Trabzon Sotha (Hızırbey) mahallesinde uzun yıllar yaşayan ve Trabzon lisesinde öğretmenlik yapan Sebahat Hocayı Trabzonda tanımayan yoktur.

Balıkesir'in Edremit ilçesinde yaşayan ve Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü görerek elini öpen emekli öğretmen Sabahat Türker, 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle, öğretmenlere seslendi.

1923 Trabzon doğumlu olan , İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türkoloji Bölümü mezunu emekli öğretmen Sabahat Türker, 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle tüm öğretmenlere çağrıda bulundu.

Edebiyat öğretmeni olarak Trabzon lisesinde 27 yıl görev yaptıktan sonra, Milli Eğitim Bakanlığı'nda Bakanlık Müşavirliği görevini de yürüten Sabahat Ülker, bir çok cemiyet, federasyon, dernek ve kuruluşta görev yaptığını söyleyerek, “Başöğretmenimiz ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü küçüklüğümde defalarca yakından gördüm ve bir kere elini öptüm. Ben ve yaşıtlarım, Atatürk'ten aldığımız bilgi, saygı eğitim anlayışı çerçevesinde genç nesilleri yetiştirdik. Fakat, günümüzde görüyoruz ki, eğitim camiasının büyük bir bölümü, eğitimciliği bir para kapısı olarak görmeye başlamış. Çoğu erkek eğitimcimiz, akşamları kumar masasında yada kahvehane gibi mekanlarda. Yeni nesillere örnek olamayan bir eğitimci camiamız oluşmaya başladı. Bugünkü öğretmenlerimiz eskilere hiç benzemiyor. Atatürkçülük demek, çağdaşlaşmaktır. Bir ideoloji meselesidir. Öğretmenlerimiz Atatürk'ü bir idol olarak görsünler” dedi.

HALK ADINA SÖZCÜLÜK ETMİŞTİ

1953 yılında Eskişehir'de Atatürk büstünün kırılması olayı esnasında, halk adına kürsüye gelerek Atatürk'ü anlatan cesaretli öğretmen Sabahat Türker, “Ben, Atatürk ile yaşadım ve Atatürk ile öleceğim. Atatürkçülük ruhu benim içimdedir. 53 yılında da Atatürk büstünün kırılması olayında ön saflardaydım. Halk adına konuşmalar yaptım ve o çirkin olayı esefle kınadım. Atatürk, 'Doğu'dan Batı'ya, Kuzey'den Güney'e tüm vatandaşlarla aynı damardanız' demişti. Günümüzde ise, neyi paylaşamıyorlar, anlaması çok güç ve izlediklerimiz çok saçma. Atatürk, Sabiha Gökçen'e, 'İstiyorum ki, ülkemizde hep tüten bacalar, eğitimli gençler, en iyi hizmeti gören vatandaşlar olsun' demişti. Eğitim bir milletin çağdaşlığının simgesidir. Öğretmenlerimiz Atatürk'ü iyi tanısın ve çizdiği yolu benimsesinler. Artık Atatürk'ün idolleri sürdürülmüyor. TV'lerde eğitici yayınlar yapılmıyor denilecek kadar az. Öğretmenlerimiz akşamları evlerinde niteliksiz dizilerle vakit geçiriyor. Öğretmenlerimizde bile kitap okuma alışkanlığı çok düşük seviyelere inmiş. Ben, bildiğim şeyleri, istediğim eğitim biçimini ve eğitimci kardeşlerimden son isteklerimi ölmeden önce paylaşmak istedim. Bilinçsiz ve kültürsüzce eğitim veren kurumların haberlerine de şahit oluyoruz zaman zaman. Özel dershaneler sistemi ortaya çıkartıldı. Bu sayede, parası olmayana ikinci sınıf öğrenci muamelesi yapılıyor. Parası olmayan, eğitimden de yoksun mu kalacak yani? Bu sistemi yanlış buluyorum. Eğitim, eskiden de olduğu gibi eğitim yeri olan mektepte verilmelidir. 1950 yıllarından sonra ülkemizi sağ ve solcular diye ikiye bölmeye kalkıştılar. Yeniden aynı durumların yaşanmamasını diliyorum. Eğitimci kardeşlerim sakın bana kırılmasınlar. Konuşmalarım sadece genellemelerden ibarettir.çok iyi eğitim veren kurum ve kuruluşlar ile eğitimcilerimiz de yok değil. Ama çoğunluğu bakıldığında bu rakamlar gözle görünmüyor işte. Tüm meslektaşlarımızın 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü kutlarım” diye konuştu.