Türkiye'den Gazzelilere hastane
TİKA öncülüğündeki 150 yataklı hastane projesi, Türkiye-Filistin-Mısır işbirliğiyle hayata geçiriliyor.Türkiye'nin Gazze ablukasıyla ilgili çabaları sivil toplum ve devlet nezdinde devam ediyor. Gazze'ye insani yardım kuruluşları ile desteğini devam etti
TİKA öncülüğündeki 150 yataklı hastane projesi, Türkiye-Filistin-Mısır işbirliğiyle hayata geçiriliyor.
Türkiye'nin Gazze ablukasıyla ilgili çabaları sivil toplum ve devlet nezdinde devam ediyor. Gazze'ye insani yardım kuruluşları ile desteğini devam ettiren Türkiye, hükümet nezdinde de kuşatmanın sona ermesi, yardımların gönderilmesi ve Filistin meselesinin barışçıl çözümü için diplomasi kanallarını kullanıyor. Türk devleti şimdi de ambargo nedeniyle zor günler yaşayan Gazze'ye hastane inşa ediyor. Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı'nın (TİKA) öncülüğünde ihalesi yapılan 150 yataklı Türkiye-Filistin Dostluk Hastanesi kalıcı bir yardım eseri olarak Gazze Şeridi'nde yükseliyor.
Genelde Filistin, özelde Gazze konusu özellikle son bir yıldır Türk kamuoyunu yakında ilgilendiriyor. Geçen sene Gazze'ye Özgürlük filosunda yer alan Mavi Marmara gemisine yapılan İsrail saldırısı ve 9 Türk vatandaşının şehit edilmesi, sonrasında Davos zirvesinde yaşanan 'One minute' krizi Türkiye'yi adeta Filistin davasının hamisi haline getirdi. Türkiye – İsrail ilişkileri son dönemde kriz yaşarken, Ankara krizden çıkış için Tel Aviv'den 3 adım bekliyor: Mavi Marmara olayı için özür dilenmesi, ölenlerin yakınlarına tazminat ödenmesi ve Gazze kuşatmasının sona ermesi.
İlişkilerin tekrar normale dönmesi için Gazze'nin de bir şart olarak sunulması İsrail tarafından Türkiye'nin uzlaşma istemediği şeklinde yorumlansa da Türk hükümetinin Filistin meselesine yönelik politikası da dikkat çekici. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Türk diplomatlardan, önümüzdeki Eylül ayında yapılacak Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda Filistin devletinin tanınması için lobi yapılmasını istemesi de İsrail ve ABD'nin talep ve tutumlarına taban tabana zıt bir duruma işaret ediyor.
Siyasi ve diplomatik çerçevenin dışında Türkiye Kızılay, İHH İnsani Yardım Vakfı, Kimse Yok Mu Derneği benzeri yardım kuruluşlarıyla karadan, havadan ve denizden kuşatma altındaki Gazze Şeridi'ne İsrail ve Mısır'ın kontrolündeki Erez, Refah ve Kerem Şalom sınır kapılarından sınırlı da olsa yardımlarını ulaştırmaya çalışıyor.
İlaç, tıbbi malzemeler ve gıda üzerine yoğunlaşan yardımlar geçici rahatlamalar sağlasa da özellikle sağlık alanında kalıcı yatırımlara ihtiyaç duyuluyor. Bir buçuk milyonu aşan nüfusu ile iki buçuk yıl önceki savaşın yıkıcı etkisini atlatmaya çalışan Gazze Şeridi'nde halk ekonomik ve sosyal birçok sorunla boğuşurken sağlık hizmetleri en acil durumların başında geliyor.
Gazze Şifa Hastanesi Başhekimi Mithat Abbas geçen ay içerisinde 178 adet acil ilacın ve 190'dan fazla tek kullanımlık tıbbi malzemenin stoklarında tükendiğini söylüyor. Başta Türkiye ve Mısır olmak üzere yurtdışından gelen yardımlara bu sorunu çözdüklerini aktaran Abbas, kuşatma nedeniyle zaman zaman ancak acil ameliyatları yapacak duruma geldiklerini vurguluyor. Şifa Hastanesi kompleksi içerisinde yer alan yeni inşaat ise 6 yıldır atıl bekliyor. Abbas, inşaata kaldığı yerden başladıklarını ama ambargo nedeniyle çok yavaş ilerleyen çalışmaların tünellerden kaçak gelen çimento ve diğer malzemeler olmasa duracağını ifade ediyor.
