AK Parti Trabzon İl Danışma Meclisi Toplantısı yapıldı
AK Parti Trabzon İl Danışma Meclisi Toplantısı, Bakan Mustafa Varank’ın da katılımıyla yapıldı.
Haber61 - Haber Servisi
AK Parti’de Trabzon İl Danışma Meclisi Toplantısı yapıldı. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Musatafa Varank’ın da katıldığı toplantıda partililerin yoğun ilgili vardı.
Toplantıda ilk söz alan AK Parti İl Başkanı Haydar Revi “ Bugüne kadar hedeflerimizden şaşmadan Millettimizin teveccühünü kazandık. Trabzon’da da önemli yatırımlarla büyük işlere imza attık. Trabzon’umuzun dünya markası olması için çalışmalarımıza devam ediyoruz.
2008 yılından itibaren devam eden AK Parti siyaset akademisini devam ediyoruz. Türkiye’nin geleceğinde yer almak için AK Parti siyaset akademisine başvuru yaptılar.
Elazığ ve Malatya depremi sonrasında Trabzon olarak gerekli desteklerde bulunduk. Vatandaşlarımız ve teşkilatımızın yardımlarını yönlendirdik.
Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla başlayan kongre sürecine 29 şubat itibariyle başlayacağız.” İfadelerini kullandı.
Daha sonra kürsüye gelen Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu, başta dolmuş hattı olmak üzere Trabzon’da yapılan hizmetler hakkında bilgiler verdi. Zorluoğlu konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
Elazığ ve Van’da afetlerde hayatlarını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyorum. İki şehir de benim için çok özel. İki şehirde de görev yaptım. Deprem sonrasında arada köprü olmaya çalıştım. Halkımızın yardım konusunda büyük ilgisi vardı. Yardımlar muhataplarına teslim edildi. Ben de bizzat oraya gittim.
Bildiğiniz üzere telkâri vs gibi el işleri Trabzon’la özdeşleşmiştir. Bu 2006 yılında da tescillenmiştir. Ancak bugün gelinen noktada tasarım ve dökme konusunda İstanbul’a mahkum olunmuştur. Hazırladığımız kuyumculuk tasarım projesiyle tasarım ve dökme Trabzon’da yapılacak. Ciddi bir tasarruf Trabzon’da kalacak. Bakanımıza bu projeye verdikleri destek için teşekkür ediyorum.
Diğeri de Değirmendere’deki küçük sanayi sitelerinin dönüşümü. Cumhurbaşkanımızın talimatı da buydu. Bugün sözleşmesini imzaladık. Değirmendere bölgesindeki sanayi sitesinin dönüşümü ile ilgili fizibilite çalışması yapıyoruz. Nereye nasıl taşınabilir diye çalışacağız. Şehrin içerisinde kalan Değirmendere bölgesi böylelikle daha iyi kullanılabilecek.
Dolmuş dönüşümü konusunda göreve başladığımız andan itibaren üzerinde çalıştığımız bir konu. Dolmuşlar 2003 yılından bu yana hiç değişmedi.
Kamera olsun ve biz tek yerden kontrol edelim. Şehir merkezinde durak yöntemiyle çalışılsın her istenilen yerde durup kalkmayalım. Şuan 689 tane dolmuş var. Çalışmalar sonucunda inşallah daha konforlu ve güvenli hale gelecek. Gelecek hafta inşallah kararı vermiş olacağız.
Ortahisar İlçesi’nde içme suyu hatlarının tamamının değişilmesi projemiz var. İhalesi yapıldı, sözleşmesi de onay aşamasında. Mart ayında bir açılış toplantısıyla bunu paylaşacağız. Proje kapsamında 564 km içme suyu şebekesi yenilenecek, depolar da onarılacak. Mart Nisan ayında başlayacak olan proje 4 yılsonunda bitecek. Çalışma sırasında vatandaşlarımız da etkilenecek. Telekomünikasyon ve kanalizasyon sıkıntıları da burada tamamlanacak. Aynı zamanda şehrimizde eski kaldırım yol vs bu projeyle yenilenecek. Trabzon 4 yıl sonunda altyapı konusunda çok önemli bir noktaya ulaşacak. İlgili doğalgaz ve elektrik şirketiyle de koordinasyonlu şekilde işi yürüteceğiz.
İki gün boyunca çok fazla kar yağdı. Trabzon karla yaşamaya alışkın değil. Ancak bu kez insanlar doya doya yaşadı. Sıkıntısından ziyade keyfi gündem oldu. Son derece başarılı bir sınav verildi.
