Rektörlerden Hükümete Uyarı
YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, AK Parti'nin hazırlattığı anayasa değişliği taslağının katılımcı demokratik yollara başvurularak tamamlanacağı vaatlerinin inandırıcılıktan uzak olduğunu savunarak, ''Anayasa değişikliği girişimine bir an önce ara veri
YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, AK Parti'nin hazırlattığı anayasa değişliği taslağının katılımcı demokratik yollara başvurularak tamamlanacağı vaatlerinin inandırıcılıktan uzak olduğunu savunarak, ''Anayasa değişikliği girişimine bir an önce ara verilerek, 21 Ekim 2007 günü yapılacak olan halk oylaması ve devamında öngörülen 11. cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili hukuki belirsizliğin de açıklığa kavuşturulmasından sonra siyasi partilerin katılımıyla yeni bir sürecin başlatılması isabetli olacaktır'' dedi.
Rektörler Komitesi, Teziç'in başkanlığında YÖK binasında toplandı. Teziç, toplantının ardından, hazırlanan açıklamayı düzenlenen basın toplantısında okudu.
Anayasa değişikliğinin, toplumun bütün kesimlerini ilgilendiren bir konu olduğunu vurgulayan Teziç, şunları kaydetti:
''Yürürlükteki Türkiye Cumhuriyeti Anayasası günümüze değin pek çok değişikliğe uğradı ve uğramaya da devam etmektedir. Anayasa'nın tamamı değil, ancak devletin temelini oluşturan değiştirilemeyecek cumhuriyet, laiklik, Atatürk milletçiliği, bölünmezlik, insan haklarına dayalı demokratik sosyal hukuk devleti olması hükümleri dışında kalanları değiştirilebilir. Kanunlardan farklı olarak Anayasa'nın değiştirilmesinde teklif ve karar aşamalarında TBMM'de aranan nitelikli çoğunluk da aslında değişikliğin partiler arası bir uzlaşma ile yapılması gerektiğini ortaya koymaktadır.''
Bu uzlaşmanın gerçekleştirilmesi halinde Anayasa'nın toplum sözleşmesi niteliğini kazanacağını ve bir güven ortamının oluşmasını sağlayacağını belirten Teziç, ''Demokratik bir süreç içerisinde anayasa değişikliği metninin ortaya konabilmesi için demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurları olan siyasi partilerin değişiklik sürecinde birlikte hareket etmeleri, gerek siyasi gerekse hukuki bir zorunluluktur'' diye konuştu.
''Anayasa değişikliğinin yalnızca bir siyasi partinin inisiyatifinde hazırlanıyor olması, sürecin demokratikliğine gölge düşürmektedir'' görüşünü savunan Teziç, şöyle devam etti:
''Anayasa değişiklik teklifinin Türk toplumunda oluşan endişe ve tedirginliği giderecek bir güven ortamı içinde yapılması, gelecekte bu metnin uygulanabilirliği ve benimsenmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Bu bakımdan anayasa değişikliği girişimine bir an önce ara verilerek, 21 Ekim 2007 günü yapılacak olan halk oylaması ve devamında öngörülen 11. cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili hukuki belirsizliğin de açıklığa kavuşturulmasından sonra siyasi partilerin katılımıyla yeni bir sürecin başlatılması isabetli olacaktır.''
Rektör Komitesi'nin ayrıca üniversitelerin öğretime başladığı bu günlerde bazı tereddütleri gidermek bakımından bir konuyu da tekrar vurgulamakta yarar gördüğünü ifade eden Teziç, şöyle devam etti:
''Bilindiği gibi yükseköğretim kurumlarında uygulanmakta olan türban yasağı, yüksek mahkemelerin ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarıyla oluşan bir hukuki durumdur. Bu hukuki durum ortaya çıkarken, Türk yüksek mahkemelerinin Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile Atatürk ilke ve devrimleriyle oluşturduğu laik tanımı ve yorumu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından Avrupa norm ve değerleriyle de uyumlu bulunmuştur. Bu nedenle Rektörler Komitesi Anayasa'da kılık kıyafet serbestliğini öngörecek bir düzenleme yapılmasının hukuken mümkün olamayacağını bir kez daha kamuoyuna hatırlatmak sorumluluğunu duymaktadır.''