Her ulusun mazisinde kırılma anıları vardır.
Zamanın akışını, bir ulusun makus talihini değiştiren, tarihini yeniden yazan o eşsiz muhteşem anlar… Türk ulusu için o an, 23 NİSAN 1920'dir.
İşgalin gölgesinde, umutsuzluğun kuşattığı bir coğrafyada, küllerinden yeniden doğmaya karar veren bir ulusun haykırışıdır bu tarih. Sadece bir meclisin açılışı değil, bir ulusun kendi kaderini eline almasının ilanıdır.
Ankara... O tarihte gözde şehirlerinden biri değildi. Denizi yok, büyük konakları, binaları, caddeleri, sarayları yok, bozkırın ortasında bir kasaba... Ama 1920’de, bir milletin yüreğini dağlayan büyük bir devletin çöküşüne karşılık, umutların yeşerdiği mekan olmuş Ankara.
İstanbul’un işgal altında olduğu bir dönemde, Mebusan Meclisi'nin kapatılarak milletin sesinin susturulmasına karşılık, Anadolu'nun merkezinden yükselen yeni bir ses: “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir!” diyor.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bu tarihi yalnızca bir siyasi, idari başlangıç olarak görmemiştir. O, 23 Nisan’ı Türk milletinin yüreyeceği yolun bir şifresi olarak işlemiştir milletin hafızasına.
Bu şifre TBMM'nin, bağımsızlığın, halk iradesinin ve milli mücadelenin özüdür.
TBMM'nin açılışı ile ulusun zihninde yıllardır bağlı olduğu zincirler kırılmıştır.
Bu şifre ile sadece bugünün değil, yarın da inşa edilmiştir.
23 Nisan 1920 geçmişin kahramanlığını, bugünün kararlılığını ve geleceğin umudunu bir araya getiren bir yemin günüdür.
Bir ulusun şifresi, sadece zaferlerinde değil, direnişinde ve yeniden doğuşundadır.
23 Nisan 1920, işte bu direnişin adıdır.
TBMM kürsüsünden yükselen ses, aslında Anadolu’nun dört bir yanındaki yüreklerin sesidir. O gün atılan her imza, bir milletin özgürlüğe attığı adımdır.
Bugün hâlâ 23 Nisan’da dalgalanan bayraklar, sadece bir bayramı değil, bir dirilişi kutladığımızı unutmayın. Çünkü 23 Nisan, Türk ulusunun yalnızca geçmişinin değil, geleceğinin de şifresidir.
Bu şifreyi belirleyen, nesillere emanet eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, silah arkadaşlarını, şehirlerimizin ve gazilerimizi şükran, minnet ve rahmetle anıyoruz.