Giray Bulak Genel menejerlik görevine getirildi. Gidecek ve gelecek futbolculara Şenol Güneş ile birlikte karar verecekler.

İşletilirse doğru bir görevlendirme..

Futbolu bilen iki kişinin transferde karar vermesi güzel bir sistem.

Ancak, ülkemizde yöneticilerin en büyük düşmanı ne yazık ki sistemdir. Bakınız Türkiye’de sistemli çalışan yönetici sayısı ne kadardır.

Hele hele de kulüpler. Birçoğu tamamen Başkanların iki dudağı arasından yönetilmektedir.

Böyle olunca Genel menejerlik, danışmanlık, Futbol direktörlüğü gibi ünvanlar boşuna veriliyor.

Bugün ülkemizde bunu en iyi uygulayan takım Kayserispordur. Süleyman Hurma Genel menejer olarak yıllardır aynı görevde. Ertuğrul Sağlam’ı bulup getirdi. O gitti, Tolunay Kafkas’ı getirdi. O da gitti Şota’yı getirdi. Yöneticiler işine karışmıyor. Transferde hep o konuşuyor. Ne Başkanı ne de herhangi bir yöneticisi senede belki iki ve üç kez bile medyaya çıkmıyor. Her şey Hurma’dan soruluyor.

Peki ya diğer takımlar?

Aykut Kocaman sportif direktör diye geldi, Daum’un yerine Teknik Direktör oldu.

Tayfur Havuççu, sportif direktor geldi, Carvalhal’in yerine Teknik Direktör oldu.

Ünal karaman Sportif direktör oldu, Şenol hocanın yardımcılığına getirildi.

Bu örneklere bakıldığı zaman Giray hoca’nın da Şenol hoca’nın olası bir istifasında yerine gelmeyeceğini kimse söyleyemez.

Ama yukarıda da dediğim gibi sistem iyi işletilip, bu iki isim kafa kafaya verebilirse, Şenol hoca’nın da, Giray hoca’nın yerleri değişmez.

Sonuçta kazanan Trabzonspor olur.

Sistemi işletecek olan da Başkan ve yöneticilerdir. Bekleyip göreceğiz.

Burak gitti, Trabzonspor bitti mi?

Öncelikle şunu belirteyim ki, Trabzonspor’da şöhrete ulaşmış Trabzonlu olmayan futbolcular için Trabzon uzun süre demirlenecek bir liman değildir. Bunun böyle bilinmesi gerekir.

Bu anlamda Burak Yılmaz’ın ayrılmasını da çok yadırgamıyorum. Sadece ayrılış şeklini şık bulmadım. Avrupa ile oyalayıp Galatasaray’a gitmemeliydi.

Sonuçta kızmamak lazım. Futbolcuların çok güvenilecek kişilikte olmadıklarını biliyoruz ve bunu da Selçuk da gördük. Burak’ın iyi yönü bu kulübe para kazandırarak gitmesidir. Bu anlamda ona kızmamalı, aksine teşekkür etmeliyiz.

Burak Yılmaz’ın gitmesi Trabzonspor için elbetteki büyük kayıp. Ancak, “Burak gitti Trabzonspor bitti” gözüyle de bakmamak gerekir.

Yattara ve Umut’un ayrılmasıyla Burak’ın önü açıldı ve formunun zirvesine çıktı. Şimdi belli mi olur bakarsın yeni Buraklar devreye girer. Sabırlı olmak lazım.

Burak’da Şenol hoca çok sabretti. Tribünlerin onu yuhladığı zamanlarda bile ona forma verdi. Aynı toleransla bakarsın Henrike, Halil, Emre, Olcan, Volkan, Yasin gibi futbolcular birer Burak olur çıkarlar.

Yeni transferler.

Trabzonspor Burak’sız yeni sezona şimdilik dört yeni transferle giriyor. Bundan sonra başka transfer olur mu bilinmez. Ama bilinen bir santrafor üzerinde yoğunlaştığı şeklindedir.

Yeni transferlere baktığımız zaman Sol Bomba’nın şu ana kadar istenilen performansı sergileyemediğini görüyoruz.

Bu haliyle Mustafa Yumlu’yu keseceğini beklemiyorum. Ama ileride nasıl bir performans sergiler doğrusu bende merak ediyorum. Ama, olumsuz görüntüsünde transferi sürekli eleştirilecek hatta, “Bunu kim aldı?” veya  “kim aldırdı” şeklindeki söylemler ayyuka çıkacaktır.

Soner ve Yasin için çok kaliteli isimler diyebilirim. Önümüzdeki sezon Trabzonspor’da yıldızlaşabilecek isimler olarak görüyorum.

Kadroda çok fazla yabancı futbolcunun olması onlar için en büyük dezavantaj. Ama formayı hak eden giyecekse, onların da hak edeceğine inanıyorum.

Santrafor Emre ise daha çok gelecek sezonlar için hazırlatılmalıdır. İyi bir yedek olabilir.

Geçen sezon oyun sistemini Burak üzerine kuran Şenol hocanın kafasında hücuma dönük her futbolcuyu gole dönük oynatma düşüncesi yatmaktadır. Bunu hazırlık maçlarında gördük. Her futbolcunun gol atabileceği bir Trabzonspor çıkıyor karşımıza.

Bordo Mavililer, en büyük sıkıntıyı yine defansta yaşayacağı görüntüsü edindim. Sol Bomba’nın şimdilik yeterli olmadığını, sol bekte de sıkıntı olacağı sanırım sizlerinde gözünden kaçmamıştır. Defansif anlamda Sol Bomba ile Zokora’nın performansları bu bölgedeki sorunu en aza indirebilir.

Sonuç;

Görünen o ki, Trabzonspor öncelikli olarak bir santrafor alacaktır. Bu santraforun göstereceği performans ve Şenol Güneş- Giray Bulak- Yönetim üçgeninde arızalı ilişkiler olmazsa, Bordo Mavililer yeni sezonda da zirveyi zorlayacaktır.

Son not:

Liglerin başlamasına bir hafta kalmış hala daha başta santrafor olmak üzere, solbek ve stoper transferleri yoğun bir şekilde gündeme geliyor.

Ne yazık ki, her sezon olduğu gibi bu sezonda aynı senaryo.

Son günlere kalınıp mecburen futbolcu transferi. Ondan sonra da kim aldı? Kim aldırdı eleştirileri.

Bu haberlerin mevcut futbolcuların performanslarını olumsuz etkileyebileceğini anlamayanları anlayamıyorum.