Muhsin Aydın iki kulüp arası temasların devam etmesi için ülkede kaldı.
Teklif mi? Bence kaçmaz. O gelecek iki oyuncuyu da bonservisleriyle alınsaydı en az 5-6 milyon euro piyasa değerleri. Bence rakam 19-20 milyon euro ya geliyor. Benfica’dan başka bir takıma ilk transferinde ki yüzde payını da, 20 den en az 25 yaparlarsa, basın imzayı.
Trabzonspor kulübünün, alt yapının, yeni stadyumun ve yeni tesislerin, derin bir nefes alması için.
Bu arada Aston Villa’da oynayan hücuma dönük orta saha oyuncusu Birkir Bjarnason ile Trabzonspor’un yakından ilgilenmeye başladığını yazmış. İzlanda milli takımı oyuncusu, bir başka bordo mavili takım olan Aston Villa’nın formasını giyiyor. 30 yaşındaki tecrübeli oyuncu kiralık olarak takıma katılmak isteniyor. Aston Villa’dan bu hafta içerisinde kesin cevap bekleniyor.
