Recep Ergenç
Vız Vız Çok Bal Yok
Özel dost, arkadaş sohbetlerinde dünyayı kurtaranların, Ülkeyi kurtarmak için ben olsam diye başlayan cümleleri ile bir ömür tükettik.
Geçtiğimiz günlerde TTSO"da ki Kümelenme konulu konferansında, Esen Çağlar şöyle diyor, ABD"de 1950"de bir kişi 100 birim kazanırken Ülkemizde ise 20 birim kazanılıyordu, bugün de bu oran değişmedi
Aynı Konferansta Çin"ın aynı tarihlerde bizden çok çok gerilerde olduğunu, şimdi bizi geçtiğini, Güney Kore"nin 85"e kadar yükseldiğini öğrendik.
Yanlış yaptığımızın bir başka kanıtı ise aynı tarihlerde İspanya ve Portekiz örneğidir. Aynı tarihlerde nerdeyse eşit olduğumuz bu ülkelerin şimdilerde ne kadar gerisinde olduğumuz apaçık ortada.
Nerede yanlış yapıyoruz?
Sahi doğru politikalar ile bu farklar 10- 15 yılda kapatılamaz mı? Vahlanmak yerine doğru politikaları üretmeye de katkı verebileceğimizi biliyoruz.
İçimden vız vız çok bal yok özdeyişi geçiverdi.
Bu duruma bakıp biz adam olmayız, deyip kolaycılığı seçenlere sözüm yok.
Bizler katkı vermeye devam edeceğiz. Katkı vermek sözünü çok önemsiyorum.
Katkı vermenin özü gönüllülüktür.
Ülkeyi sevmenin en güzel açığa vurma işidir.
Çetin ve zaman zaman başımıza binbir türlü işin gelmesine rıza göstererek, gönüllü işlere katkı vermeyi sürdürüyoruz.
Bu süreçte proje yapmayı öğrendik.
Proje dediğimiz, etrafımızda küçük bir sorunu çözerek, ülke çapında büyük bir sorunun çözümüne katkı verme işi anlaşılmalıdır.
AB süreci ile Ülkemizin de kullanmaya başladığı hibe fonlar giderek daha çok Kamu ve Özel Sektör Kurum ve kuruluşu ile STK"ların ilgisini çekiyor.
Bazıları büyük, kimi küçük olan bu hibe paralar proje karşılığı veriliyor.
Çok sevdiğim bazı arkadaşlarım proceci ! diye takılırlar. Onların bu söyleminin altında bize ne faydası var senin yaptığın projelerin demeye getirdiklerini biliyorum.
Bitirdiğim 14 mesleki eğitim projesi ile onlarca bayan ya da genç işsize nitelik kazandırdım ve istihdamlarını sağladım. (Bu konuda İŞKUR kayıtlarına bakılabilir)
Bugünlerde işsizlikle mücadele için Aktif İşgücü hibe çağrısı önümüzde duruyor. Bu çağrı kapsamında bayanların ve genç işsilerin iş yaşamına kazandırılması (hibenin başka alt başlıkları da var) amaçlanıyor.
Sosyal ortaklarımızla, Trabzon"da matbaacılık alanında ihtiyaç hissedilen 45 bayanı eğiterek bunlardan 20- 30 kişiyi işe yerleştirmeyi projelendiriyoruz.
Böyle bir proje yaparak Trabzon"daki işsizliği mi çözmüş olacağız?
Hayır.
Sadece 20- 30 kişiyi iş yaşamına kazandıracağız.
Beceri kazandırdığımız diğerlerinin iş ararken elini güçlendirmiş olacağız.
Sadece sorunun küçük bir bölümüne katkı vermiş olacağız.
Fikir ile projeyi birbirinden ayıramadığımız, bu tür katkı verme işini önemsemediğimiz sürece değil kendimize, ne ailemize ne de yaşadığımız ilimize bir katkımız olabilir.
Ülkemize? Hiç olmaz.