Mehmet Şal

Mehmet Şal

Gençlik neden yozlaşıyor

Günümüz dünyasında gençler, hızla değişen toplumsal ve kültürel dinamiklerle şekillenen bir ortamda büyümektedir. Teknolojinin ve küreselleşmenin etkisiyle hayatları farklılaşan bu yeni nesil, kendilerini bulma, kimlik oluşturma ve topluma uyum sağlama konusunda bir dizi zorlukla karşı karşıyadır. Bununla birlikte, bu sorunlar sadece bireysel düzeyde değil, toplumsal anlamda da daha geniş bir yozlaşma sürecine işaret etmektedir.

Dijital Yalnızlık ve Kimlik Krizi

Yeni nesil, her türlü bilgiye anında ulaşabilen bir dijital ortamda yaşamaktadır. İnternet ve sosyal medya, gençlerin iletişim biçimlerini, değerlerini ve kimliklerini doğrudan etkileyen unsurlar haline gelmiştir. Sosyal medya platformlarında bireyler, çoğu zaman gerçek kimliklerinden uzaklaşarak idealize edilmiş, mükemmel hayatlarını sergileyen bir "sanal benlik" oluştururlar. Bu durum, gençlerin kendilerini sürekli olarak başkalarıyla kıyaslamalarına yol açar ve psikolojik sorunların artmasına neden olabilir.

Özellikle ergenlik dönemindeki gençler, kimliklerini bulma arayışında sosyal medya ve dijital dünyadan aşırı etkilenebilirler. Bu da yalnızlık, depresyon, kaygı gibi psikolojik sorunların daha sık yaşanmasına neden olabilir. Dijital bağımlılık, gençlerin gerçek dünyadaki ilişkilerden uzaklaşmasına ve yüz yüze iletişim becerilerinin zayıflamasına yol açmaktadır.

Toplumsal Değerlerin Sarsılması

Gençlerin yaşadığı bir diğer önemli sorun, toplumsal değerlerin giderek erozyona uğramasıdır. Aile yapısının değişmesi, eğitim sistemindeki aksaklıklar ve toplumun hızla modernleşmesi, gençlerin değerler konusunda belirsizlik yaşamasına neden olmaktadır. Geleneksel aile yapısının zayıflaması, bireyci bir anlayışın güçlenmesine yol açmıştır. Bu durum, gençlerin toplumsal sorumluluk bilincinden uzaklaşmalarına ve kendilerini sadece bireysel başarılarına odaklanmalarına sebep olabilir.

Ayrıca, medya ve pop kültürün gençler üzerinde yarattığı etki, bazı durumlarda negatif yönde olmaktadır. Tüketim kültürünün etkisiyle gençler, maddi başarıyı, fiziksel görünüşü ve popülerliği ön plana çıkarmaktadır. Bu anlayış, manevi değerlerin geriye itilmesine ve toplumsal sorunların göz ardı edilmesine neden olabilir.

Eğitim Sistemi ve Yozlaşma

Eğitim, bireylerin kişisel gelişimleri için temel bir unsurdur. Ancak, mevcut eğitim sistemleri genellikle gençlerin yaratıcı düşünme, eleştirel bakış açıları geliştirme ve özgün fikirler üretme becerilerini yeterince desteklememektedir. Eğitimin sadece sınav odaklı ve teorik bilgilerle sınırlı olması, gençlerin gerçek hayatta karşılaşacakları sorunlara çözüm üretebilme kapasitelerini daraltmaktadır.

Bununla birlikte, eğitimin ticari bir meta haline gelmesi, gençlerin eğitimdeki gerçek amacını sorgulamalarına yol açmaktadır. Eğitim kurumlarının kalitesizleşmesi, öğretmenlerin yeterli eğitim ve motivasyona sahip olmamaları, gençlerin eğitim süreçlerinden tatmin olmamalarına neden olabilir.

Sosyal ve Ekonomik Adaletsizlikler

Gençlerin karşılaştığı diğer bir önemli sorun da sosyal ve ekonomik adaletsizliklerdir. İşsizlik oranlarının yüksekliği, düşük gelirli ailelerin çocuklarının eğitim ve sosyal fırsatlara erişiminde yaşadıkları engeller, gençlerin geleceğe dair umutlarını yitirmelerine yol açmaktadır. Gençler, özellikle ekonomik belirsizlikler ve geleceksizlik duygusu içinde, kendilerini topluma entegre etme konusunda güçlük çekebilirler.

Eğitimde fırsat eşitsizlikleri, gençlerin toplumsal sınıf farklarını aşma yonlunda karşılaştıkları zorluklar ve iş gücü piyasasında yaşadıkları eşitsizlikler, sosyal yozlaşmanın belirginleşmesine neden olmaktadır. Bu durum, toplumsal barışın zedelenmesine ve daha fazla kutuplaşmaya yol açabilir.

Diğer bir nokta da gençlerin toplumsal değerlere ve etik kurallara karşı duyarsızlaşmasıdır. Madde bağımlılığı, şiddet, suç oranlarındaki artış ve psikolojik sorunlar, bu yozlaşmanın somut göstergeleridir. Yozlaşmanın önüne geçmek için, gençlere daha sağlam bir değerler eğitimi verilmesi, onları hem bireysel hem de toplumsal sorumluluklar konusunda bilinçlendirecek programların hayata geçirilmesi gerekmektedir.

Eğitimde kaliteyi artırmak, gençlere alternatif sosyal ve kültürel faaliyetler sunmak, aile ve okul işbirliğini güçlendirmek, medya ve sosyal medyanın gençler üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak, bu sorunların çözülmesine katkı sağlayabilir. Ayrıca, gençlerin psikolojik sağlıklarına daha fazla önem verilmeli ve onlara yönelik destekleyici sistemler oluşturulmalıdır.

Sonuç olarak, gençliğin karşılaştığı sorunlar, sadece bireysel ya da kısa vadeli problemler değildir; toplumsal düzeyde bir yozlaşma sürecinin göstergeleridir. Bu sürecin önüne geçmek, sadece eğitim, aile ve toplum işbirliğiyle mümkündür. Geleceğin sağlıklı bireyleri yetiştirmek için, toplumsal yapının yeniden şekillendirilmesi ve gençlerin doğru bir şekilde yönlendirilmesi büyük önem taşımaktadır.

YAZIYA YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum