Fatih Sultan Mehmet’in çevirttiği ‘Dünyanın ilk atlası’ yayınlandı
Fatih Sultan Mehmet’in çevirttiği, Topkapı Sarayı Müzesi’nin en önemli kitaplarından Klaudios Ptolemaios’un Coğrafya El Kitabı el yazması restore edilerek iki cilt halinde yayınlandı.
Yayınlanma:
Fatih Sultan Mehmet’in (2’nci Mehmet) çevirttiği ve Topkapı Sarayı Müzesi’nin en nadide kitaplarından biri olan Klaudios Ptolemaios’un Coğrafya El Kitabı el yazması restore edilerek tıpkı basımı ve araştırma raporu ile birlikte iki cilt halinde yayınlandı.
Araştırmalarını İsviçre Bern Üniversitesi Ptolemaios Enstitüsü’nün yürüttüğü restore edilen kitabın tıpkı basımı ve araştırma raporu Boyut Yayıncılık tarafından iki cilt halinde yayınlandı. İTÜ profesörlerinden Celal Şengör’ün ‘Kitaplarının Işığında Fatih Sultan Mehmet’in Entelektüel Kişiliği’ hakkında özgün ve kapsamlı makalesinin yer aldığı kitabın sunum yazısını ise ünlü Profesör İlber Ortaylı kaleme aldı.
Kitabın bilim dünyasına tanıtımı İstanbul Teknik Üniversitesi’nin (İTÜ) Ayazağa’daki kampüsünde gerçekleşti. Moderatörlüğünü Gazeteci-Yazar Fatih Altaylı’nın yaptığı tanıtım toplantısına İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, İTÜ Maden Fakültesi ve Avrasya Yerbilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Celâl Şengör ve Boyut Yayın Grubu Genel Yönetmeni Bülent Özükan ile birlikte basın mensupları katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Gazeteci-Yazar Fatih Altaylı, “Ptolemaios’un meşhur atlası. Hikâyesi oldukça ilginç, Fatih Sultan Mehmet tarafından talep üzerine temin ettirilip Topkapı Sarayı’nda Fatih’in meşhur kütüphanesinde yer alan ve büyük hükümdar tarafından okunmuş, incelenmiş dönemin en ileri haritası” dedi.
"Gemicilikte kullanılan teori tamamen Ptolemaios’a ait"
İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca ise, İTÜ’nün Osmanlı İmparatorluğu döneminde gemi inşaatı ve deniz haritalarının yapılması konusunda uzman personel yetiştirmek için ‘Mühendishane-i Bahr-i Hümayun’ adıyla kurulduğuna vurgu yaptı. Karaca, şöyle konuştu: “Gemicilikte kullanılan teori tamamen Ptolemaios’a ait. Geçerli ve arzı merkez kabul eden yani Güneş’i arzın etrafında dönen bir gezegen olarak kabul eden bir teori. O açıdan önemli”.
"Fatih hayran oluyor bu kitaba"
Fatih Sultan Mehmet’in bu kitaba hayran olduğunu söyleyen İTÜ Maden Fakültesi ve Avrasya Yerbilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Celâl Şengör, “Bu kitap 1464 senesinde Fatih Sultan Mehmet’in eline geçiyor. Fatih Sultan Mehmet, İstanbul yağma edilirken, ‘Herkes her şeyi alabilir yalnız kitaplar benimdir’ diyor. Topladığı kitapların içinde de din kitaplarından ziyade zamanın bilim kitaplarını istiyor. Bunlardan bir tanesi eline geçiyor ve bu kitabın dünya haritası yok. Bizanslı yüksek bir memur önce İstanbul’da Başbakan yardımcılığında bulunuyor. İstanbul düşünce Trabzon’a kaçıyor. Trabzon’da önemli bir mevkiye geliyor. Trabzon da düşünce Fatih’in eline; ‘ben Müslüman oldum’ deyip Fatih’in yanına geliyor ve Fatih bu adamdan istifade ediyor. Fatih bu adama büyük bir dünya haritası yaptırıyor. Bunlar yapılırken bu kitap ele geçiyor ve Fatih hayran oluyor bu kitaba. Fakat Fatih öldükten sonra bu kitap ihmal edilmiş hatta bunu restore eden Profesör’ün ifadesine göre Topkapı Sarayı’nın zindanlarında 1 sene suyun içinde kalmış bu kitap” ifadelerini kullandı.
"Atatürk emir veriyor bunlar gayet güzel saklanıyor"
Prof. Dr. Celâl Şengör, kitabın Atatürk döneminde restore edilmek istendiğini fakat teknolojinin o dönemde müsait olmadığını kaydetti. Şengör, “1926 senesinde Atatürk, eski eserler umum müdürü Halil Ethem’e emir veriyor ve şuranın bir envanterini çıkart diyor. Envanter çıkartılırken Halil Ethem’in eline klasik Yunanca kitaplar geliyor ve okuyamıyorlar. O tarihte eski Yunanca’nın büyük adamlarından Adolf Deissmann Efes’te çalışıyor. Halil Ethem, Adolf Deissmann’dan kitapları incelemesini istiyor. Deissmann kabul edip geliyor ve önüne koydukları ilk kitap Homeros oluyor. Deissmann bunun üzerine çok şaşırıyor. Halil Ethem bunun üzerine ‘Bizde çok var’ diyor. Deissmann’ın önüne koydukları ikinci kitap ise bu kitap oluyor. Deissmann kitabın restore edilmesini istiyor. Ben kitabın ilk şeklini gördüm sigara külü gibi dağılıyordu. Bunun üzerine Atatürk’e haber veriyorlar. Atatürk, ‘Sakın yerinden kımıldatmayın, ben geliyorum’ diyor. Berlin’den bir Profesör gelip bakıyor ve, ‘Ben sadece bunun haritalarını restore edebilirim. Metin sayfalarını edemem. Teknoloji şuanda müsait değil yalnız iyi saklayın. Günün birinde müsait olacak’ diyor. Atatürk emir veriyor bunlar gayet güzel saklanıyor. Ondan sonra tekrar unutuluyor” diye konuştu.
Son sözü alan ve eserin basılmasında büyük emeği olan Boyut Yayın Grubu Genel Yönetmeni Bülent Özükan ise şu ifadeleri kullandı:
“2 bin yıl önce yazılmış bir koordinat sistemine göre 13’üncü yüzyılda çizilmiş haritalara dokunmak, o sayfaları yeniden çekmek oldukça heyecan verici çünkü dokunduğunuz malzeme Topkapı Sarayı’nda 700 yıl kalmış. Replikanın bir cildi sadece araştırma raporu ve Celal Bey’in Fatih Sultan Mehmet üzerine müthiş bir makalesi ilk defa bu kitapta yer alan çok özgün ve bugüne kadar yapılmamış bir Fatih Sultan Mehmet portresine ilişkin bir makale bu kitapta yer alıyor.”
Klaudios Ptolemaios (100-170) tüm zamanların en önemli coğrafyacısı olarak biliniyor. Boyut Yayıncılık tarafından replikası basılan kitabın 1300’lü yılların başında Konstantinopolis’teki scriptorium’da (el yazmalarının çoğaltıldığı yer) üretildiği biliniyor. Dünyanın ilk Atlası olarak bilinen el yazmasında Ege ve Anadolu olmak üzere 27 özgün harita bulunuyor.
Araştırmalarını İsviçre Bern Üniversitesi Ptolemaios Enstitüsü’nün yürüttüğü restore edilen kitabın tıpkı basımı ve araştırma raporu Boyut Yayıncılık tarafından iki cilt halinde yayınlandı. İTÜ profesörlerinden Celal Şengör’ün ‘Kitaplarının Işığında Fatih Sultan Mehmet’in Entelektüel Kişiliği’ hakkında özgün ve kapsamlı makalesinin yer aldığı kitabın sunum yazısını ise ünlü Profesör İlber Ortaylı kaleme aldı.
Kitabın bilim dünyasına tanıtımı İstanbul Teknik Üniversitesi’nin (İTÜ) Ayazağa’daki kampüsünde gerçekleşti. Moderatörlüğünü Gazeteci-Yazar Fatih Altaylı’nın yaptığı tanıtım toplantısına İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, İTÜ Maden Fakültesi ve Avrasya Yerbilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Celâl Şengör ve Boyut Yayın Grubu Genel Yönetmeni Bülent Özükan ile birlikte basın mensupları katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Gazeteci-Yazar Fatih Altaylı, “Ptolemaios’un meşhur atlası. Hikâyesi oldukça ilginç, Fatih Sultan Mehmet tarafından talep üzerine temin ettirilip Topkapı Sarayı’nda Fatih’in meşhur kütüphanesinde yer alan ve büyük hükümdar tarafından okunmuş, incelenmiş dönemin en ileri haritası” dedi.
"Gemicilikte kullanılan teori tamamen Ptolemaios’a ait"
İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca ise, İTÜ’nün Osmanlı İmparatorluğu döneminde gemi inşaatı ve deniz haritalarının yapılması konusunda uzman personel yetiştirmek için ‘Mühendishane-i Bahr-i Hümayun’ adıyla kurulduğuna vurgu yaptı. Karaca, şöyle konuştu: “Gemicilikte kullanılan teori tamamen Ptolemaios’a ait. Geçerli ve arzı merkez kabul eden yani Güneş’i arzın etrafında dönen bir gezegen olarak kabul eden bir teori. O açıdan önemli”.
"Fatih hayran oluyor bu kitaba"
Fatih Sultan Mehmet’in bu kitaba hayran olduğunu söyleyen İTÜ Maden Fakültesi ve Avrasya Yerbilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Celâl Şengör, “Bu kitap 1464 senesinde Fatih Sultan Mehmet’in eline geçiyor. Fatih Sultan Mehmet, İstanbul yağma edilirken, ‘Herkes her şeyi alabilir yalnız kitaplar benimdir’ diyor. Topladığı kitapların içinde de din kitaplarından ziyade zamanın bilim kitaplarını istiyor. Bunlardan bir tanesi eline geçiyor ve bu kitabın dünya haritası yok. Bizanslı yüksek bir memur önce İstanbul’da Başbakan yardımcılığında bulunuyor. İstanbul düşünce Trabzon’a kaçıyor. Trabzon’da önemli bir mevkiye geliyor. Trabzon da düşünce Fatih’in eline; ‘ben Müslüman oldum’ deyip Fatih’in yanına geliyor ve Fatih bu adamdan istifade ediyor. Fatih bu adama büyük bir dünya haritası yaptırıyor. Bunlar yapılırken bu kitap ele geçiyor ve Fatih hayran oluyor bu kitaba. Fakat Fatih öldükten sonra bu kitap ihmal edilmiş hatta bunu restore eden Profesör’ün ifadesine göre Topkapı Sarayı’nın zindanlarında 1 sene suyun içinde kalmış bu kitap” ifadelerini kullandı.
"Atatürk emir veriyor bunlar gayet güzel saklanıyor"
Prof. Dr. Celâl Şengör, kitabın Atatürk döneminde restore edilmek istendiğini fakat teknolojinin o dönemde müsait olmadığını kaydetti. Şengör, “1926 senesinde Atatürk, eski eserler umum müdürü Halil Ethem’e emir veriyor ve şuranın bir envanterini çıkart diyor. Envanter çıkartılırken Halil Ethem’in eline klasik Yunanca kitaplar geliyor ve okuyamıyorlar. O tarihte eski Yunanca’nın büyük adamlarından Adolf Deissmann Efes’te çalışıyor. Halil Ethem, Adolf Deissmann’dan kitapları incelemesini istiyor. Deissmann kabul edip geliyor ve önüne koydukları ilk kitap Homeros oluyor. Deissmann bunun üzerine çok şaşırıyor. Halil Ethem bunun üzerine ‘Bizde çok var’ diyor. Deissmann’ın önüne koydukları ikinci kitap ise bu kitap oluyor. Deissmann kitabın restore edilmesini istiyor. Ben kitabın ilk şeklini gördüm sigara külü gibi dağılıyordu. Bunun üzerine Atatürk’e haber veriyorlar. Atatürk, ‘Sakın yerinden kımıldatmayın, ben geliyorum’ diyor. Berlin’den bir Profesör gelip bakıyor ve, ‘Ben sadece bunun haritalarını restore edebilirim. Metin sayfalarını edemem. Teknoloji şuanda müsait değil yalnız iyi saklayın. Günün birinde müsait olacak’ diyor. Atatürk emir veriyor bunlar gayet güzel saklanıyor. Ondan sonra tekrar unutuluyor” diye konuştu.
Son sözü alan ve eserin basılmasında büyük emeği olan Boyut Yayın Grubu Genel Yönetmeni Bülent Özükan ise şu ifadeleri kullandı:
“2 bin yıl önce yazılmış bir koordinat sistemine göre 13’üncü yüzyılda çizilmiş haritalara dokunmak, o sayfaları yeniden çekmek oldukça heyecan verici çünkü dokunduğunuz malzeme Topkapı Sarayı’nda 700 yıl kalmış. Replikanın bir cildi sadece araştırma raporu ve Celal Bey’in Fatih Sultan Mehmet üzerine müthiş bir makalesi ilk defa bu kitapta yer alan çok özgün ve bugüne kadar yapılmamış bir Fatih Sultan Mehmet portresine ilişkin bir makale bu kitapta yer alıyor.”
Klaudios Ptolemaios (100-170) tüm zamanların en önemli coğrafyacısı olarak biliniyor. Boyut Yayıncılık tarafından replikası basılan kitabın 1300’lü yılların başında Konstantinopolis’teki scriptorium’da (el yazmalarının çoğaltıldığı yer) üretildiği biliniyor. Dünyanın ilk Atlası olarak bilinen el yazmasında Ege ve Anadolu olmak üzere 27 özgün harita bulunuyor.
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.