Cenap Serdar
Vurulduk Ey Taraftar!
Türkiye’de, Fenerbahçe’nin yarıştığı tüm branşlarda şu kesin olarak belli olmuştur. Fenerbahçe ne isterse o olur, şampiyon olacağı da küme düşeceği de bu muhterem kulübün yöneticileri belirliyor artık. Fenerbahçe-Galatasaray Basketbol maçında yaşananlar ve buna bağlı olarak Adnan POLAT’ın Futbol ve Basketbol Federasyonu başkanlarına yönelik “Eşitlik ve Adalet istiyoruz, ayrımcılık olmamalı, Hakemler bizi bitirdi” sözleri ile Trabzon-Eskişehirspor maçında Fenerbahçe’nin Eskişehir’e Teşvik verdiği söylentileri (adam başına 50 bin dolar) ve son olarak Buca maçında yaşanan penaltı olayı bunu açıkça ortaya koymuştur.
Trabzon yönetimi içinde maalesef Profesyonel anlamda işi bilen, tabiri caizse yırtık yönetici yok, biz her şeyi efendilikle, dürüstlükle yani mertçe halletmeye çalışıyoruz, yok kardeşim hiç kusura bakmayın mertlik dönemi bitmiştir artık, kim daha fazla bağırıyorsa kim daha fazla masa başında güçlü ise o kazanıyor, Aykut KOCAMAN ligin ilk yarısı içerisinde “Trabzon’un kazandığı penaltılara tüm dikkatleri çekti, yani haksız ve kolay penaltı kazanıyor Trabzon” dedi sonucunda ne oldu ligin ikinci yarısı itibarıyla hakemler tarafından Fenerbahçe’ye 4 penaltı çalındı, Trabzon ise avucunu yaladı üstelik ligin ikinci yarısı itibarıyla yapılan tüm eleştiri ve saldırılara karşı Yönetimce hiçbir şey yapılmadı, sessiz kalındı ve halen daha sessiz kalınmaya devam ediliyor. Bu nedenle futbolcuların sahadaki mücadeleleri tamamen boşunadır, bunu anlayın artık, Fenerbahçe ne derse o olur. Şenol hoca bile çıkıp “Haksızlıkları içimize attık. Gün geldiğinde gerekenleri söyleyeceğiz” derken, ne için nelerin söyleneceğini ben anlayamadım, Şampiyonluk gittikten sonra istediğiniz kadar Türkiye Futbol Federasyonu ve Kurulları ile Fenerbahçe aleyhinde açıklama yapın kimin umurunda olur sizce, Tavşan Dağa Küsmüş Dağın Haberi olmamış misali!
O kadar enteresan olaylar yaşanıyor ki bu ülkede, futbol liginde son haftalara girilmiş stres ve yoğunlaşmış taraftar psikolojisi had safhada, hal böyleyken ülkenin tarafsız Başbakanı kalkıyor hiç olmadık bir zamanda Şampiyon adaylarından Fenerbahçe ile ilgili görüşlerini açıkça belirtiyor, ne diyor “sakın Buca da bir kaza olmasın” iyi olmadı da zaten, dümende kim vardı Bünyamin GEZER, bu GEZER ne iş yapar? devlet memuru yani Başbakanın emrindeki bir adam delikanlıysa yapsaydı bir kaza da görseydi sonuçlarını, yeri gelmişken sana da yazıklar olsun GEZER kendini hiçe saydın, yardımcı hakem diye sana verilen ruhu kaybolmuş adamın esiri oldun, helal olsun sana ve senin gibilere, bu sezon bitiyor seneye yeniden lig yeniden başlayacak sen ve senin gibi zihniyet sahibi hakemler, Trabzon’a nasıl ve hangi yüzle gelip maç yöneteceksiniz, merak ediyorum doğrusu!
Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanı maalesef Fenerbahçeli ve takımı ile ilgili olarak her türlü iyi niyetini çekinmeden ortaya koyuyor, helal olsun sayın Başbakan! ne diyebiliriz ki sadece şahsım adına kıskanıyorum o kadar, peki bu ülkenin spordan sorumlu Bakanı Faruk ÖZAK, hangi takımı tutuyor acaba, ben onu gençliğimde Trabzonspor’un efsane kadrosunda kaptan olarak tanıdım ve bu kulübe Başkanlık yapmış bir şahsiyet olarak bilirim, peki son zamanlarda Trabzon’un çektiği sıkıntılarda hiçbir açıklamasını veya açık tavrını Trabzon lehinde ortaya koyduğunu hiç gördünüz mü? Ben görmedim, duymadım. Sayın Bakan, acaba Başbakandan mı çekiniyor bir daha Milletvekili ya da Bakan olamayacağından kuşkusu mu var, eğer hal böyleyse olayın vahameti daha da büyük çünkü o da iyi biliyor ki Trabzonlu için Trabzonspor; havadır, sudur, topraktır yani hayattır, yaşam biçimidir, aşk’tır. Şimdi soruyorum insanlar bu değerler için yaşamıyor mu? Bu değerlerin hiçe sayılması, görmemezlikten gelinmesi diye bir şey olabilir mi? İnsanlar hatta hayvanlar bile aşk’ı için çok şeyleri feda edebiliyorlarsa bu Bakan olmuş Başbakan olmuş, hiç fark eder mi acaba?
Trabzonspor takımında Teknik Direktörden malzemecisine kadar herkes takımın şampiyonluğu için çırpınıyor. Bu çabalarında, dürüst ve mertçe görev yapıyorlar yani herkes takım için seferber olmuş durumda. Bu takımın kaptanlığını yapan Umut BULUT isimli sporcuda aynı gayretle elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor. Oynadığı mevki nedeniyle gol atmak zorunda olan Umut maalesef kaçırdığı gollerle hep eleştiriliyor. Tabi ki spor müsabakalarında kötü oynayan, yöneten veya yönetilen kim varsa eleştirilir, önemli olan eleştirinin yapıcı ve dozajının fazla olmamasıdır. Ayrıca en büyük eleştiriyi yapanlara bir bakın Ulusal basın özellikle İstanbul kanadı, iyi de Umut’un gol atmamış olması onları daha çok memnun etmiyor mu neden eleştiriyorlar, çünkü amaç Umut gibi başarılı sporcuların yok edilmesi ama anlamadıkları bir şey var bu Umut milli takım sporcusu yani yok olmaya başlayan milli takımın önemli sporcularından bir tanesi, onun yok olması belki de bu ülkenin futbolunun geleceğini yok edecek bunu anlayacak kafaya sahipler mi onu bilemem, sonuç olarak kim ne derse desin Umut Trabzon için çok önemli ve yararlı bir sporcudur bu gün bu takımda vardır yarında var olacaktır, Şenol GÜNEŞ bunun kalitesinde şüphe etseydi onu hiç takımda tutar mıydı ?