İlham Süheyl Aygül, yeni kitabını tanıttı

İlham Süheyl Aygül yeni kitabı 'Cesaret Kulübü'nü tanıttı.

İlham Süheyl Aygül, yeni kitabını tanıttı

İnsan kaynakları düşünürü, Türkkariyer Yönetim Kurulu Başkanı, yazar, Entelektüel Sermaye Gelişim Derneği (ESER) kurucusu, Beyaz yakalı üçlemesi ile '' Finans sektörünün en çok okunanı'' seçilen toplam altı kitabı bulunan eski bankacı İlham Süheyl Aygül yeni ve farklı bir kitapla raflarda… Akıl Çelen Yayınları’ndan çıkan CESARET KULÜBÜ sıradan kişisel gelişim kitabı formatının dışına taşarak bir roman kurgusuyla karşımıza çıkıyor. Raflara taşınmadan on-line ortamda büyük bir ilgi görüyor...

Aygül, yeni kitabı Cesaret Kulübü’nde sıradan bir beyaz yakalının hayatını, düşüncelerini, değer sistemlerini irdeliyor, bir gelişim haritası çizerek kahramanını bir varoluş yolculuğuna çıkarıyor. Her ne kadar kahraman Kartal bir değişim yolculuğunda olduğunu bilmese de gelişiyor, evriliyor ve çok farklı bir beyaz yakalı profiline kanat açıyor. Açılmamış kanatların büyüklüğü haliyle bilinmiyor. Aygül bu kitabında belki de ilk kez farklı bir yaklaşımda bulunarak sorunun beyaz yakalı olmaktan ziyade öz değerlerde olduğunu, mutlu ve özgür bir beyaz yakalı da olunabileceğini varoluşsal bir kariyere geçilebileceğini vurguluyor. Bu kitap her şeyi arkada bırakıp bir sahil kasabasına yerleşme gibi beyaz yakalı fantazilerini  çöpe atıyor, bulunduğu konuma hakim, özgür düşünen ve üreten beyaz yakalı evriminin kapısını aralıyor.  Değişimin dışarıdan içeriye değil, içeriden dışarıya olmasını bu bağlamda reaktif değil proaktif olunmasının altını çiziyor.

İNSANLAR SADECE KALBİNDE TAŞIDIĞINI GÖRÜYOR

Finans Gündem: Süheyl Bey, böyle bir kitap yazma fikri nereden çıktı? Üretken bir yazarsınız ama ilk kez çizginizin dışına çıktınız. Neden?

-Haklısınız, yazmayı seviyorum. 2018 yılının başında Kariyer Şövalyesi adlı kitabım basılmıştı zaten. Ama ben Cesaret Kulübü’nün çalışmalarına 2017 yılının yazında başladım. Altı kitap yazdım ama hepsi de deneme tarzıyla yazılmıştı. Yedinci kitabımın farklı olmasını istedim ve bir roman kurgusuyla yola çıktım. Çünkü romanların duygulara daha çok hitap ettiğini, kişileri daha derin etkilediğini düşünüyorum. Sonuçta empati yapabileceğiniz bir kahraman var. Peşine takılıp bir yolculuğa çıkıyorsunuz beraberce. Deneme tarzı çok daha didaktiktir, okurken çok heyecanlandırır ama etkisi de kısa sürer. Duygulara hitap eden yazılar uzun solukludur. Burada da amacım o duyguyu yakalamaktı. İnsanlar sadece kalbinde taşıdığını görüyor bu nedenle kitabın daha kalıcı olmasını hedefledik.

-Kitabın oluşum sürecinden bahseder misiniz? Anladığım kadarıyla bir buçuk yılda yazıldı kitap. Nasıl bir yol izlediniz?

