Güzel bir sözle başlamak istiyorum:
“İşe alımlar (transfer) her zaman uzun vadeli stratejinin bir parçası olmalıdır, acil bir soruna hızlı bir çözüm olmamalıdır.”
— Steven J. Bowen
Yaz transfer dönemi yaklaşıyor ve kulüpler şimdiden planlamalarını yapmaya başladılar. Gidecek oyuncular, kalacak oyuncular ve eksik bölgeler neresi görünüyorsa, oraları tamamlamak açısından yapılan planlamalar...
Her kulübün kendine özgü çalışma şekli ve transfer planı için belli bir zaman döngüsü vardır. Bu da ihtiyaçlarına, durumlarına ve oyuncu pazarı bilgisine bağlı olarak bir ya da iki transfer dönemini önceden planlaması demektir. Dolayısıyla, bir kulübün sürdürülebilir bir oyun modeli oluşturması kilit önem taşıyor. Bunun için de kulüplerin bu transfer sürecini ne kadar basitleştireceği önemli bir konudur. Bu bağlamda şu iki fikir göz önünde bulundurulmalıdır:
-
Nasıl oynamak istiyorsunuz?
-
Ne tür oyunculara ihtiyacınız var?
Eğer yukarıda yazdığım iki fikir de sürekli değişiyorsa, her şeyi yapıyorsunuz demektir. Çünkü net bir vizyon olmadan bir kulüp içinde oyun modeli oluşturmak zordur. Bunun için de esnek olunmalı ve daima ilerisi düşünülmelidir.
“Bir takımın performansını kadrosunun kalitesi belirler.”
Her plan, kadro kalitesine yönelik olmalıdır performans açısından.
Bu anlamda bir futbol takımı kurmak, bir şirket kurmak gibidir. Tepkisel kararlar sadece anlık sonuçlar verir; uzun vadeli sonuçlar değil. Fakat uzun vadeli planlar ve yapılar onlarca yıl sürer. Bu da ileride elde edeceğiniz başarının boyutunu belirleyecektir. Bu bağlamda burada söz konusu olan, yapacak olduğunuz transferlerdir — harcayacak olduğunuz para değil.
Bu söyleme uyan bir transfer planlaması örneği vermek istiyorum:
Örneğin, FC Inter’in transfer planlaması inanılması çok zor bir istatistik ortaya koyuyor.
Inter, 8 oyuncuya imza attırdığında — ki bu 8 oyuncunun dördü bütün maçlarda, diğerleri de sonradan oyuna dahil olan oyuncular — hepsine ödediği toplam meblağ 7.2 milyon dolar. Neredeyse her biri 1 milyon dolardan az.
Planlamış oldukları hedefe, yani Şampiyonlar Ligi finaline ulaştıkları için de UEFA’dan kasalarına 100 milyon euro girmiş oldu.
Bu da iyi ve doğru planlanmış oyuncu alımının önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.
İyi bir planlama yapılmış bir takımda başarısız olma şansınız yoktur.
Son olarak:
Futbolda başarı, tek bir şampiyonluk kazanmakla değil; zaman içerisinde istikrarlı bir mükemmellik seviyesini korumakla ilgilidir.
Uzun vadeli bir vizyonu olmayan kulüpler, tükenmişlik, fazla oyuncu sirkülasyonu ve finansal istikrarsızlık riskiyle karşı karşıya kalır.
Bu da sürekli gelişen futbol ortamında başarılı olmak için kulüplerin kısa vadeli başarı ile ileriye dönük vizyon arasında bir denge kurması gerektiğini gösterir.
Plan yapmıyorsanız, başarısızlığı planlıyorsunuz demektir. Her şeyi yanlış yapıyorsunuzdur.
Her yazınızı okuyorum, günü kurtarmaya yönelik değil de böyle uzun vadeli planlamalara gerçekten ihtiyaç var. Çok doğru ????
Yanıtla (0) (0)