Zorluoğlu’ndan sonra söz alan AK parti Trabzon Milletvekili Muhammet Balta “Bu topraklarda bin yıldır aynı ülkelerle savaşıyoruz. 100 yıl önce nasılsa şimdi de öyle. AK Parti sayesinde bu özgüveni kazandık. Recep TAYYİP Erdoğan Sayesinde özgüven kazandık. İçerde ve dışarda bir çok düşmanla savaştık. 15 Temmuz’dan sonra kendi evlatlarımızın yaptığı silahlarla içeride ve dışarıda teröristlerle onların destekçileriyle mücadele ederken birileri Irak’ta Suriye’de ne işiniz var diye söylemlerde bulundular. Şimdi yine Türkiye üzerinde yapılan operasyonlara karşı dimdik ayaktayız. Türkiye’de su uyuyor vesayet odakları uyumuyor. “ şeklinde konuştu.
Son olarak konuşma yapan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank konuşmasında şu şekilde “Saygıdeğer Divan, Ak Parti Trabzon Teşkilatımızın Değerli Mensupları, Ana Kadememiz, Kadın Kollarımız, Gençlik Kollarımız, Kıymetli Dava Arkadaşlarım,
Trabzon İl Başkanlığımızın düzenlediği Danışma Meclisi toplantısı vesilesiyle siz değerli hemşerilerimle bir araya gelmekten büyük bir memnuniyeti duyuyor, her birinizi hasretle, muhabbetle selamlıyorum.
İl Danışma Meclisi Toplantımızın, Partimiz ve Trabzon’umuz için hayırlı sonuçlara vesile olmasını diliyorum.
Kuruluşundan bugüne Trabzon teşkilatlarımızda ter döken tüm kardeşlerime emekleri, hasbi yol arkadaşlıkları için şükranlarımı sunuyorum.
Dar-ı bekaya uğurladıklarımıza Allah’tan rahmet diliyorum.
Bugün iş insanları, sanayiciler ve gençlerimizle bir araya geldiğimiz ve buradan sonra da devam edeceğimiz yoğun bir program kapsamında Trabzon’dayız.
Tabi liderini ve partisini hiç yalnız bırakmayan Trabzon’umuza, baba ocağımıza elimiz boş gelemezdik.
İşte bu yüzden; müjdelerle, yapacağımız hizmetlerle, projelerle, yatırımlarla Trabzon’a geldik.
Bu vesileyle de siz değerli teşkilat mensuplarımızla hasbihal etme fırsatı bulduk.
Değerli Hemşerilerim,
Eğer girdiğimiz her seçimde Trabzon bizim yüzümüzü güldürüyorsa, Sayın Cumhurbaşkanımızı her seferinde en güçlü şekilde destekliyorsa bundaki en büyük pay Ak Parti Trabzon teşkilatımızındır.
Bu kutlu dava bugünlere geldiyse, milletin gönül tahtında 18. yılını doldurduysa, işte bu sizin gibi cefakâr, vefakâr teşkilatçılarımız sayesindedir.
İktidar olmak elbette meşakkatlidir. Koca bir yükü omuzlamaktır. Sınavların en zorlularından birini vermektir.
Ülkemizin siyasi tarihine şöyle bir baktığınızda, bugün adları dahi hatırlanmayan yüzlerce hareketin, partinin olduğunu görürsünüz.
Seçimi kazanan ama millete hizmetkâr değil efendi olmaya çalışan siyasi anlayışlar görürsünüz.
Bu millete hizmet etme şerefini; basit hırslara, kişisel çıkarlara, koltuk oyunlarına kurban etmiş binlerce siyasetçi görürsünüz.
Hamdolsun; iktidarımız boyunca, AK Parti’nin neferleri, Recep Tayyip Erdoğan’ın yol arkadaşları olarak bizler bu tuzaklara hiç düşmedik.
Sınandık, denendik, türlü oyunlara maruz kaldık…
Belki en yakınımızdan, en içerimizden ihanetler gördük; ama özümüzü terk etmedik.
İşte bundan sonra da aynı hassasiyetle; bu makamların, mevkilerin, imkanların bizi değiştirmesine, dönüştürmesine, bizi özümüzden ayırmasına asla müsaade edemeyiz, etmeyeceğiz.
Çünkü bizi “diğerlerinden” ayıran çok büyük bir fark var.
Bizim, her zorlukta yaslandığımız; zamanımızdan, ailemizden, hatta bazılarımızın canlarından feragat ederek öncelediği bir davamız var.
Nedir bu dava?
Millete hizmet etme davası.
Bu hizmet yalnızca yollar, köprüler, hastaneler, büyük projeler yapmaktan ibaret değil.
Eğer bu milletin asli unsurlarının dışlanmasını engelleyemiyorsak,
Eğer bize verilen emaneti yedi düvele karşı koruyamıyorsak,
Eğer inandığımız değerleri yüceltmenin gayreti içinde olamıyorsak,
İşte o zaman bu sınavı kaybeder, bu milletin duasını alma fırsatını elimizin tersiyle itmiş oluruz.
İşte o zaman biz de o “diğerlerine” benzemiş oluruz.
Kardeşlerim;
Bizim sırtladığımız bu yükün altında kalmak,
Bu davayı omuzlayan lidere ve ona gönül vermiş milyonlara mahcup olmak,
Kısacası başarısız olmak gibi bir lüksümüz yok.
Hep birlikte nasıl 18 yıla büyük başarıları, gururları sığdırdıysak,
Türkiye tarihinin en başarılı siyasi hareketini kurup onu bu günlere nasıl getirdiysek,
Allah’ın izniyle bundan sonra da yolumuz açıktır.
Başarılarımıza şükrederek, hatalarımızdan ders çıkararak, her gün yaptıklarımızın üzerine daha fazla koyarak Büyük Türkiye hayaline hep birlikte yürüyeceğiz.
Zaten sizlerin bu azmi, bu yürekliliği, bu adanmışlığı oldukça hiçbir güç evelallah önümüzü kesemez, bizi millete hizmet etmekten alıkoyamaz.
Yeter ki millet için siyaset yapmaya, milletin kavgasını vermeye devam edelim.
Biz bu şuura sahip oldukça, daha nice 18 yıllar boyunca 7 bölgenin 81 ilin şampiyonu AK Parti olacaktır.
İşte, 2019 Yerel Seçimlerini geride bırakalı neredeyse 1 yıl oldu.
Ülke genelinde 15 Büyükşehir, 24 il ve 536 ilçe belediyesinde AK adaylarımız ipi göğüsledi.
Trabzon’da da büyükşehir belediyesiyle birlikte 18 ilçenin 15’ini Cumhur ittifakımızın adayları kazandı.
Tabi biz bu başarıyla yetinmek niyetinde değiliz.
AK Parti olarak her zaman yaptığımız gibi, sandıktan çıkan sonucu önümüze koyduk; milletimizin bize neler söylediğini enine boyuna inceledik.
Milletvekillerimizle, il ve ilçe başkanlarımızla bir araya geldik, partimizin en üst kurullarında eksiklerimizi, zayıf noktalarımızı değerlendirdik.
Şimdi önümüzde 2023 ve 2024 seçimleri var.
Bu 1 yıl nasıl çabuk geçtiyse, inanın önümüzdeki 3 yıl 4 yıl da öyle hızlı geçecek.
Hiç vakit kaybetmeden, 7. Olağan Kongre süreciyle birlikte bir yenilenmeye, tazelenmeye gidecek, bu süreci çok iyi değerlendireceğiz.
Tazelenme diyorum çünkü bizim kongrelerimiz, kavganın gürültünün yaşandığı kongreler değil.
Biz, bayrak yarışında emaneti en iyi şekilde, en ehil olana teslim etmenin derdinde bir teşkilatız.
Ene diyenlerden, benlerden değil, bizlerden oluşan bir teşkilatız.
Bu başarılara, şu veya bu isimlerle değil; milletiyle beraber ulaşmış bir teşkilatız.
Dolayısıyla, benlik davasına düşenlere, heveslerinin peşinden gidenlere hiç aldırış etmeyin.
Kerameti kendinden menkul sananlar, her seferinde olduğu gibi milletten gereken dersi alırlar.
Bizim onlara harcayacak enerjimiz yok.
Biz önümüze bakacağız.
Menzile ulaşmanın, millete hizmet etme davamızı sürdürmenin gayretinde olacağız.
Ak Parti’nin yeni zaferlerini, ülkemizin yeni başarı hikayelerini konuşacağız.
Değerli Kardeşlerim,
Biz “Derdimiz Memleket!” deyip Büyük ve Güçlü Türkiye yolunda adımlar atarken…
Gençlerimizi, çocuklarımızı yarının yetkin bireyleri haline getirelim diye uğraşırken…
Enerjimizi; yatırıma, kalkınmaya ve istihdama harcarken…
Birileri de çıkıyor, bu yola kendilerince engeller döşüyor, suni gündemlerle bize vakit kaybettirmek istiyor.
Bu ülkeye dair tek bir hayali, söyleyecek tek bir sözü olmayanlar büyük ama bir o kadar da boş laflarla maalesef gündemi işgal ediyorlar.
İşte geçtiğimiz günlerde ana muhalefet partisinin genel başkanı çıktı, FETÖ’nün siyasi ayağını açıklıyorum diye hezeyanlarını, saçmalıklarını sıraladı.
Sayın Cumhurbaşkanımızın bu hezeyanlara verdiği cevapları zaten izlemişsinizdir.
Hatta üzerine de Kılıçdaroğlu’nun iftiralarına yönelik 500 bin liralık tazminat davası açtı.
Hani “yalanı söylemek parayla mı?” derler ya…
İşte bahsettiğiniz kişi Kılıçdaroğlu olunca, parayla da olsa yalanı söylemekten geri durmuyor.
15 Temmuz gecesi FETÖ’cü alçakların doğrudan hedefi olan Cumhurbaşkanımıza dahi utanmadan sıkılmadan saldırabiliyor.
İçine FETÖ’nün ruhu kaçanlar FETÖ’nün siyasi ayağı kim diye yaygara koparabiliyor.
Madem öyle, biz de Kılıçdaroğlu’nun FETÖ’ye nasıl yoldaşlık yaptığını şöyle bir hatırlayalım.
Bir defa, Sayın Baykal’a kurulan kaset kumpasıyla genel başkan olan birinden bahsediyoruz.
Sen oturduğun koltuğu bile FETÖ’ye borçlusun, Sayın Kılıçdaroğlu.
Bunun diyetini de o koltukta oturduğun her gün ödemeye devam ediyorsun.
Bu diyeti, 7 Şubat MİT Krizi’nde de, Gezi Olaylarında da FETÖ’ye verdiğin destekle ödedin.
Yetmedi, 17/25 Aralık yargı ve emniyet darbesinde, açıkça meşru siyasetin karşısında, bu örgütün yanında yer alarak ödedin.
Biz senin,
Bu örgütün yasadışı ve montaj ses kayıtlarını otel odalarında teslim alıp kürsü kürsü dolaştırdığını unutmadık.
Seçim kampanyanın bile Pensilvanya’dan yönetildiğini unutmadık.
FETÖ’cü savcıların kurguladığı MİT tırları davasında, o belgeleri sızdıranları, gazetelerinde yayınlayanları alıp partinden milletvekili yaptığını unutmadık.
Devlet bu örgütle mücadele için seferber olmuşken, FETÖ’ye kol kanat gerdiğini, dersaneler için çırpındığını unutmadık.
CHP’li yöneticilerle birlikte FETÖ’nün yayın organlarında nöbetler tuttuğunu unutmadık.
FETÖ’cülerin ağzıyla “Tayyip Erdoğan ya bu ülkeden kaçacak ya da yargılanacak” diye tehditler savurduğunu unutmadık.
Tüm bunların yanında “Darbe olursa tankların önüne ilk ben geçerim” dediğini de unutmadık.
Ama ne oldu?
15 Temmuz gecesi, Recep Tayyip Erdoğan milletiyle birlikte aslanlar gibi meydanlardayken, F16’lara, tanklara, tüfeklere meydan okurken Kılıçdaroğlu neredeydi?
Darbeci hainler, Sayın Cumhurbaşkanımızın bulunduğu Marmaris’e suikast timi gönderip oradaki polisleri şehit ederken, Kılıçdaroğlu neredeydi?
Ben size söyleyeyim:
Televizyonun karşısında ayaklarını uzatmış kahvesini yudumluyordu.
O gece, kazananın belli olmasını bekliyordu.
“Tankların önüne ilk ben geçerim” diyen beyefendi, o gece tankların arasından kontrollü bir şekilde sıvışıp kaçıyordu.
Kıymetli Dava Arkadaşlarım,
Belki de bizim hatamız, ana muhalefete güvenmek, onlara Büyük Türkiye mücadelesinde milletle birlikte yer almaları için bir fırsat tanımak oldu.
İşte Yenikapı Ruhunda bunu denedik.
15 Temmuz’dan sonra akıllanır, gözlerindeki perde kalkar, gerçekleri görürler dedik.
Ama ana muhalefet lideri; şehitlerimizi, gazilerimizi hiçe sayıp yine FETÖ’cülerin ağzıyla kontrollü darbe iftirasını ortaya attı.
Devlete sızan FETÖ teröristleriyle kol kola girip Adalet Yürüyüşleri yaptı.
FETÖ’yle mücadeleyi her fırsatta sulandırdı, sabote etti.
Dolayısıyla, lafı dolandırmaya, çekinmeye hiç gerek yok.
Şunu çok açık ve net şekilde söylüyorum:
Eğer 15 Temmuz başarılı olsaydı Yurtta Sulh Konseyi’ne bağlılıklarını ilk bunlar bildirirdi.
Eğer Recep Tayyip Erdoğan bu örgütle mücadele etmeseydi; Fetullah şarlatanını Türkiye’ye getiren uçağın kapısına kırmızı halı serer, elini eteğini ilk Kılıçdaroğlu öperdi.
Çünkü FETÖ’ye himmet borcu var.
İşte şu anda o borcun taksitlerini ödemeye devam ediyor.
O yüzden vaktimizi bunlarla kaybetmeye, enerjimizi bunlara harcamaya hiç gerek yok.
Türkiye’nin gündemini, varlığını FETÖ’ye borçlu bir genel başkanın işgal etmesine müsaade edemeyiz.
Bizim gündemimiz farklı.
Bizim gündemimiz; Türkiye’yi büyütmek, üretimimizi artırmak, istihdamımızı yükseltmek.
Bu anlamda hamdolsun olumlu birçok gelişmeyi yaşadığımız bir dönemden geçiyoruz.
Finansman maliyetleri düşüyor.
Hizmetler sektöründe, perakende sektöründe ve inşaat sektöründe güven göstergeleri olumlu yönde seyrediyor.
İç talep canlanmaya başladı.
Üretim cephesinde güzel gelişmeler var.
Daha iki gün önce sanayi üretim rakamları açıklandı.
Aralık ayında sanayi üretimi yıllık bazda yüzde 8.6’lık bir artış gerçekleştirdi.
Bu artışın kaynaklarına baktığımızda; tüm alt kalemlerde pozitif bir seyir görüyoruz.
Tabi önemli olan, üretim cephesindeki bu güçlü performansı sürdürülebilir ve kalıcı hale getirmek.
2020 yılı, bu açıdan pek çok fırsatı beraberinde getiriyor.
Biz Bakanlık olarak; yüksek katma değerli ve istihdam oluşturan bir üretim için tüm politikalarımızı en iyi şekilde uygulamaya özen gösteriyoruz.
Tabi Konuşmamın başında da ifade ettiğim gibi Trabzon’a bugün elimiz boş gelmedik.
Sabah, Cazibe merkezleri destekleme programı ve Sosyal Gelişmeyi Destekleme Programı kapsamında 28 buçuk milyon liralık 12 farklı projeye imza attık.
Bu imzalarla birlikte;
Karadeniz Teknik Üniversitesi İlaç ve Farma-sötik Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin (İLAFAR) kapasitesini daha da güçlendireceğiz.
Geleneksel el sanatlarımızı yaşatmak üzere Büyükşehir Belediyemizle birlikte Kuyumculuk Tasarım Merkezini hayata geçireceğiz.
Arsin Organize Sanayi Bölgesinin önümüzdeki 20 yıl enerji ihtiyacını karşılayacak şekilde yeni bir enerji nakil hattı kuracağız.
Beşikdüzü ve Şinik (Akçaabat) Organize Sanayi Bölgelerinin arıtma tesislerini tamamlayacağız.
Ortahisar Değirmendere’deki küçük sanayi sitelerini şehir dışına taşımak üzere fizibilite tamamlayacağız.
Trabzon’a, Türkiye’de öncü olacak sporda performans ölçümü ve yetenek keşfi merkezini kazandıracağız.
Sabah attığımız imzalar, sadece Trabzon’a değil, bölgeye ve ülkeye hizmet edecek, vatandaşlarımıza refah artışı olarak dönecek.
Sevgili Yol Arkadaşlarım,
Ak Parti Trabzon teşkilatından beklentimiz büyük.
2023 ve 2024 seçimlerine giderken, teşkilatımızın her zamanki performansının daha da üstüne çıkması, çıtayı daha da yukarılara taşıması lazım.
Çünkü Trabzon bizim gözümüzde bir lokomotif.
Siz önden gideceksiniz ki, arkanızdan gelenleri daha hızlı çekeceksiniz.
Bu anlamda size güvenimiz tam.
Bizler de her zaman sizin yanınızdayız, arkanızdayız.
Rabbim inşallah bu yolda yar ve yardımcımız olsun.
Bu duygu ve düşüncelerle,
Bir kez daha il danışma meclisi toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Teşkilatımızın tüm kademelerinde görev yapan hemşerilerimi bir kez daha sevgiyle, saygıyla, muhabbetle selamlıyorum.
Kalın sağlıcakla.