2014 yerel seçimleri öncesi Feshane'de, Mustafa Suver isimli kişiye yumruk salladığı iddiasıyla, eski Şişli Belediye Başkanı ve CHP İstanbul Milletvekili adayı Mustafa Sarıgül hakkında İstanbul 49. Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın 2. duruşması görüldü. Sarıgül'ün de kendisine hakaret ettiği gerekçesiyle Mustafa Suver'den şikayetçi olduğu davaya, Mustafa Sarıgül katılmazken, Mustafa Suver hazır bulundu.

 

 

Duruşma başladıktan sonra Mustafa Sarıgül'ün avukatı Onur Cingil, müvekkilinin rahatsızlığı nedeniyle duruşmaya katılamadığını belirterek, mahkemeye dilekçe ve sağlık raporu sundu.

 

 

 

Mustafa Suver'in avukatı Kadir Altan olaya ilişkin iki tane tanığın hazır olduğunu ve dinletmek istediklerini söyledi. Buna itiraz eden Sarıgül'ün avukatı Onur Cingil de Mustafa Sarıgül'ün dinlenmeden, tanıkların dinlenmemesini, usule uygun olarak önce müvekkili Sarıgül'ün dinlenmesini istedi. Bu talebin ardından hakim ile avukat arasında sert diyaloglar yaşandı. İşte mahkemede yaşanan o diyaloglar;

 

Hakim Ali Belen: İşimi bana mı öğreteceksin.

 

Avukat Cingil: Sadece hatırlatmada bulunuyorum.

 

Hakim Ali Belen: 'Sanık dinlenmeden tanık dinlenmez' diye bana bir tane yasa maddesi söyler misiniz? 

 

Avukat Cingil: Polemiğe girmeyelim.

 

Hakim Ali Belen: Hem müvekkilinizi duruşmaya getirmeyin hem de tanık dinlememe karşı çıkın.

 

Avukat Cingil: Müvekkilime asılsız isnatların yüklenmesi beni mutlu etmiyor.

 

Hakim Ali Belen: Böyle bir davayı görmek de beni mutlu etmiyor işin açıkcası.

 

 

 

Söz alan Avukat Onur Cingil, müvekkili Mustafa Sarıgül'ün öncelikle dinlenmesini talep ederek, "Müvekkilim rahatsızlığı nedeniyle duruşmaya gelememiştir. Bir sonraki duruşmada hazır edebilmek için yeniden süre talep ediyoruz" dedi.

 

 

Söz alan Mustafa Suver de , "Şikayetim devam etmektedir. Atılı suçlardan öncelikle beraatimi talep ediyorum. Tanıklarım dışarıdadır. Dinlenmelerini talep ediyorum" dedi. Mustafa Suver'in avukatı Kadir Altan da, "Mustafa Sarıgül hakkında zorla getirilme kararı çıkarılsın. Kendisi milletvekili adayıdır. Şayet milletvekili seçilirse bu durum bekletici mesele olarak ortaya çıkacaktır. Bu dava sürümcemede kalacaktır" ifadelerini kullandı.

 

 

Bunun üzerine Hakim Ali Belen de Avukat Altan'a "(Mustafa Sarıgül) Kazanır mı sizce?" şeklinde soru sorarak, güldü. Bunun üzerine Avukat Kadir Altan da "Takdir mahkemenindir" diye cevap vermesi üzerine Hakim Ali Belen de, "Takdir mahkemenin olur mu görüşünüzü sordum sadece" ifadelerini kullandı.

 

 

Duruşmada tanık olarak dinlenen Pakize Kaynar, "Olay gün ve saatinde Feshane'de Trabzon günleri etkinliğindeydim. Ortam çok kalabalıktı. Bu sırada Mustafa Sarıgül ve yanında 50-60 kişi olduğu halde içeri girdi. Sarıgül ve yanındakiler hep bir ağızdan yüksek sesle o zamanki başbakanımıza .... diye bağırdırlar. Biz de buna engel olmaya çalıştık" dedi. Bu sırada söz alan hakim Ali Belen, "(Recep Tayyip Erdoğan) Başbakan'ın bu konuda bir şikayeti yok" diyerek, tanığa hatırlatmada bulundu.

