Hamsi avına yasak geldi

Türkiye'nin deniz balığı avcılığı üretiminin yarısından fazlasını oluşturan hamsiye, doğal dengeyi korumak ve avlanma sezonunu uzatmak için gündüz avlanma yasağı getirildi.İstanbul Balık Müstahsilleri Derneği İkinci Başkanı Abdullah Denizer, sektör ile iş

Hamsi avına yasak geldi

Türkiye'nin deniz balığı avcılığı üretiminin yarısından fazlasını oluşturan hamsiye, doğal dengeyi korumak ve avlanma sezonunu uzatmak için gündüz avlanma yasağı getirildi.


İstanbul Balık Müstahsilleri Derneği İkinci Başkanı Abdullah Denizer, sektör ile işbirliği halinde getirilen yasak uygulamasının başarılı olması halinde, 1,5 aya düşen hamsi av sezonunun 5-6 aya kadar çıkacağını, Nisan ayına kadar hamsi yemenin mümkün olacağını söyledi.

A.A muhabirinin edindiği bilgiye göre, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, plansız avlama nedeniyle stoklarının azalmasını önlemek ve avlanma sezonunu uzatmak amacıyla, 19 Ekim'de Resmi Gazete'de yayımlanan tebliğ ile hamsiye gündüz avlanma yasağı getirdi. Buna göre, ava gidiş ve dönüş hariç, gırgır ağları ile hamsi avcılığı sadece 16.00–06.00 saatleri arasında yapılabilecek. Belirtilen saatler dışında hamsi avlamak amacıyla gırgır ağları denizde bulundurulamayacak.

Uygulama ile hamsinin Türk denizlerinde kalma süresi uzatıldığı için, denizdeki diğer balıkların beslenmesi de kolaylaştırılmış olacak. Bu gelecek dönemlerde, Karadeniz'deki balık popülasyonunun artışı açısından da önem taşıyor.

Bakanlık ayrıca, Türk teknelerine, Gürcistan'da hamsi avı yasağı da koydu. Avlanma nedeniyle Türk gemilerine sorun çıkaran Gürcistan, avlanma potansiyeli olmadığı için zor duruma düşünce, iki ülke arasında ''acil'' balıkçılık anlaşması imzalanması için çalışmalar hızlandırıldı.

İstanbul Balık Müstahsilleri Derneği İkinci Başkanı Abdullah Denizer'in verdiği bilgiye göre, gündüz avlandığı zaman, deniz üzerindeki hareket ve gürültü nedeniyle, hamsi Türkiye sularından daha kısa sürede kaçıyor. Önceden 5-6 aya kadar süren avlanma sezonu, gece-gündüz süren ''hızlı avcılık'' nedeniyle 1,5-2 aya kadar indi. Hamsinin Türkiye sularında daha fazla kalmasını, gündüz hareketini yavaşlatmak amacıyla, bu yıl ilk kez ''gündüz av yasağı'' getirilmesini istediklerini belirten Denizer, şöyle devam etti:

''Artık Akşam 16.00 ile sabah 6.00 arasında ağlar atılıyor. Balıkçı saat 6.00'da ağını attığı zaman, limana dönmesi 8,30'u buluyor. Bu saatten sonra denizin üzerinde gürültü olmadığı için balığın hareketi yavaşlıyor. Biz önceden Fatsa'da ava başladığımız zaman, 1 ay orada kalıyorduk. Ama şimdi, buradaki av 1-2 günde bitiyor. Oradan Ordu'ya, sonra Giresun'a geçiyoruz. Balıkçı teknesi sayısı da arttığı için gürültümüz de çok oluyor, sezon 1,5-2 ayda bitiyor. Bu yıl, balığın Türkiye sularında daha fazla kalmasını sağlamak amacıyla gündüz avı yasağı getirilmesini istedik. Önceden, Nisan'a kadar avlanabiliyorduk. Amacımız bunu tekrar gerçekleştirmek.''

Hamsinin ömrünün ortalama 3 yıl olduğunu, bu süreden sonra genellikle hamsinin öldüğünü anlatan Denizer, hamsinin 1. yıldan sonra yakalanması halinde, popülasyon açısından bir risk yaşanmayacağını da vurguladı.

Yakalanan balıkların karaya çıkarılması noktalarının da iyi düzenlenmesi ve kontrolün iyi yapılması gerektiğini anlatan Denizer, şu anda birkaç kontrol noktasının faaliyette olduğunu, bu nedenle yakalanan balık miktarının tam olarak kayda geçirilemediğini söyledi.

-GÜRCİSTAN'DA HAMSİ AVI SORUNU...-

Denizer'in verdiği bilgiye göre, Türkiye'den kaçan hamsi Gürcistan'a gidiyor ve bu ülke kıyılarında denizde bulunan ''derin kuyularda'' dinleniyor.

Normalde, bu kuyularda 15-20 gün kalan hamsinin tekrar Türkiye'ye dönmesi, bunun bir sezonda 1-2 tur yaşanması gerektiğini anlatan Denizer, ''Ancak gece-gündüz avlanma yaptığınız zaman, balık Gürcistan'dan tam dönmeye başladığında, biz av için üzerine çıkınca geri dönüyor. Türkiye sularına girmeden kaçıyor. Gündüz avcılığının yasaklanması, balığın Gürcistan'dan dönüşünü sağlamak açısından da yararlı olacak'' dedi.

Diğer taraftan, Gürcistan'ın hamsi avına kota uyguladığını, avlanma kotası olmadığı için de av kotası alan acentaların Türk gemilerini kullandığını anlatan Abdullah Denizer, şu bilgiyi verdi:

''Gürcistan'ın 4-5 yıl önce satışa çıkardığı kotayı 3-5 tane acenta almış. Bunlar, gelip Türk tekneleri ile anlaşma yapıyorlar. Kota bedelinin 10 bin 200 bin dolarını peşin istiyorlar. Ayrıca Türkiye'ye getirilen balık için de kasa başı ücret istiyorlar. Diğer taraftan bize avcılık garantisi de vermiyorlar. Geçen yıl, yakalanan balıkların 3'te 2'sinin Gürcistan'da satış zorunluluğu varken, sadece 3'te 1'i Türkiye'ye getirilebildi. Sadece balık unu fabrikalarında değerlendirilen balığın Gürcistan'daki alış fiyatı, Türkiye'den çok düşük. Hem balıkçı yakaladığı balığı çok düşük fiyata satmak zorunda kalıyor, hem de bu fabrikalar düşük maliyetli hammadde nedeniyle Türk balık unu fabrikaları ile haksız rekabet ediyor.

Avlanma yasakları konusunda da kesin bir takvim uygulanmıyor. İki ay avlanmak için giden tekneler, ancak 17 gün denize çıkabildi. Bu uygulamalar nedeniyle, geçen yıl giden 17 Türk teknesi, tekne başına 100 bin-200 bin dolar zararla döndü.''

İki ülke arasında balıkçılık anlaşması olmadığı için Gürcistan'ın istediği kuralı uyguladığını, Türk balıkçıların can güvenliğinin sağlanamadığını belirten Denizer, bunun üzerine, bu yıl, Gürcistan'a hamsi avı için Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından tekne çıkışına izin verilmemesi yönünde karar alındığını bildirdi. Denizer, bu uygulama sayesinde, Gürcistan'a kaçan hamsinin ne kadar sürede Türkiye'ye döneceğini de tespit edeceklerini kaydetti.

-HAMSİ DİPLOMASİSİ-

Denizer'in verilen bilgiye göre, geçen yıl Gürcistan'a giden Türk tekneleri, söz konusu kısıtlamalar nedeniyle, 300 bin ton hamsi avlayabilecek iken ancak 30 bin ton avlayabildi.

Türkiye'nin tekne çıkışına izin vermemesi üzerine Gürcistan'da kota alan acentaların zor durumda kaldığını, hükümeti zorladığını, önceki hafta Türkiye'ye gelen Gürcistan Başbakanı Zurab Nogaideli'nin ana görüşme konularından birinin de bu olduğunu anlatan Denizer, bunu üzerine geçen hafta Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları başkanlığındaki bir heyetin de bu ülkeye gittiğini kaydetti. Görüşmelerde Türk heyetinin, ''balık avlanma kuralları konusunda bir kanun çıkarılarak, buna uygun olarak bir anlaşma imzalanmasını istediğini'' ifade eden Denizer, Gürcistan'ın şu anda bu konuda çalıştığını kaydetti.

Denizer, ''Gürcistan, istenilen kuralları koyarak can güvenliğimizi sağlarsa, Bakanlık da uygun görürse, biz ancak o zaman avlanmaya gideriz'' dedi.

-HAMSİ KASASI STANDARDI HAZIRLANIYOR-

Bakanlık bünyesindeki Su Ürünleri Danışma Kurulu'nun hamsinin sağlıklı koşullarda taşınmasını sağlamak üzere hamsi kasası standardı üzerinde de çalıştığını bildiren Abdullah Denizer, halen tahta ve plastik kasalara 17-18 kg hamsi konduğunu, balığın taşınma sırasında ezildiğini belirterek, kasa sınırının 12 kg'da tutulması, çabuk tahrip olduğu ve su çektiği için tahta kasa kullanılmaması konusunda çalıştıklarını söyledi.

Karadeniz'de Ukrayna açıklarında batan gemilerden denize dökülen petrol nedeniyle dip balıkları olan kalkan, mezgit gibi balıkların etkilendiğin belirten Denizer, hamsinin etkilenmediğini vurguladı.

Denizer'in verdiği bilgiye göre, hamsi avcılığı yapan 16-18 metrelik 40-50 tekne, 25-52 metrelik 100-150 tekne bulunuyor.

-KANUN ÇIKARSA, AVLANMA KOTASI KONABİLECEK-

Diğer taraftan, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın AB'ye uyum amacıyla çıkaracağı yeni Su Ürünleri Çerçeve Kanunu ile neslinin korunması için Türkiye'de avlanan balıkların yarısından fazlasını oluşturan, hamsi de dahil olmak üzere 10 balık için avlanma kotası konabilecek.

Halen TBMM'de komisyonlarda bulunan yasaya göre, balık neslinin korunması için en çok avlanan 10 balık türüne kota konması öngörülürken, sektörü kayıt altına almak için avlanan balıkların karaya çıkış noktaları da sınırlandırılacak. Yeni düzenlemelerle AB'ye üyelik sonrasında, ''karşılıklılık'' esasına göre, AB balıkçılık gemilerine Türkiye açık denizlerinde avlanma olanağı getirilecek.

Taslakta, sürdürülebilir balık avcılığının sağlanması için hamsi, istavrit, sardalya, palamut, orkinos, lüfer, çinekopun da aralarında bulunduğu 10 balık türü için kota uygulanması öngörülüyor. Kota uygulanacak diğer balık türleri bakanlık tarafından belirlenecek.

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler