Oyunun ilk dakikasındaki atakta top, tahtadan olan sağ ayağının önüne düşünce vurdu ama nafile müsait pozisyon gitti. Kimdi ? Adrian.
O Adrian maça talihsiz başladı ama geceye adını yazdırdı. Hem oynadı, hem oynattı hem de yarım düzine golün yarısını attı.
Tüm Trabzonspor takımı gününde iken, özellikle Adrian, Zokora, Olcan, Halil ve Soner’in gol varyasyonlardaki paslaşmaları geceye damgasını vurdu.
Karşılaşmaya ilgi oldukça yoğundu. Konuk ekibin 3 otobüs taraftarı için oluşturulan güvenlik alanları hariç tribünler ful doluydu.
Kulübün olağan üstü kongre öncesi başkan adayları ve mevcut başkan Sadri Şener’de tribünde yerini almış, Kaptan Tolga uzun bir aradan sonra kaleyi devir almıştı.
*
Karşılaşmanın Saat 19.00 da başlaması gecenin en kötü anekdotu olarak bu yazıda
yerini aldı . Gün iş günü olunca ,bu saat de maç başlayınca, stadyuma geç girenler çok oldu.
Kapıların önünde kuyruklar vardı. İlk 15 dakika bittiğinde kapılardan tribünlere halen daha taraftarlar akın akın giriyordu. Bu karşılaşmanın en erken saat 20.00’de olması gerekiyordu. Saati geriyi çekenler utansın.
Oyun içerisinde bordo mavililerde sarı kart görüp , hemen ardından sakatlanan Mustafa, yerini 28.dakikada 28 numaralı formasıyla Celustka‘ya bıraktı. Bu oyuncuda maç boyunca neredeyse hatasız oynadı.
İlk yarıda ev sahibinde görülen eksiklik topa basan yoktu. Oyunu durduran hızlandıran, yönlendiren bir oyuncunun eksikliği net olarak vardı. Bunu bir Colman yapabilirdi ama onunda pek yapmaya niyeti olmadığı için, kadro dışıydı. İlk 18 ‘e haklı olarak alınmamıştı. Ben de olsam almazdım.
*
Colman’ın yanı sıra kadroda olmayan Alanzinho’nun niye olmadığını kimse bilmiyordu. Emerson ve Janko bildiğiniz gibi takım arıyor. Alim ,Uğur Dündar, Bamba, Kaleci Zeki, Abdullah Karmil, ve sakat olan Emre, kadroda olmayan diğer oyunculardı.
Aylardan beri ligde tek bir dahi lehine penaltı atışı verilmeyen Trabzonspor, 39.dakikada kupa maçında da olsa ilk penaltısını kazandı, Volkan Şen ceza alanı içerisinde çekilerek düşürülünce..
Adrian kullandı top kaleci Borjan‘dan döndü. Dönen topu yine Adrian sol ayağının dışıyla filelere yolladı.
Sivas takımını defansı ve orta sahası, bu penaltı atışının direk gol olacağını düşündü ki hiç bir oyuncusu atış anından hemen sonra , ceza alanı içerisine girmeye teşebbüs etmedi. Etmeyince de Adrian göstere göstere, çayda çıra oynaya oynaya golünü attı.
*
İlk yarını ilk dakikasında kaçıran Adrian, ikinci yarının ilk dakikasında kaçırmadı. Zokora’nın kullandığı serbest atışı, Halil gelişine nefis bir pas olarak çıkardı, meşin yuvarlağı önünde bulan Adrian skoru ikiledi.
Oyunun 2.yarısına çok iyi kanat kombinezonları ,duvar ve ara pasları ve de varyasyonlar yaparak başlayan bordo mavili takım, 54.dakikada Polonyalı , pardon Trabzonlu Adrian ‘ la !.. geceyi üçledi : 3-0 ve ilk müsabakanın skoru 2-1 olan bu maçın uzama ihtimalini ortadan kaldırdı.
Açıkçası ben bu 90 dakikada bu kadar kötü bir Sivasspor beklemiyordum. Aslında kimse beklemiyordu.
Volkan Şen, rakip ceza alanı içerisinde biraz daha becerikli olsa ,biraz daha oyuna konsantre olsa yok mu , gol sayısı bir desteyi bulurdu.
*
Bir ara düşündüm, bu Sivas önünde bireysel de kolay adam geçen Alanzinho’da olsaydı acaba neler neler olurdu. ?
Bu arada Fenerbahçe Kulübü başkanı Aziz Yıldırım, Avni Aker tribünlerinden 2010-2011 sezonunun lig şampiyonluğu kupasının iadesi için, Trabzonsporlu taraftarlardan toplu halde aleyhte tezahüratı çok kötü yedi.
Adrian’ın 3.golünden sonra Olcan’ın diğer goller gibi benzer paslaşmalarla gelen 4. golünde ve Volkan ‘ın takımı adına 5.golünden sonra, taraftarlar adeta coştu ve tribündekilerin tümü “ Meksika “ gösterisine başladı.
Uzun zamandır böyle bir oyunla, böyle bir zor maçta, böyle bir galibiyete hasret olan tribündekiler coşmuştu bir kere… Başka bir Trabzon takımı olan 3.lig ekiplerinden Kanunispor’u kupada eleyen Sivasspor, bu sefer ağabeyi Trabzonspor takımına finali teslim etti.
Skor 5-0 olduktan sonra Adrian’ın yerini bıraktığı Aykut, günün başka bir adamı Halil ile yaptığı nefis duvar pasının ardından skoru 6-0 yaptı. Bu forma altında bu sezon ilk golünü de atarak paragraflara yazdırdı.
Son maçlara oranla biraz daha derli toplu görünen Zokora, formasını Sapara’ya bırakıp çıktıktan sonra, karşılaşmanın son dakikalarına kadar saha kenarında ısınarak oyuna girmeyi bekleyen Henrique, Yasin ve Zeki Yavru, oyuna giremeyince burunlarını kıvırarak kulübeye döndü.
*
Orta hakem Tolga Özkalfa ve triyosu bu sefer geceyi bulandıracak bir düdük çalmadı. Hatalı bayrak pek kaldırmadı.
Süper ligde son haftalara kadar stresli günler geçiren ve ardından ligde nefes alan Trabzonspor , bu güzel oyun ve sezonun en farklı galibiyetiyle, adını Ziraat Türkiye Kupasında finale yazdırırken, tribünlerdekilerin hiç susmayan coşkusu ve Adrian geceye manşet oldu.