Akşam harikaydı değil mi?
Stadyum ışıl ışıl..
Trabzonspor oyuncuların Mustafa Kemal Atatürk tişörtleriyle sahaya girmeleri..
Trabzon’da Gaziantep muhteşem bir havada karşılandı!
Her şeyden ama her şeyden bahsedilebilir dün için..
Gollerden..
Oyundan..
Zirveye tırmanıştan..
Futbolun o güzel ruhunu doya doya yaşatılmasından..
Kenti sarmasından..
Ekranda bu detayları gören her futbol sever orada olmak ister..
Akyazı’da olmak isterdi değil mi?
‘Ah keşke! Bende orada olsaydım’ diye en az bir defa içinden geçirirdi..
Şimdi bunları bir kenara koyalım.
Hepsini hemde!
Aslında çok büyük bir güzelliği perdeliyor buraya kadar yaşananlar.
*
Dün telefonum çaldı.
O İstanbul’da bir futbol aşığı..
Medyanın içinden…
Sıkı yeşil saha uzmanı…
Selamlaşma faslından sonra şöyle başladı heyecanlı heyecanlı;
“Levent, Başkan, Asbaşkan, Abdulkadir ile babası yer sofrasında yemek yediğini gördüm. Cidden doğru mu? Dev kulüplerin peşinde koştuğu, Trabzonspor’un 30 milyon euroluk futbolcusu o karedeydi değil mi? Yanlış görmedim değil mi?”
O sordukça..
O söyledikçe ben gülmeye başladım.
Anladım çünkü.
İnanamıyordu!
Bu kadar doğal.
Bu kadar mütevazi.
Bu kadar hiçbir şeyinden kopmadan büyüyen, yıldızlaşan bir oyuncuyu karşısında görüyor inanamıyordu!
*
Buna karşılık!
Kulübünü bir bitme noktasından alıp adım adım zirveye taşıyan, ülkenin en iyi oynayan takımlarından biri yapan, en güçlü kadroyu kuran..
Buna rağmen oyuncusuyla en doğal halini yaşayarak, kenetlenmesini bile bir başkan ve asbaşkan görmesi…
O’nu haliyle şaşırttı!
Gözlerine inanamıyor benden duymak istedi.
Biz belki içindeyiz pek fark edemiyoruz.
Biz belki tam göbeğindeyiz anlayamıyoruz.
Ama dışardan Trabzonspor’a bakınca..
Şaşırtıcı..
İnanılmaz..
Güzel şeylerin olduğu fark ediliyor.
Maç öncesinde bu kare herseye bedeldi..
O telefon konuşmasının ardından…
Ben aslında;
Dün gece gollerden çok Trabzonspor’un yıldızıyla beraber;
Üzerinde tereyağı, çorba, mısır ekmeği, Trabzon pidesi olan yer sofrasına çömelmiş, kentle bütünleşen haliyle daha çok keyif aldım.
Çünkü bu bozulmayan orijinallik başarının en büyük anahtarı olacak!