Anahtar Deliği 17.05.2016
NUMUNE ACİLİ TAŞINIYOR MU? Trabzon’da sağlık hizmetlerinin daha rantabl şekilde ilerlemesi için ciddi bir çalışma var. Bu ciddi çalışmalarından bir tanesi Fatih Hastanesi’nin acil servisinin genişletilmesi burada 4- acil tıp uzmanının konuşlandırılara
Yayınlanma:
NUMUNE ACİLİ TAŞINIYOR MU?
Trabzon’da sağlık hizmetlerinin daha rantabl şekilde ilerlemesi için ciddi bir çalışma var.
Bu ciddi çalışmalarından bir tanesi Fatih Hastanesi’nin acil servisinin genişletilmesi burada 4- acil tıp uzmanının konuşlandırılarak kent merkezindeki acil servisin buradan işlev görmesi sağlanacak.
Fatih’in acili tam donanımlı seviyeye nerdeyse ulaştı. İşte bu noktadan sonra bakanlık ve valiliğin talimatları ile çalışmaların diğer ayağı ise Numune Acil Servisi’nin Kadın Doğum ve Çocuk ağırlıkta olması.. Tamamen acil kaldırılmıyor yeşil alan yani ayakta tedaviye ihtiyacı olanlar için devam edecek ama Kadın Doğum ağırlıklı olacak.
Diğer yandan ağır vakalar Kanuni Hastanesi’nde yapımı süren 3 dönümlük alan üzerine yerleştirilen oraya kaydırılacak. Böylece 500 metre arayla Fatih ve Numune Hastanesi aynı anda acil hizmeti yerine Fatih merkezli olacak. Numune’de aynı zamanda 65 yataklı psikiyatr servisi de hizmete devam ediyor.
“YILMAZ BÜYÜKAYDIN İLE İPLER KOPTU” 2. SAYFADA
YILMAZ BÜYÜKAYDIN İLE İPLER KOPTU
Trabzonspor Futbol Koordinatörlüğü görevinde bulunan Yılmaz Büyükaydın’ın ayrılacağı iddia ediliyor. 3. kez göreve gelen Ersun Yanal’ın Büyükaydın ile çalışmayacağı belirtiliyor.
Hami Mandıralı’nın kulüpten ayrılması ve ayrılırken plaketle uğurlanmasında başrol oynayan Büyükaydın’ın bu hareketi yönetime danışmadan yaptığı ileri sürülüyor. Bunun da yönetim ile Büyükaydın arasında ki iplerin kopma noktasına getirdiği iddia edilenler iddia edilenler arasında.
Yönetim içerisinde, “Yahu neden başarısız olan ve oyuncusuna yumruk atan bir hocaya plaket veriyorsun” serzenişlerinde bulunulduğu söyleniyor. Yöneticilerden Asbaşkan Ahmet Çubukçu’nun bu durumu bildiği haberdar olduğu da gelen bilgiler arasında.
Bir dahaki sezon Büyükaydın olmayacak gibi görülüyor.
Bir de 1461 Trabzon’un küme düşmesinde Büyükaydın sorumlu tutuluyor.
İstediği teknik adamı 1461’de görevlendirmesi ve bu teknik adamın başarısız olması ve ardından 1461 yönetiminin yeni bir hoca getirmesine rağmen takım çıkış yakalasa da küme düşmesi 1461 yönetimi ile Büyükaydın arasında krize neden olduğu da ortada.
Bakalım gelişmeler neler getirecek…
Yakında dananın kuyruğu kopar.
“CUMHURBAŞKANINI TRABZON’DA KİMLER BEKLİYOR” 3. SAYFADA
CUMHURBAŞKANINI TRABZON’DA KİMLER BEKLİYOR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir değişiklik yada herhangi bir olağanüstü durum olmaz ise 19 Mayıs Perşembe günü akşam üzerinde Trabzon üzerinden Rize’ye geçecek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bölgeye gelecek olan eşi Emine Erdoğan da Sürmene’de bir programa katılması bekleniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Trabzon’a gelişi için kent kulislerinde hazırlıkların yaşandığı bazı dosyaların kendisine verileceği ifade ediliyor.
Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu’nun Şehir Hastanesi ve diğer projelerle ilgili bilgi vereceği bu konuda hazırlık yaptığı ifade edilirken diğer yandan bölgede ve Trabzon’da yapılan paralel operasyonlarla ilgili de bazı konularda görüş alış verişinde bulunmak isteyenlerin olduğu söyleniyor.
Kulisler dedik ya çok hareketli..
İnanılmaz..
Başkent bile Trabzon kadar fırtına koparmıyordu.
“ŞENOL GÜNEŞ’İ TRABZON’DAKİ EN YAKIN ARKADAŞI YAZDI” 4. SAYFADA
ŞENOL GÜNEŞ’İ TRABZON’DAKİ EN YAKIN ARKADAŞI YAZDI
Trabzonspor eski yöneticilerinden Engin Hacısalihoğlu Şenol Güneş’in Trabzon’da en yakın arkadaşlarından biridir. Onunla ağladı onunla güldü. Sırdaşı idi. Herkes Şenol Güneş’i kutladı ve içinde ne varsa yazdı. Ama Hacısalihoğlu’nun kalemi gibi değil.
Bakın Güneş ile ilgili neler kaydetti;
BENCE... KIYMET BİLMEYEN MEMLEKETİN KIYMETİ..
1996-2005-2011’de bence şampiyonluklar kazandın. O şampiyonluklar sadece senin değil, bu büyük camianın ellerinden alınmadı, çalındı!...
Ama sonunda iş döndü, dolaştı, “şampiyonluklar hoca hatasından kaçtı” noktasına geldi… Hele de 2011’de…
Bir yandan “Fenerbahçe şike yaptı, kupamızı çaldı” dendi, bir yandan da “Şenol bu işi beceremedi. 9 Puan fark kapandı” yorumları yapıldı…
Sanki o puanlar miras kalmış, sanki rekor 82 puan gökten inmiş gibi.
***
Zaten kaderi böyle yazılmış hocanın!..
Daha futbolculuğunda “Hep O oynuyor, bu nedenle kaleci yetişmiyor” görüşü hakimdi…
Jübile yapmaya karar verince ise “gel bırakma” diyenler çoğaldı…
Ardından uzun süre Trabzonspor kalesi eksik kaldı. Hocalığa; “kaleciden hiç hoca olur mu?”
değerlendirmeleriyle başladı…
Sponsorun elbise rengine, saç taramasına göre karizma biçildi!...
Sonra iş “oyunu okuyamamaya” döndü; ”final stresini kaldıramamayla” devam etti. Oysa bırakın başarıları, hiç kimse Trabzonspor’a O gelmeden önceki takımların durumuyla, geldikten sonraki gidişata bakmadı. Milli Takım’a yükselttiği oyunculara takılmadı…
Bursaspor’daki benzer tablo dahi görmezden gelindi…
***
Erteleme maçında Fernandao golü atsa belki Fenerbahçe şampiyonluğa ulaşacak, o zaman yine Şenol Hoca final stresini kaldıramamış, oyunu okuyamamış, hatta belki de futboldan anlamıyor olacaktı.. Nasıl bir iş anlamak zor!...
Bunca emeği, bunca başarıyı, taaa Brezilya’dan gelmiş bir adamın topu 3 metreden 10 cm o yana, bu yana atmasına esir ederseniz, üstelik kulübünün bunca ekonomik darboğazına, tümüne yakın iç saha maçlarını misafir sahada oynamasına rağmen. Çok genç yaşlardan beri kendini futbola adamış, bu işi meslek seçmiş, bir çok fedakarlıkta bulunmuş Şenol Güneş’e haksızlık yapmış olmuyor musunuz?
***
Şimdi hocaya övgüler yağıyor!..
Bizim bile aklımıza gelmeyen bir sürü özellikler sıralanıyor, resimler çekiliyor, omuzlara alınıyor!... Futbol oynarken de, hocalık döneminde de birileri “panter”, “kedi”, “imparator”, “kral”, “kurt” yapılırken O’na sadece haksızlık ve karalamalar kalmıştı!...
O bugünkü noktaya hiçbir kimsenin katkısıyla değil, sadece kendi elleri ve kafasıyla gelmiştir. Bizce O sadece çok başarılı bir sporcu değil, hayatı dikkate alındığında aynı zamanda gerçek bir efsanedir!.. Gençlerin örnek alması gereken bir semboldür!...
O taraflı tarafsız herkesin sevdiği, saydığı; her zaman kalabalık içindeki yalnız bir adamdır!...
Keşke bu mutluğu, kendisi kadar çok sevdiği Trabzonspor’da da yaşayabilmiş, hep beraber paylaşabilmiş olsaydık !...
Keşke “Türkiye’de futbolun ayakla oynan bir oyun değil, ayak oyunu olduğunu” erken anlayabilmiş olsaydık!...
Keşke sana haksızlık ederek, küstürmesek, kırmasak, dahası seni bu kulüpten kovmasaydık!..
***
Ne diyelim; kısmet!..
Biz sadece keşkelerle, ahlarla, vahlarla kalalım!...
Sana da tebrikler Şenol Hocam; sen bu günü zaten çoktan hak etmiştin!...
"MEĞER ONUR KRİZİNİ ERSUN YANAL ÇÖZMÜŞ!" 5. SAYFADA
MEĞER ONUR KRİZİNİ ERSUN YANAL ÇÖZMÜŞ!
Olaylı maçta kaptan Onur eldivenlerini bırakmıştı.
Oynamayacağını ima etmişti.
Trabzonspor’dan gideceğini..
Sonrasında Onur dönüş yaptı.
Sorun yok dedi.
Meğer eldivenleri eline tekrara almasının sebebi Ersun Yanal’mış. Oyuncuyu ikna etmiş.
Bu takıma lazımsın demiş.
Ne enteresan şeyler duyuyoruz değil mi?
Bazen biz bile şaşkına dönüyoruz.
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.