TİKA'nın girişimiyle yapılan Türkiye-Filistin Dostluk Hastanesi de zorlu kuşatma şartları altında ilerliyor. Hastanenin ihale süreci bir yılı açıyor. Geçen sene başlayan süreç sonunda Nisan ayı başında ihaleyi kazanan Aker İnşaat resmi sözleşmeyi 26 Nisan'da imzaladıktan sonra hemen işe koyuluyor ama işler hiç de beklendiği gibi gitmiyor. İnşaatın proje koordinatörü Mehmet Cahit Ababay üst düzey yönetici arkadaşlarının bile Mısır'dan Gazze'ye çekmek için 18 gün Kahire'de beklemek zorunda kaldıklarını belirtiyor.
Kahire Büyükelçisi Hüseyin Avni Botsalı'nın bizzat takip etmesine rağmen Refah kapısından geçiş için izin sürecinin 35 gün sürdüğüne dikkat çeken Ababay, inşaat malzemelerinin temininde sorunlar olduğuna işaret ediyor. "Projenin terimin süresi 2 yıl. Buraya geldiğimizden itibaren kuşatma nedeniyle yaşanan sorunlar planlarımızı gözden geçirmemize neden oldu. Proje adımlarımızı yeniden hesapladık ve işi zamanında bitireceğiz" diyen Ababay'ın 2 yıllık süre içerisinde hastaneyi bitireceklerden şüphesi yok.
Meseleyi milli bir dava olarak gördüklerini kaydeden Ababay, "Yarın bir gün hastane bittiğinde kimse bunu 'Aker İnşaat yaptı' demeyecek. Herkes, 'burayı Türkiye ve Türkler yaptı' diyecek" sözleriyle meseleyi milli bir dava olarak gördüklerine vurgu yapıyor.
Hastane, Türkiye-Filistin-Mısır ortak projesi olarak hayata geçirilecek. Türkiye'nin liderliğinde başlayan proje, Filistin Ulusal Yönetimi'nin bilgisi ve desteğiyle Gazze yönetiminin tahsis ettiği araziye inşa edilecek. Mısır'dan ise inşaatla ilgili sınır geçişlerinde kolaylık sağlaması bekleniyor. Gazze ablukası ve İsrail baskısı nedeniyle Mısır'ın bu beklentiyi tam olarak karşıladığını söylemek zor.
Gazze şeridinde inşaat malzemeleri bulmanın çok zor olduğunu hatırlatan Cahit Ababay, beton yapımında kullanılan en basit çakılın dahi bulunmadığına dikkat çekiyor. "Burada insanlar savaşta yıkılmış binaların yıkıntılarını ilkel yöntemlerle ufalayıp çakıl elde etmeye çalışıyor" diyen Ababay, Dışişleri Bakanlığı ve TİKA'nın katkılarıyla projenin BM Gazze'ye yardım programı çerçevesinde değerlendirilmesi için çalışmalar yürüttüklerini dile getiriyor.
Proje BM kapsamına alınırsa İsrail'in uyguladığı yıldırıcı bürokratik engellerin aşılması daha kolay olacak ve hızlı yol alınabilecek. Firma olarak kaçak tünelleri kullanmalarının söz konusu olmadığını ifade eden Ababay, malzeme tarafında sorunlar olsa da, insan kaynağı açısından durumun iyi olduğunu aktarıyor. Türkiye'den işçi getirmeyi planlayan ancak üst düzey idarecilerini bile getirmekte zorlanan Aker İnşaat, belirli mühendislik ve mimarlık pozisyonu dışındaki insan kaynağını Gazze'den karşılama kararı vermiş.
Gazze Şeridi'ndeki inşaat çalışmalarını ve çalışanlarını incelediklerini anlatan Ababay, Gazzelilerin oldukça eğitimli ve kaliteli insanlar olduklarını tespit etmiş. Şu anda hafriyat ve geçici binaların inşaatı aşamasında olan projede 3 Türk yönetici dışında tamamen Gazzeli mühendis, tekniker ve işçiler çalışıyor. Proje bu açıdan abluka nedeniyle ekonomik kriz yaşayan ve işsizlik sorunuyla boğuşan Gazze'ye istihdam oluşturuyor.
Türkiye-Filistin Dostluk Hastanesi, bittiğinde 33 bin 800 metrekare toplam bina alanı üzerinde hizmet verecek. Poliklinikler, konferans ve eğitim salonlarıyla bir nevi külliye olarak tasarlanan hastane Gazze İslam Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösterecek. İhale kapsamında hastane binalarının inşası ve dış çevre düzenlemesi yapılacak. Tıbbi malzemelerin ve iç dekorasyonun montajı projenin ikinci aşamasında gerçekleştirilecek.