Sürekli HES kodu sorulan Trabzonlu'dan ilginç çözüm
Trabzonlu Muhammed Memiş her gittiği yerde kendisine HES kodu sorulunca çareyi montunun arkasına HES kodunu yazmakta buldu.
Yaşadıkları sorunlara kendilerine has çözümleri ile bilinen Karadeniz insanı yine bir ilke imza attı. Trabzonlu 50 yaşındaki Muhammed Memiş her gittiği yerde kendisine HES kodu sorulunca çareyi montunun arkasına HES kodunu yazmakta buldu.
Memiş'in montunun arka kısmında HES kodu yazılı kağıtla dolaştığını görenler o anı önce tebessüm ederek sonra cep telefonları ile görüntüleyerek kayda alırken, Memiş bu durumdan hiç de rahatsız olmadığını belirtiyor.
Her gittiği yerde HES kodunun sorulduğunu ancak bunu aklında tutmasının mümkün olmadığını belirten Memiş, “Birkaç gündür hastanelere gidip geliyorum. Her gittiğim yerde benden HES kodu isteniyor. Özellikle büyük alış veriş merkezlerine gittiğimde aynı durumla karşılaşıyorum. HES kodunu aklımda tutamıyorum, telefonu da iki de bir çıkartıp bakacağıma böyle bir fikir aklıma geldi. Kağıdın yarısına HES kodunu yazarak sırtıma yapıştırdım. 'Bu uygulamam millete de örnek olsun' diye düşündüm. Çoğu vatandaş bazı yerlere girmek için kendisinden istenen HES kodunu bilmediğinden geri dönüyor zor durumda kalıyor" dedi.
"Sırtımdaki HES kodunu görenler bu durumu sıcak karşıladı bakıp fotoğraf çekiyorlar" diyen Memiş "Sokakta sabahtan akşama kadar sırtımda yazılı HES koduyla geziyorum. Sakıncası olduğunu düşünmüyorum, sonuçta HES kodu olmadan bir yere giremiyorsun” şeklinde konuştu.
"Soranlara da kolaylık oldu"
Gittiği alışveriş merkezlerinde hemen sırtını dönerek HES kodunu görevliye okuttuğunu belirten Memiş, “Benim gibi bu uygulamayı yapan başka biri olduğunu düşünmüyorum. Birkaç yere girdim, çıktım aklımda HES kodunu tutamıyorum. Telefondan arayıp bulana kadar da zaman geçiyor. Dolayısıyla sırada olan diğer insanları bekletiyorsun. Hem sırada olan vatandaşları bekletmemek hem de zamandan kazanmak için böyle bir yol düşündüm. En son büyük bir alış veriş merkezine gittim bana; HES kodunuz var mı ?dediler. Bende var dedim. 'Bakabilir miyiz?' deyince; ben de sırtımı dönerek 'bakın' dedim. Onlarda 'ne güzel, tamam geçebilirsin' dediler. Hem, zamandan kazandım hem de sosyal mesafeyi korumuş olduk” diye konuştu.