-Açıkçası roman benim daha önce denemediğim, tecrübesiz olduğum bir alandı. Yardım almaktan çekinmem, o yüzden de bir editörle çalışmayı tercih ettim. Araştırdım, bir kaç kişiyle görüştüm ama  benim için en iyisi olduğuna inandığım güvenilir ve konusunda son derece yetenekli olan Zümrüt Bıyıklıoğlu ile devam etme kararı aldım. Çalışmaya başladık. Her ikimizin de beyaz yakalı  ortak hafızamızın olması birbirimizi daha iyi anlamamıza yardımcı oldu.Birlikte harika  bir uyum yakaladık. On beş günde bir toplandık, karşılıklı konuşarak karakterleri yarattık, kurguyu planladık, felsefemizi belirledik. Konuşarak ve tartışarak fikirlerin nasıl çoğalabildiğini bir kez daha gördük. Uzun, yorucu ama bir o kadar da geliştirici bir dönem oldu. Zümrüt işini gerçekten çok ciddiye alan biri. Bana ve anlattığım fikirlere yetişebilmek için sayısız kitap ve makalemi okudu, bu sayede fikirlerimi nasıl kurguya yerleştirebileceğini gördü. Sonuçta da Cesaret Kulübü ortaya çıktı.

KURGUSU İTİBARİYLE BİR YOLCULUK BARINDIRIYOR

-Bu kitap farklı, roman kurgusunda ama yine de kişisel gelişim. Bu konuda yazılmış en iyi kitaplardan biri olan Tanrılar Okulu ilk aklıma gelen. Sonra Chuck Palahniuk’un Dövüş Kulübü’nden bir kulüp olma fikri. Biraz game filmi. Laurent Gounelle kitaplarını da anımsatıyor. Ama tek kesin olan; Kitaba duygusal zeka çok iyi giydirilmiş görünüyor. Nereden ilham aldınız?

-Hiçbiri değil veya hepsi de diyebiliriz. Kitap çoklu fikre sahip, bu yüzden yoğun, tam bir roman sayılmaz ama yine de kurgusu itibariyle bir yolculuk barındırıyor; kahramanın yolculuğu…

-Biraz da kitabın konusundan bahsedelim. Cesaret Kulübü nedir?

-Yeniden var olma kulübüdür, küllerinden doğmaktır, kendini fark etmenin, kayıp parçalarını bulmanın diğer adıdır. Bu kitap kariyerde bir varoluşun öyküsüdür. Kurbandan aksiyona geçen, sorumluluklarını fark edip eyleme dönüştürebilen bir kişinin gelişim yolculuğudur.

Hedonist, kariyerist, konformist, sadece ben dediğimiz hayatlarımızdan çıkıp biz olduğumuz, başkalarına dokunduğumuz hayatlara geçmemize yardım eden bir yol haritasıdır.

-Kitabın kahramanı Kartal’ı biraz anlatır mısınız? Kim Kartal ve neden onu seçtiniz?

-Aslında sıradan bir beyaz yakalı, kurban rolünü benimsemiş, dışsal erişimli değerlerin yönetiminde, hazzın peşinde, geçmişi yüklenerek geleceği yaşamaya kalkan ama şimdiki zamanı ve başta kendisini ve etrafındaki insanları kaçıran biri. Ama bunların farkında değil. Zaten hayat kırkından sonra değil farkından sonra başlıyor. Kartal da fark edecek, ettirilecek aslında. Kurban-yargıç rollerinden  ve kurtarıcılıktan vazgeçerek kendisinin ve hayatın sorumluluğunu alacak. Kendisinden yola çıkacak. Kendisini aklıyla başkalarını kalbiyle yönetmeye başlayacak. Onun yolculuğu tüm beyaz yakalıların varoluş yolculuğu olacak. Okuyucu için iyi bir yol haritası vaadi var kitabın.

-Kitapta haz, statü, mutluluk gibi kavramların felsefi açılımları da var, öz yönetim, öz farkındalık, sosyal farkındalık gibi kişisel gelişim kavramları da. Nasıl bir denge hakim, felsefe kitabı mı yoksa kişisel gelişim mi?

-İkisini ayırmamak gerekiyor kanımca. Kişisel gelişim felsefenin üzerine oturmuş, daha eylemsel sonuçlara odaklı. Dolayısıyla felsefi tanımlar aslında kişisel gelişim kavramlarını desteklemek amacıyla var bu kitapta. Sıkça kullandığımız ama gerçekte yanlış bildiğimiz kavramlara değindim burada. Hazzı açtım mesela, ya da statüyü. Gerçek anlamları boşaltılmış bu kavramları ortaya koydum ki doğrusunu konuşabilelim.

