Diyarbakır'da 21 Ağustos'ta ortadan kaybolan 8 yaşındaki Narin'in 19 gün sonra cansız bedeni dere kenarında çuval içerisinde bulunmuştu.
Narin cinayeti tüm Türkiye'yi yasa boğarken, şarkıcı Gülben Ergen anne Yüksel Güran'a işte böyle seslendi; "Kahpelik iki bacak arasında değil. Beyinde, vicdanda, yürekte. Bu kadının Allah’ı olduğuna inanmıyorum, ama avukatı var” Altına imzamı atıyorum.
Yok böyle bir dünya. Her kadın asla anne olmamalı. Annelik hiç bu kadar rezil ve yaklar altında olmadı.
8 yaşındaki evladının ölümüne seyirci kalan sonra-pişkin aklınca tüm Türkiye ile dalga geçen bir kadından anne mi olur? Olmasın zaten!
Evlatlarını koruyamayan onların geleceğini hazırlamayanlardan anne olsa ne olacak baba olsa ne olacak?
Narin olayında herkes suçlu kim katil kime odaklanmış Katilin kim olduğunu hala çözemedikse yazık zaten bize.
Değerli okurlarım;
2008 ve 2016 yılları arasında kaybolan çocuk sayısı 104 bin 500. TÜİK’in rakamı bu.
Bu çocuklardan hangisi bulundu hangisi bulunmadı belli değil.
TÜİK zaten 2016 yılından sonra veri açıklamayı bıraktı. Kayıp çocuklar ile birlikte suça- tacize ve şiddete uğrayan çocukların kaderi aynı. Yaşasalar da hayat onlara zehir oluyor. Aileler bütün olumsuzlukların başı. Kimse topu taca atmasın. Evlatlarımıza sahip çıkamamanın bedeli ağır oluyor. Kendine güvenmeyen akıl ve ruh sağlığı bozuk kendisi ile barışık olmayanlar lütfen bu dünyaya çocuk getirmesin.
Her kadın anne, her erkek baba olmasın!
Her geçen gün daha da kirlenen kanlı ve karanlık bir hayata bir kötülük de biz eklemeyelim. Kim nasıl anlarsa anlasın ben bu fikirdeyim. 8 yaşında organize bir kötülüğe ve alçaklığa kurban giden Narin gibi evlatlarımızın arkasından hangi yüzle ağlıyoruz. Biri çıksın bana bu durumu açıklasın.
Suçlular en ağır cezayı alacakmış! Alsa ne olur? Narin nerede siz ona bakın! Vicdanları pas tutmuş namusu iki bacak arasına sığdırmış kahpeliğin asıl beyinde başladığını anlamayacak kadar kötüyüz
Bir-birimizi kandırmaya o kadar alıştık ki...
Kendi yalanlarımıza bile gülüp geçiyoruz.
Mayamız bozuldu insanlığımız çürüdü. Kalbimiz taş oldu, hala farkında değiliz.