 

 

Tanık Kaynar, "Kalabalığın bir yerde yoğunlaştığını gördüm. Mustafa Suver'in üstü başı toz içindeydi. Bu durumu kalabalık dağıldıktan sonra gördüm. Ortam çok kalabalık olduğu için sanıkların birbirlerine vurup vurmadıklarını ya da küfredip etmediklerini bizzat görmedim, duymadım. Ben sadece kavgayı gördüm. Aramızda mesafe yaklaşık 5 metre kadardı." ifadesini kullandı.

 

 

Diğer Tanık Sinan Suiçmez de, olay günü Trabzon günleri etkinliğinde olduğunu belirterek, "Trabzon Dernekleri Federasyonu'nun görevlisiydim. Mustafa Sarıgül ve yanında 50-60 kişi ellerinde mensubu olduğu parti bayrakları ile slogan atarak içeri girdi. Sanıkların birbirlerine küfredip, vurdukları olay anında orada değildim. Olayı bizzat görmüş değilim" diye konuştu.

 

 

 

Sarıgül'ün avukatı Onur Cingil de , tanık beyanlarının çelişkili olduğunu ve beyanları kabul etmediklerini söyledi. Avukat Cingil, "Olay yeri CD'si ve CD'nin dökümünü içerir bilirkişi raporundan anlaşılacağı üzere müvekkilimizin yanında 50-60 kişilik grup yoktur. Şapka, bayrak gibi siyasi parti simgeleyen şeyler de yoktur. Slogan atma yoktur. Tanıklar da bu CD görüntülerinde ve bilirkişi raporunda da yoktur. Kaldı ki müvekkilim oraya gidebilir, ellerinde siyasi partinin bayrağı, şapkası olabilir. Slogan da atabilir. Davanın tarafı o dönemin Başbakan'ı Recep Tayyip Erdoğan değildir. Bazı kelimelerin söylendiği ileri sürülerek davaya fahri başka bir taraf yaratılmaya çalışılıyorsa bu hususu kabul etmiyoruz. Müvekkilimiz seçimle gelmiş, o dönem belediye başkanlığı yapan bir kamu görevlisidir. Seçimle gelen kişilerde propaganda yaparlar. Bir sonraki duruşmaya olay anını gören kişileri tanık olarak dinleteceğiz. Katılan sanık Mustafa Suver'in, müvekkilimiz Mustafa Sarıgül'e küfrettiğini bu şekilde ispatlayacağız" şeklinde konuştu.

 

 

Avukat Cingil, "Müvekkilimiz kendisine küfür edilmesi üzerine durumu bertaraf etmek için bir anlık refleksle huzurdaki katılan sanığı ittirmiştir. Şikayetimiz sürmektedir. Müvekkilimin beraatini talep ediyorum" dedi. Mustafa Sarıgül'ün bir sonraki duruşmada hazır edilmesine karar veren mahkeme, duruşmayı erteledi.

 

İDDİANAMEDEN

 

İddianamede, Mustafa Sarıgül'ün seçim çalışması kapsamında 1 Mart 2014 tarihinde Eyüp Feshane'de yapılan Trabzon Günleri etkinliğine katıldığı anlatıldı. İddianemede, katılan Sarıgül taraftarlarının Başbakan'a hakaret ettiği, buna tepki gösteren Mustafa Suver'in de Sarıgül'e hitaben "Burada senin ne işin var, burada olmaman lazım" dediği, bunun üzerine Sarıgül'ün Suvar'ın elini sıktığı belirtildi. İddianamede elini kurtarmaya çalışan Suver'in de Sarıgül'e küfür ettiği kaydedildi. İddianamede Mustafa Suver'in kamu görevlisi olduğunu bildiği Sarıgül'e hakaret ettiği, Sarıgül'ün de Suver'in üzerine yürüyerek yumruk salladığı, olay yerinde bulunan resmi ve özel koruma görevlilerinin olaya müdahale ettiği bilgilerine yer verildi. Suver'in olay sırasında basit müdahale ile giderilecek şekilde yaralandığı da kaydedildi. Mustafa Sarıgül hakkında "Basit yaralama" suçundan 4 aydan 1 yıla kadar hapis cezasının istendiği iddianamede Mustafa Suver hakkında da "Kamu görevlisine alenen hakaret" suçundan 1 yıl 2 aydan, 2 yıl 4 aya kadar hapis cezası talep ediliyor.