HAYATIMIZ KURBAN-YARGIÇ-KURTARICI ÜÇGENİ ARASINDA GEÇİYOR

-Cesaret Kulübü’nün temel düşüncesi, ana fikri ne?

-Hayatımız kurban-yargıç-kurtarıcı üçgeni arasında geçiyor. O yüzden ana bölümler bu şekilde ayrıldı. Gelişim için ise gerekli dört basamak var; öz farkındalık, öz yönetim, sosyal farkındalık ve ilişki yönetimi. Aslında tüm kitap bu dört temel değişimi anlatıyor. Her bölüm birine ayrılmış. Dikkatli okur bunu zaten görecek ve her bölümü buna göre okuyacaktır.

-Sizce beyaz yakalılar bu yazılanları kendi hayatlarında uygulayabilecekler mi?

Herkes tek başına bu kadar büyük bir gelişim yolculuğunun altından kalkamaz. Yardım istemeyi de bilmek gerek. Şu anda hedefimizde Cesaret Kulübü’nün fikirlerini ve öğretilerini uygulayabileceğimiz bir Mentor Akademi kurmak var. İşinin en iyileri ile oluşacak bu okul ile beyaz yakalıların yolculuklarında ayna olacağız. Kendi yolculuklarını yapmak için cesaretlendirecek ve yanlarında duracağız. Hepimiz derinde bir yerde görünmez bağlarla birbirimize bağlıyız. İnsanlarını ayrıştıran değil birleştiren şeylere eğilmemiz lazım.Bu kitap bir serinin ilki aynı zamanda. Burada anlatılan her fikir bir roman konusu. İlerde okulumuzla birlikte eğitim serisi olarak bir dizi kitap çıkarmayı da düşünüyoruz.

İLHAM SÜHEYL AYGÜL HAKKINDA

İlham Süheyl Aygül, otuz yıla yaklaşan yüksek frekanstan yaşanmış iş tecrübesinin on yedi yılını bankacılık sektöründe, farklı kademelerde, üst düzey yöneticilik yaptı. Edindiği tecrübe ve birikimlerle 2007 yılında banka-finans sektöründe insan kaynakları eğitim, planlama, yönetim süreçleri konusunda danışmanlık veren Turkkariyer’i kurdu. 2011 yılında, Bahçeşehir Üniversitesi'nde başladığı İnsan Kaynakları Yönetimi MBA programı içinde geliştirdiği Türkiye’de ilk CHO (Chief Happiness Officer - Mutluluktan Sorumlu Başkan) yönetim modeli “Yılın En İyi İnsan Kaynakları Uygulaması” seçildi. 2010 yılında yazdığı “Beyaz Yakalının Seyir Defteri” kitabı bankacılık- finans sektörünün en çok okunan kitabı seçilirken, 2012 yılında yazdığı “Beyaz Yakalının Akıl Defteri” kitabı ise kendi alanında en çok satan kitaplar listesine girdi. Üçlemenin son kitabı olan "Beyaz Yakalının Keyif Defteri" 2013 yılında yayınlandı. "İlham Veren" kitabı 2015 yılında yayınlandı ve diğer kitapları gibi ilk haftada ikinci baskısına girdi. 2016 yılında “Harika Kariyer” ve 2018 yılında “Kariyer Şövalyesi” kitapları yayınlandı. Entelektüel Sermaye Gelişim Derneği (ESER) kurucularından ve fikir babası olan İlham Süheyl Aygül, “Mobbing Anıtı kurulması”, “İnsan Sermayesi Bakanlığı ve Yetenek Ajansları kurulması” gibi önerileri ile kamuoyunda yer alan görüşlerin sahibidir. Aynı zamanda Finans Gündem'de  köşe yazarlığı da yapmakta, farklı üniversitelerde MBA gruplarına ders vermektedir.

(Kaynak: Finans Gündem)

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler