Trabzon şehir merkezinde kentsel dönüşüm projeleriyle yenilenip yeni yaşam alanları oluşturulmaya çalışırken yaylalarda korkunç bir betonlaşma söz konusu
Hem de öyle böyle değil.
En son ne zaman yaylalara gittiniz bilmem ama gidenler gördüklerine inanamıyor.
Her taraf beton evler, çarpık binalar, izinsiz açılan işletmelerle dolmuş taşmış.
İnsan bu manzara karşısında kahroluyor
Doğa tutkunu ve aynı zamanda fotoğraf sanatçısı Metin Öztürk’ün çektiği yayla fotoğraflarını görünce insanın içi cız ediyor.
Çiçekler, böcekler, bitkilerin olması gereken yerlerde beton binalar almış başını gidiyor
İsyan etmemek elde değil.
Üstelik inanılmaz bir vurdumduymazlık var.
Kimsenin sesi çıkmıyor.
Kimseden tepki yok?
Hem vatandaş hem devlet hem de çevre kuruluşları kafasını kuma gömmüş.
Artık, “şehir hayatından bunaldım, şöyle yaylalara kaçayım demeyin”.
Çünkü sizi yaylalarda yeni şehirler bekliyor olacak.
Gidişat bunu gösteriyor. Trabzon yaylalarını kaybediyor, Trabzon’un yaylaları betonlaşmaya yenik düşüyor.
Bu işin şakası yok.
Yaylalarımız mutlak suretle koruma altına alınmalı, önüne gelen yaylaları işgal etmemeli.
Ya kanunlardan kaynaklı bir boşluk var ya da kanunlara uymayanlara gereken cezalar verilmiyor
Ve elbette hiçbir denetim yapılmıyor.
Umarım bu mesaj adrese gider. Çünkü abartısız gelinen noktanın vahim olduğunu bir kez altını çizmek istiyorum.
Yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı olan, hepimizin ortak yaşam alanları, kentlerin nefes alacağı ciğerleri konumundaki yaylaların göz göre göre tahrip olmasına inanın aklım almıyor.
Hafta sonu şöyle Trabzon’un yaylalarına bir çıkın kendi gözünüzle görün beni daha iyi anlayacaksınız.