stanbul’da bir tekstil firmasında çalışan ve kendilerine “yürüyen budalalar” ismini veren ekip Mardin’e geldi. 

Gittikleri her ilde yöreye ait kıyafetler giyen ve o yörenin şarkı ve türkü söyleyen “yürüyen budalalar” ekibi Mardin sokaklarında Türkçe, Arapça, Kürtçe ve Süryanice çeşitli dillerde şarkı ve türkü söyledi. 

 

Grup sözcüsü Halil Çelik, “İnsan oturarak bir başarıya imza atamaz” düşüncesini esas alarak bunu yürüyerek insanlara göstermeyi amaçladıklarını belirtti. Türkiye’deki medeniyetlerin kültürlerin dillerin ve dinlerin bir arada yaşadığı şehirleri gezerek buradaki kültürleri, insanları tanıdıklarını belirten gurup sözcüsü Halil Çelik, "Biz şehirlerimizi bir büyüğümüze, hürmet gösterdiğimiz, bir büyüğümüze ziyaret gerçekleştirir gibi bir hürmetle geliyoruz. Amacımız pergelin bir ayağını İstanbul’a koyarak medeniyetimizin şehirlerini dolaşacağız.” dedi.

 

Gurubun bütün üyeleri aynı şirkette çalıştığını ifade eden Çelik şunları söyledi: ”Mardin’de bulunmaktan büyük keyif alıyoruz. Aslında biz seyahat ediyoruz ama seyahat kelimesin çok kullanmak istemiyoruz. Kendi medeniyetimizin şehirlerini ziyaret ediyoruz. Burada Mardin’de yarın Midyat’ta, öbür gün Hasankeyf, ondan sonraki gün de Diyarbakır’da bir büyüğümüze ziyaret eder gibi bir hürmetle tarihin dev şehirlerini ziyaret edeceğiz. İnsan oturarak bir başarıya imza atamaz düşüncesini esas alarak bunu yürüyerek insanlara göstermeyi amaçlıyoruz. Ekip ayrıca birlikteliğin önemini “yalnız bir taş bir taş olmaktan öteye geçemez. Lakin birçok taş beraber olunca birşey ifade eder. Birçok taş bir yapıyı oluşturabilir. Mardin, Midyat, Hasankeyf ve Diyarbakır seyahati için de ‘tek taştan duvar olmaz’ adlı kitabı hazırladık. Bu kitapta altı dilde şarkı var ve bu şarkıları gittiğimiz yerlerde söylüyoruz.” diye konuştu.