Trabzon Barosu, Trabzon'un hukukçu milletvekillerine "Gelin Anayasayı konulaşım, tartışalım" çağrısında bulundu.

Trabzon Barosu'undan yapılan yazılı açıklama şu şekildedir: 

"Trabzon Barosu olarak 12 Mart 2017 tarihinde, Zorlu Grand Hotel’de 1000 kişilik kapalı salonda Türkiye Barolar Birliği Başkanımız Av. Prof. Dr. Metin FEYZİOĞLU ve Prof. Dr. Süheyl BATUM’un konuşmacı olarak katıldığı “Anayasa Değişikliklerini Tartışıyoruz” konulu konferans yapılmıştır.
           
Salonun kapasitesini aşan; birçok kişinin de ayakta izlediği bu etkinliğe yoğun katılımları nedeniyle Trabzon halkına sonsuz teşekkür ediyoruz.
           
Bazı kişilerin siyasi kaygıyla bu toplantıyı eleştirerek Trabzon Barosu’nu siyasi tartışma içine çekme çabalarına rağmen, Baromuzu bu tartışmalardan uzak tutmak amacıyla bunlara cevap vermeyeceğiz.
           
Toplumsal uzlaşma ve mutabakat metinleri olması gereken Anayasalar en başta hukukun, hukukçunun ve baroların meselesidir. Hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak Avukatlık Kanunu’nun 76. Maddesi uyarınca Baroların görevidir.
           
Herkesin eleştiri hakkına saygı duyarız. Ancak eleştirileri baskı ve tehdit haline getirenlere Molierac’ın sözünü hatırlatmak isteriz: “Kimseye, ne müvekkile, ne hakime ne de iktidara tabiyiz. Bizim aşağımızda kişilerin varlığı iddiasında değiliz. Fakat hiçbir hiyerarşik üst de tanımıyoruz. En kıdemsizin, en kıdemliden veya isim yapmış olandan farkı yoktur. Avukatlar köle kullanmadılar, fakat efendileri de olmadı.”
           
Trabzon Barosu olarak Anayasa değişiklikleri konusunda halkımızı bilgilendirme toplantılarımız devam edecektir. Her Çarşamba saat 15.00’te halkımızı Baro binamıza bekliyoruz.
           
Trabzon’un AKP’li ve CHP’li hukukçu milletvekillerine birlikte bir panel yapma teklifimizi sözlü ve yazılı olarak iletmiştik, Sayın Haluk PEKŞEN olumlu cevap vermiş, ancak bugüne kadar diğer milletvekillerinden herhangi bir cevap gelmemiştir. Trabzon Barosu olarak, üç hukukçu milletvekilimize ilettiğimiz Anayasa Değişikliğini birlikte tartışmaya yönelik davetimizi de basınımız aracılığı ile yineliyoruz.
           
İnsan haklarına dayalı bir demokrasi inşa etmek kuvvetler ayrılığı ilkesinin var olduğu, yargı bağımsızlığının sağlandığı, denge ve denetleme mekanizmalarıyla yürütmenin denetlenebildiği, hukuki güvenliğin oluşturulduğu ve hukukun üstünlüğünün sağlandığı bir anayasayla mümkün olabilecektir. Karar yüce Türk Milletinindir."